Bu adamlar dinler hakkında az çok bilgiye sahiptirler. okuduklarını anlayarak muhakeme etme yetenekleri, körü körüne inananlardan daha fazladır. dinlerin insan yapımı olduğunu kavrayıp allahın varlığı ve yokluğu hakkında kesin bir yargıya varılamayacağını bildikleri için tercihen deist olurlar. vicdanen insanoğlunun da inanma içgüdüsü ağır basar, bu yüzden tercihlerini inanmakta yana kullanırlar.
tanrıyı kısırlaştıran kişi. bu kişi tanrının bütün kudretini reddeder sadece bir yaratıcı vardır, bizi salmıştır çayıra artık gerisini kim kayıra boş beleş takılıyoruz işte..
felsefesini ve düşünce tarzını beğendiğim teistik akım.
ortaçağ avrupasındaki dinsel fanatizme tepki olarak doğmuştur. ancak burda dikkat edilecek husus deistlerin tanrı'ya bir başka aracı kurum ve ruhban olmadan ulaşmayı dilemeleri ve bir aracı otorite tanımamalarıdır. sanıldığının aksine ateizmle uzaktan yakından bir alakaları yoktur. hatta deistler bu yönden düşünecek olursak sıradan bir dindara oranla çok daha fazla saf ve katıksız bir tanrı sevgisine sahipler. öyleki hiçbir dinsel otorite ve aracı oluşum tanımıyorlar.
düşünün, ilahiyat profesörü yaşar nuri öztürk'ün dahi şöyle bir lafı var:
Tanrıya bir biçim ve özellikler atfetmeden evreni var eden olarak görmektir.
Dünyaya karışmadığı ve dinler göndermediği doğal olarak bunun sonucu olur.
Bana kalırsa deistlere panteizm bir zaman sonra yakın gelebilir eğer agnostisizme kaymazsa.
Birçok ateistin iki yüzlü dediği ama aslında doğru düşünen insandır. Açıklayamadığı şeyleri aptal teorilere bağlamaktansa tanrı yapmıştır diyip geçerler, kafaları rahattır. Her insanın inanmaya ihtiyacı vardır, bu ihtiyacı yerine getirirken hiçbir şeyin boyunduruğu altında Yaşamazlar deistler. Kısacası her türlü karlıdır, hatta tüm olaya pragmatik yaklaşıyorlar da diyebiliriz, deist olarak diyorum.
ortayolcu gibi yansitilan gercekte oyle olmayan inanc sistemidir. evrenden okudugu kadariyla bu duzenin bi bilince ait oldugu kanisina varmis olup, dini pratiklerin dunyaya verdigi zarardan, celiskilerden dolayi dinin suni oldugunu dusunen insan.
ben bu gruba giriyorum sanırım. 'sanırım' diyorum, çünkü bir tanımın tamamı insana uymuyor veya insanlar kalıplara sığmıyorlar; neyse artık. 'tanrı korkusu olmayan kişiler' gibi bir laf gördüm mesela, benim için doğru değil; ben korkarım. ortam olduğunda içki içerim ve bundan hiç bir rahatsızlık duymam, ama bir şey çalamam ve kadın ticareti yapamam mesela. tanrı o lafı bana yedirir diye büyük konuşmamaya çalışırım vs. 'ama bir güç var ehehe' gibi bir cümle hiç kurmadım, kafamdan da geçirmedim. kimi, ne zaman, ne kadar ve ne şekilde cezalandıracağı belli olmayan; tutum ve davranışlarını anlamanın mümkün olmadığı bir güce inanırım, evet. anlayamadığım şeyleri onun anladığına da inanırım. anlayamadığım şeyleri anladığına inandığım bir varlığa inanmam lazım benim, yoksa kafam çok yoruluyor. 'o niye, bu niye, öteki ne, şu ne münasebet?' gibi birtakım sorular kafamın içinde dört dönüyor, baş edemiyorum. bazılarımıza göre bütün soruların cevabı islamda olabilir. ama her cevap da herkesi kesmiyor işte.