akşam misafirliğine gittiğimizde, gittiğimiz evin çocuğu ve çocuklarıyla oynayıp yorulup, uyuyup ya da uyuma numarası yapıp, anne veya babamızın kucağında evimize döndüğümüz yıllar. delice özlenen ve tekrar dönmek istediğim yıllar. kucakta uyumak için değil ama diğer çocukluk anıları için takriben uzayan 2004 yılına kadar civarı. ondan sonrası sarpa sardı. biz büyüdük ve kirlendi dünya.
Önceki evimde geçirdiğim yıllar 2013-2014
sabah kalktığımda içeriye düşen güneş ışınları eşliğinde babaannemin kahvaltı hazırlaması, duvarların rengi, eşyalar, bahçemiz çok özlüyorum..
2010-2011 .özellikle lise aşkımla tanıştığım ve ayaklarımı yerden kesen o anları tekrar yaşamak isterdim. hatırlayınca bile yüzümü gülümseten bana aşırı değer veren biri bahsettiğim. 16. yaş günümü o kadar güzel bir sürprizle kutladı ki yıllardır onun kadar güzel geçmeyen doğum günlerim üzdü beni.
yeni geldiği okulda dikkatleri üzerine çeken oğlancıkların peşimde koştuğu tatlı yıllardı. hey gidi be dizilerdeki saf ve güzel kız rolündeydim. tabi ki içimdeki şeytanlıkları göstermediğimden öyle görünüyordum ama şimdikinden bin kat daha iyi biriydim. hayatı tanımamak daha kolay yaşamamı sağlıyormuş ama farkında değilmişim. sinemaya gitmek bile büyük bi macera gibi görünürdü gözüme hele bi pastanede oturmak vooov çok havalı olurduk. enerjim yüksekti, yaşama sevincim fazlasıyla vardı ,geleceği düşünmediğim için kafam rahat ve yüzüm güzeldi. tatlı bir rüyadaymışım da biri beni uyandırmış gibi.
Hangi yıl olursa olsun kesinlikle üniversite okuduğum yıllar, ah akılsız kafam niye 4 yılda bitiriyorsun ki okulu, 7 yılda bitireydin ya, en güzel yıllarını iş hayatında iç ettin.