şu sıralar sık sık yaşadığım durum. Aslında deja vu falan değil lan olan şey. Hep aynıyım amına koyim. Günüm hep aynı geçiyor. Sonra kendimi benzer zamanlar deja vu yaşıyormuş gibi görüyorum. Aslında öyle olmasını istiyorum. bir nevi kendimi kandırıyorum. hep bu saatlerde oluyor nedense.
uyku tutmuyor lan çünkü. Hep bu saatlerde giriyorum sözlüğe. açıyorum Tarkan'dan Sorma parçasını bir şeyler okuyorum vs. sonra al sana deja vu.
nedeni gözler arasındaki mili saniyelik senkron sorunudur.
sağ ve sol göz aynı anda görür ve beyne iletir.
bu sayede algı tek olur.
bazı durumlarda bir göz ötekinden bir milim saniye önce iletirse gördüğünü,
ikinci gözün gönderdiği ileti tekrara yol açıyor hafızada.
yaşanmışlık hissi, yaşanılan bir olayı, görülen bir yeri daha önceden görmüş veya yaşamış gibi hissetmek.
ayrıca; amerika yapımı 2006 yılında yayınlanan bir film.
beynin sol lobu ile sağ lobu arasındaki mili saniyeler arasındaki iletişim farklılığı yüzünden sanki daha önce yaşamışız duygusu verir. yani "ben seçilmiş insanım, ulan yoksa... matriksteki kedi" olayı değildir...
bugün bisikletime atladım günlük antremanımı yapmak için. evin 300 m ilerisinde yola bir kadın fırladı tam önüme. soluna bakmadı ya da araç sesi duyamayınca boş sandı herhalde. gözümü açtığımda ambulanstaydım. ilk defa böyle bir şey başıma geliyor. düşünüyorum ben nerdeyim noldu gibi sorular. az önce birine mi çarptım, yok lan o rüyaydı. hayal meyal hatırladım önüme biri çıktı ve frene asıldım diye. başımda sağlık görevlileri damar yolunu açıyolar falan, başımı elledim davul gibi olmuş. polis bi yandan sorular soruyor. çarptığım kadın geliyor başıma bana bakıyor. sonra o gidiyor başka biri gelip bisikletin dükkanda kardeşim diyor. sonra hastaneye vardık. kontrol tomografi derken müşaade altına aldılar. kaza anından 2 saniye öncesine kadar hatırlıyorum. ve de ambulansa bindirdikten hastaneye kadar kesik kesik.
işin ilginci dün rüyamda aynı yerden bisikletimle geçiyorum, çok hızlıyım, hatta yol üstüne cami var cuma namazı kılınıyor, cemaat dışarı taşmış, aynı kasisten geçiyorum. ve dün uyuduğumda ertesi günün cuma olduğu aklıma bile gelmemişti. ve bugün kaza olana kadar aynı manzarayla karşılaştım.
saçma salak bir film. sapık polisin biri, öldürülmüş bir kadının cesedine bakıp aşık oluyor ve zaman makinesiyle geçmişe gidip kadını ölmeden önce kurtarmaya çalışıyor.
bir gözün diğer göze oranla saniyenin binde biri farkla daha hızlı beyne sinyal yollaması sonucu beynin bu olayı yaşanmış kabul etme durumudur. çok da bir anlam yüklenmemeli!
--spoiler--
denzel abi teröristi kovalarken aslında terörist onu görmüyordu çünkü farklı zaman düzeyindelerdi. son sahnede geleceğe ışınlandı yani boyut değiştirdi çünkü abla ve terörist onu görebiliyordu. arabayla denize uçtuklarında denzel abi sıkıştı ve çıkamayıp öldü. ama sonrasında olay yerini incelemek için şimdiki zamandaki denzel abi geldi. eğer gelecekten gelen denzel abi suyun altında patlamayıp hayatta kalsaydı ifadesini almaya yine kendisi mi gelecekti? aynı boyutta 2 tane mi denzel abi olacaktı?
--spoiler--