dekolteli ise zaten gizli değil açık bir mesaj veriyordur. gizli mesaj vermek istiyorsa bence bunu gizleyerek yapar şekil itibariyle. her neyse dekolteli kızın vermek istediği gizli mesajdan ziyade bu yazıda ki mesaj kaygılarına dikkat çekmek isterim 'türkiyenin geleceğinin tayyeap ile nasıl nasıl güvende olduğunu vurgulayan, nedense dekolteli arkadaşın aynı zamanda türkçe özürlü olduğunu göstermeye çalışan, yine nasıl ve nedense kemalist teyzelerin ağızlarının köpürerek insanlara bağırdıklarını söylemeye çalışan sen ey yazar! vermek istediğin mesajları neden dekolteli bir kızın dekoltesine gizlemeye çalışırsın size etki etmeyen(?) o dekolte midir ki sana bunları böyle gizliden söyleten?
isteyenin istediğini giyindiği bir ülkede, ülkenin geleceğini giyilen eteğin boyuyla ölçmeye çalışmış yazarın açtığı başlıktır.
(bkz: kafanın sadece belden aşağı çalışması)
ayrıca imam hatipli yazarımızın türkiye'nin geleceğinin tayyiple daha da güvende olduğunu belirtmesi akp'ye oy verenlerin mantığını ortaya sermesiyle düşündürücüdür.
evet efendim...
türkiye'nin kendine has kıyafetlerini giymeyi reddeden, medeniyetin bu şekilde giyinmek olduğunu bilen kızın, vermek istediği gizli mesajdır. bu kızımız medeniyeti bazen açık giyinmek ve batı hayranlığı sanar, bazen ise sırf istediği ve estetik kaygılardan dolayı dekolteli giyinir.
çok medeni olan bu kız hayatında çok tecrübeli olup, eskilerin deyimiyl " feleğin çemberinden geçmiş" tir.
başımdan geçen bir olayı kısaca özetleyerek, bu konu hakkında kızımızın vermek istediği mesajı anlatmaya çalışmak istiyorum.
efendim vakti zamanında imam hatip lisem bittiği zaman, arkadaşlar ile bir eğlence tertib etmeye karar vermiştik. eğlencemiz maklube yapıp bacılarımız ve müslüman kardeşlerimiz ile yemekti. bu yemek esnasında ilahiler dinleyerek dini sohbetler yapacaktık. tam o esnada mini etekli, kırmızı rujlu her erkeğin hormonlarını çalıştırabilecek, fakat bize etki etmeyecek bir kız belirdi kapıda.
kapıyı açan bendim. saba tümer kahkahaları atarak, - ayyy ayoll siz bunu mu dinliyorsunuz diye küçümsedi bizi.
ben ise - hanımefendi buyurun siz de bu yaptığımız maklubeden pay alın, hem de o eteğinizin boyu uzar dedim. bir anda kemalist teyzeler gibi ağzı köpürerek bu ülke laiik teaaam mı, bu ülkeyi böleemicekksıneez yanee diye bağırmaya başladı. evlerde ilahi dinleyip toplanarak bu şekilde vatana ihanet edip, ülkeyi satıyosuneeez imdeaat dedi. hanımefendi ülkeyi mi yönetiyoruz biz? sadece arkadaşlarımızla sohbet ederek türkiye'nin geleceğinin tayyip erdoğan ile nasıl güvende olduğunu konuşuyoruz dedik.
sonradan polis cağırmaya yeltenip küfürler yağdırınca, arkadaşlarımı hemen evden yolladım. kız da bu arada evine gitmişti. sonradan tekrar gelerek - ben şaka yaptım ayol, asıl istediğim senin gibi bir vahşi yakışıklı müthiş erkekti dedi. internete de bak istersen feysten ekledim ama kabul etmedin beni yhane dedi.
evime buyur ettim, kalan maklubeleri yerken onuncu yıl marşı açtı ve bu şarkıyı dinleyerek bayrak sallıyordu. ben onuncu yıl marşı dinlemiş, o ise ilahilerden ibret alarak islamiyeti anlamıştı.