tanrıyla sen varsındır. diğer aradaki tüm parazitler, yobazlar yok. keşke mevcut dinler de böyle olsa. hocası, üfürükçüsü bilmem nesi tacizci imamı falan olmasa.
tanrımın, yaptığım bazı kötülükleri kötülükle ödetmeyeceğini bilmek, ondan korkmamak, zaten huzur verir.. şahsen bir deist olarak söylüyorum, tanrımla aramda esprili bir dil bile var. bazen küsüyorum ona, sonra yine gece yatağımda yatarken, gülümseyerek ona her şey için teşekkür ediyorum.. o da biliyor, benim dinim, iyi olanı yapmaktır. kişiliği olmayan bir tanrıya inanmak, saçma sapan kuralları olmayan bir tanrıya inanmak, huzur verir gerçekten. özgürsünüzdür, huzurlusunuzdur deistseniz.
ne kendi içinde, ne de başkalarıyla bir kavga yaşatmaz insana. kafa kurcalayan aptalca sorulara ve inançlara yöneltmez sizi. huzurludur yaradanı inkar etmeden tüm dünya insanlarıyla dost olarak yaşayabileceğini bilmek
insanın aklında ki tüm soruları cevaplayarak kavuştuğu huzurdur. tanrı vardır, bizi ve evreni o yaratmıştır, ancak insana ulaşmak için bir peygamber veya kitap göndermemiştir ve dünyada birşeyi değiştirmez, olaylara çok fazla etki etmez. ona ibadet için bir ibadethaneye ihtiyaç yoktur. iyi bir insan olmak için gönderdiğine inanılan kitaplara itibar etmeye gerek yoktur. çünkü zaten bir insanı öldürüp öldürmemenin farkını cennet-cehennem korkusuyla anlamamak gerekir. deist insan cehenneme gitmekten korktuğu için değil doğru ve mantıklı olan o olduğu için birşeyi yapar. dua etmez, sadece elde ettikleri için teşekkür ve şükür eder. tanrıya inanmak için musa'nın denizi yarmasını, isa'nın çarmıha gerildikten sonra havari ile yerinin değişmesini, muhammed'in kaçarken örümcekler tarafından mağara girişine ağ örmesini görmek istemez. yüreğinde tanrı inancı vardır. ama bunun için kimseye aracı olarak ihtiyacı yoktur.
deist olduğumdan beri her şey daha güzel sözlük. en basitinden, şarkılar bile daha anlamlı gelmeye başladı. hobiler olsun, uğraş olsun, hepsinin artık gerçekten bir amacı var gibi hissediyorum.
ahlak kurallarını kendin yarattığın , dünya üzerindeki her türlü canlıya aynı eşitlikte ve saygıyla yaklaştığın kitap , peygamber , gibi olgulara ihtiyaç duymadığın. Sürekli tanrıyla diyalog halinde olduğun ona sahip olduğun herşey için şükür minnet ve teşekkür ettiğin huzur dolu bi inanç sistemidir. Başkalarının inancına saygı göstermekde bu inanç sisteminin en temel kurallarındandır. Bir iyilik yapıcakken cennete gitme ümidiyle yada cehenneme gitme korkusuyla yapmaz içinden geçtiği için yapar. Hayatı olduğu gibi değil olması gerektiği gibi yaşar.
yaradani akil ile kavramanin verdigi huzurdur. Dusun ki sayfalar dolusu formuller verdiler al bunlari ezberle bir de sunlari kabul et once dediler, kabul edersin ve ezberlemeye baslarsin ama sormazsin niye, neden zorundayim? aklindaki sorulari gormezden gelirsin. Bir de dusun sorular sorarsin sana verilen hic bir formulu ezberlemez hic bir kabulde bulunmazsin ve sadece dusunursun arastirirsin sorgularsin ve sonra anlarsin, iste boyle bir derin sorgulamanin sonucunda ulasirsin yaradana ya, onun huzuru baska olur. Muhakkak ki ona baskalari da bu sekilde ulasmis ki bazilari onun adina kitaplar yazmis, insanlarin elinde toplumu yonetecek bir guc olmus adina da din denmis, iste o karmasa ve kurallar butununden cok uzakta bir huzurdur onu bulmak ve anlamak..