insanı ege'ye götüren; insana baharı, yazı, tazeliği çağrıştıran bir güzel ezginin günlüğü şarkısı. şarkının çıkış yılı itibarıyla, doğumu o günlere denk gelen feraycığımızı da anımsatan şarkı.
(bkz: kaşların gözlerin ne güzel,bakışın ne güzel)
(bkz: bak bu ışık senin ışığın)
bulunduğu tabakta sessiz sessiz yenmeyi beklerken olayın farkına varan,kimim lan ben nerdeyim şeklinde kısa süreli şok yaşayıp ani bir hareketle tabaktan sıçrayan mutfak karoları üzerinde delirmişçesine yuvarlanan zeytindir*
ne kadar güzel şarkıdır bu böyle. ezginin günlüğünü severim hatta bütün gün dinlesem bıkmam ama bu şarkı başka bir şey. tam hayattan kopmuşken, her şey bitti derken imdadıma yetişti.
"Bak bu ışık senin ışığın
Dallarına ay doğmuş, delice, delice zeytin
Bu bahar yine gelin olacak
omuzunda yeşil bir duvak, delice, delice zeytin"
"elbet sen de güzel olacaksın küçüğüm aşk güzel ediyor herşeyi" gibi özlüsöz niteliğinde bir cümleye sahip, müziği insanı okşayan, sözlerinin tamamında bir bütünlük ve anlam olmasa da (misal ben delice zeytin lafının manasını senelerdir çıkaramadım) insanı gevşetip mutlu eden pek güzel ezginin günlüğü şarkısıdır.
bazen, bir yudum sevgiye muhtaçken akla gelen, dinlenince insana sevildiğini hissettiren güzel mi güzel ezginin günlüğü şarkısı.
aşk güzel ediyor her şeyi.
Delice aşılanmamış(bakire) ağaç anlamına gelir. Yumuşacık bir ezginin günlüğü parçasıdır. Şarkı başlar ve kendinizi deniz kenarında, zeytin dalları arasında aylanırken bulursunuz. Huzur sızdıran bir aşk şarkısı olması yanında şarkı sözlerinin anlamı da oldukça derindir.
Bu bahar yine gelin olacak
omuzunda yeşil bir duvak, delice, delice zeytin.