kendimden örnek vererek açıklamak istiyorum. öncelikle dinlerin amacı insanın içindeki iyiyi ortaya çıkartmaktır. şimdi bunu cebimize koyalım. bizi yaratan gücün zaten herşeyin üstünde olduğunu kabul ediyorsak ki etmeliyiz. bugünün tenolojisiyle bi mekanik bi hücre yaptığımızda bi oda büyüklüğünde oluyor. tanrı yada yaratıcı güç saf iyidir ve heryerdedir. yani bizimde içimizdedir. zaten biz özümüzü algılayabiliyorsak dine ihtiyaç duymadan da iyiye ulaşabiliriz. cennet cehennem varsada pekde umrumda değil. bişi yapıyosan içinden geldiği için yapmalısın. kuralcılığı sevmediğim için böle bi düşünce oluşturdum. daha sonraki araştırmalarıma göre de bu deizmmiş. yani ben de bi deistim ve mutluyum.
kutsal kitapların aslında olması gereken evrensel ahlak kurallarından oluştuğunu ve insanlar tarafından oluşturulduğunu savunan inançtır.deistler tanrının tek olduğuna inanır ama hiç bir dine inanmaz.
mükemmel olan tanrının 3 tane dini olmasını, ilk ikisini tutturamadım 3.sünü de yapayım demesini saçma bulan insanlardır. eğer tanrı mükemmelse, mükemmel dinini 1 kerede yaratır. ikide bir sürüm yükseltmez. dinlerin insan işi oldugunu bilirler. ama tam olarak dinsiz sayılmazlar. çünkü dinlerin özü olan iyi ve ahlaklı insan olmayı benimsemişlerdir. dinlerin yuzyıllar içinde oluşan yozlaşmasından uzaktadırlar. ateizimden çok uzaktırlar. çünkü insanlar dinleri sayesinde tanrıyı ezberlerken onlar akılları sayesinde tanrıyı anlarlar. buda tanrının dinlerde söylediği şeylerden biridir * .bu sayede çogu din sahibi insandan üst mertebede bile olmaları muhtemeldir...
ateist'i bile bir nokta'da anlamak mümkün iken, * anlaşılması mümkün olmayan beşer tipidir. şöyle ki; ateistler 'allah'ın varlığını inkar eder, her şeyin tesadüfen * var olduğunu savunur. fakat deist'lere gelince... en basitinden 'mustafa kemal' bile bu toprakları düşman işgalinden kurtardıktan sonra, bu ülke'nin bekası, varlığı ve iyiliği için bir düzine inkilâplar yapmış bunlar olursa, bu halk için daha iyi olur, daha iyi yaşar demiştir. * ve yenilikleri hayata geçirmiştir. burdan yola çıkarak 'allah' tarafından yaratılmış 'mustafa kemal' bile bunları düşünüp yaparken, koskaca kainatı *, dünya'yı ve insanları yoktan var edip nasıl onları başı boş bırakacağına inandığı, inanlması güç olan, hatta imkansız olan canlı varlıktır.
bir çok kişi deistlikten sonra ateistliğe geçildiğini söylerler oysa bu yanlıştır. Deistler Tanrı'ya hayrandırlar, nasıl olmayacağına inanabilirlerki.
(bkz: Allahı var kitabı yok)
latince deus kelimesinden türetilmiş, allah inancı olan, allah'a ulaşmak için herhangi bir yol göstericiye veya o'na ulaşmak için bir aracıya ihtiyaç duymayan kişiler.
genellikle evrim teorisini ve hatta hayatın kökeninin doğal açıklamaları olduğunu kabul eden ama aynı zamanda bütün bu süreçlerin arkasında bir zekanın olduğu kanaatına varmış, dinlere genellikle ateizm gibi karşı olmayan ama inanmayan insan.
ne dinlerin saçma sapan masallarına inanan ne de insan gibi bir varlığın tamamen sıfıra oldukça yakın olasılıklı olaylar zinciri sonucu oluştuğu saçmalığına inanan akıllı, zihni ve bilinci açık insan.
işin kötü tarafı hem dindarlar hem ateistler ile uğraşmak zorunda kalmasıdır.
tanrının varlığını kabul ederken, dinlerin varlığını kabul etmeyen veya tanrının "deus otiosus" modda takıldığını var sayan görüş. ayrıca antiteist başlığından yönlenmemesi gerekendir. zira ikisinin anlamı gayet farklıdır.
dunyayı karıştıran dinin ne tur bir velet oldugunu anlayıp girmeyin kardesim aramıza karıstırdınız dunyayı diyen insandır. Herkes Kuranı kendi kafasına göre yorumlarsa olacagı budur.
ulan ya varsa korkusuna tanrıya inanan ama ibadetler sıkıcı geldiğinden dinlere inanmayan biraz daha zorlarsa ateist olabilecek kimse
-diğer yönde ilerleme zor di mi abi
-evt zor..