cengiz abazoğlu'nun klibinde arz-ı endam ettiği nefis aşkın nur yengi şarkısı. şarkı çıkalı on yıl geçmiştir, hala dinlenir, hoş bir tat bırakmaya da devam eder yüreklerde.
peyami safa tarafından yazılmış romandır.Ben olmasam kimse bahsetmeyecek.
Cevdet adında bir zibidinin fatih'in ünlü zenginlerinden mahmut bey'in kızıyla evlenmesi(mirasa konma amaçlı), derken mahmut beyin ferhunde'yi cebinden çıkaracak kadar fena eşi vuslat'a aşık olması şeklinde devam eder.Henüz 72. sayfasında olduğum için ben bile bu kadar bilgi verebiliyorum efendim.
unutulmaması gereken not:cevdet, bayanları yatağa atma konusunda usta bir şahsiyettir ve eserdeki kahraman anlatıcı olduğu için bir bayanı ağına düşürme konusuna dair detayları, püf noktalarını ve ortamdan davranışlara kadar gerekli olan her şeyiyle ele almıştır.şu ana kadar da zevkle okudum.
çoştu yine deli gönlüm, yar ile olmak ister.
Tutuşup bedenim, nar-ı aşk ile yanmak ister.
Çok şey istemem, bari bir kez olsun yüzün göster.
Ahu bakışlar ne hoş, eritir sanki kalbime işler.
içime yarin hasreti düştü, gezdim durdum her yeri,
Ararım bıkmadan dağı, tepeyi, kasabayı, şehri
Aşkından oldum Mecnun, Kerem, Ferhat gibi.
Dünyada hiç görmedim, senin gibi nazlı dilberi.
O yar bana bir baksa, gider akıl kalmaz yerinde,
Nazlı yare olan aşkım, her geçen gün iner derine.
Lokman Hekim bile deva olmaz, çaresiz derdime,
Uzun kirpiklerin ateşten ok, saplanır, batar kalbime,
Yakıcı bakışların insafsız, bitmeyen ezadır bedenime.
Kendine gel artık, kabul et sevgimi acımasız yar,
Ben de takat kalmadı, senin gibisi yok dünya üzerinde,
Yarim en sonunda olacaksın sebep, sessizce ölümüme.
"Vay benim deli gönlüm, yaralı kuşa benzer. Güvendiğim dağlara kar yağdı birer birer." sözleriyle coşkulu, bol isyanlı güzel şarkıdır. Nöbette dinlenilesidir.