insan delirdi diye illa deli dahi falan olmak zorunda değil. dümdüz altına yaparak da delirebilir. sümüğünü de yiyebilir. hiç akıllı olmamış da olabilir.
delirmeyi çok güzel zannediyordum ben de erenköy'de delileri izlerken anladım öyle bir şey değilmiş. aklı olan özenmez mantık hatası olur çünkü.
--spoiler--
çocukken yıldızları saydığımı gören annem "deliler yıldızları sayar" derdi.
yok demek bu delilerin başka derdi.
bak şimdi deli olasım geldi!
--spoiler--
elmayı yiyen adem deliliği başlatmış. isyan etmiş tanrıya. madem bu kadar güzel ve lezzetliler demiş neden tadına bakmayayım diye hezeyanlarda bulunmuş.
tanrı, haklısın demiş. ama kuralları baştan koydum, cezanı çekeceksin.
elma dile gelmiş: ben bu sorumluluğu almak istemiyorum diye bağırmış. lütfen bana yükleme bu günahı. ben güzel olup, lezzetimle büyülemek istiyorum. sen bana demedin mi lezzetli olacaksın, kırmızı olacaksın, yeşil olacaksın, bir dişleyen bir daha dişlemek isteyecek diye. eee peki şimdi söyle, madem ben lezizim neden yemelerine izin vermiyorsun diye bağırıp çağırmış.
tanrı pes etmiş.
ne haliniz varsa görün demiş.
yollamış bir insan ve bir insan daha
cebinde yasak elma.
çağımızda, garip moda akımlarına şahit oluyoruz. adına insan dediğimiz mahlukatların özellikle genç olanları; şizofreni, depresyon, borderline kişilik bozukluğu vs. tehlikeli ruhsal rahatsızlıkları, farklı görünme çabaları uğruna kullanır hale getirmişler. kendilerine deli, cadı, asi sıfatları yakıştırarak yer edinme karizmatik görünme savaşlarına girişmişler. film ve dizi yapımcılarının bu durum üzerindeki etkisi yadsınamaz. önüne koyulanları tüketen bir toplum için bulunmaz nimetler.
gelin görün ki kazın ayağı aslında farklı, atladıkları nokta bu zaten. hani sarhoş olan insan, "ben sarhoş değilim" diyene kadar sarhoş olduğunu anlamazsın ya* bu da o hesap.. bir deliye ben deliyim dedirtemezsin. ben akıl hastasıyım da dedirtemezsin, deli lafından rahatsız olanlar için.
bu kabul etmeme durumu tabii ki gerçeği değiştirmemekte. deli olmak, gerçeğin farkında olmamak değil işte, gerçekler diye önümüze koyulan safsataları, klişeleri, reddetmektir. tüm o saçma kurallardan kopabilmiş, etrafta gördüğün sahte başkaldırılarının tam karşısında, gülümseyerek tüm sistemden soyutlanmaktır. hesap sorulamamama özgürlüğüdür. yaşam ehliyetini almak zorunda olmamaktır. kimilerine göre ayrıcalıktır. işte bu yüzden deliler ben deliyim demezler, özgürlükleri ellerinden alınıp, diğerlerinin gerçek sandıklarının içine kendilerini bırakmamak için. belki de salladım ne bileyim.
sevmektir herhangi bir karşılık olmaksızın. başka açıklaması yoktur zira seversiniz ama umursanmazsınız, sevdiğinizinde bir anlamı yoktur. seversiniz sadece... ama karşılığında birşey beklemeden sevdiğiniz için yadırganırsınız. işte deli olduğunuz nokta budur.