dehşet verici çocukluk anıları

entry43 galeri0
    43.
  1. pazar alışverişinden dönerkene balıkların bulunduğu poşeti ve bir iki çantanın taşıma görevinin alınması ve tüm balıkları yoldaki kedilere dağıttığımın tespitinden sonra anne tarafından ölüm tehditi almak *
    akabinde panikleyip eldeki pazar çantalarını oracıkta bırakıp babanın işyerine kaçılması.. fakat bu seferde fabrikanın bahçesinde beslenen kurt köpeğinin kovalaması; kaçarken terliklerimden birinin çıkması ve köpeğin ağızına aldığı terlikle birlikte ortadan yok olması. küçücük çocuğa yapılır mı ln. bunlar? tarzı bir anımdır efendim.
    0 ...
  2. 42.
  3. Dehşet verici değil ama o an öyleydi. Bizim evdeki yemek masasının sandalyeleri böyle ararlıklı aralıklıydı, parmaklık gibi. nerden aklıma geldiyse sandalyeye soktum kafamı. Sonra geri çıkaramadım. Uzunca bir zaman çıkaramadım boynumda sandalye asılı kaldı. Bir ayağa kalkıyorum sandalye de benimle kalkıyor. Sonra abim kahkahalar atarak annemi çağırdı. Bense hala boynumda sandalye ile duruyordum. Korkmuştum iyice. Annem de uzun süre çıkarmak için uğraştı. Bir taraftan da bağırıp çağırıyordu. Artık yorgun düşmüştü ve hala çıkaramamıştı kafamı sandalyeden. Çok sinirlenmiş olacak ki sandalyeye tekme attı ben de sandalye ile birlikte uçtum. Abim hala gülmeye devam ediyordu. Pislik. Sandalyenin tahtalarını kestilerde öyle kurtuldum.
    4 ...
  4. 41.
  5. abime araba çarptığını öğrendiğim andı benim için.
    şükür ki pek bir şeyi yoktu.
    0 ...
  6. 40.
  7. Beş yaşında filandım sanırım. Kamyon önümdeydi koskoca kamyon! Düştüm kamyonun önüne tekerleğin önüne serildim en son tekerleğin karnımdan geçtiğini hatırlıyorum sonra biri beni kucağına filan altı tükürüyorlar nazar değidi filan hastaneye gittik hiçbirşeyim yok çok şükür. Sanırım kamyon üzerimden geçmemiş ben öyle hatırlıyorum. Allah korudu... Üzerimden gecseydi kağıt gibi olurdum herhalde..
    1 ...
  8. 39.
  9. sıcak bir yaz günü bakkaldan dönerken ayağımın altından yılan geçmesi, o gün bugündür çok korkarım yılandan. ya ezseydim!
    1 ...
  10. 38.
  11. çocukluğunda travma geçirmiş yavrucakların ileride torunlarına anlatacak malzeme sınıfına giren anılardır. ancak bilmez ki garibim torununa bu dehşet veren anılarını anlattığında sonu olmaz bir döngü başlatacağını... torunu da ileride kendi torununa dedesinin anlattığı o iğrenç, sansasyonel ve dehşet veren hikayeyi anlattığı gün yaşadıklarını kendi dehşet veren anısı olarak pazarlayacaktır. onun torunu da kendi torununa, o da kendi torununa diyerek tek bir dehşet veren çocukluk anısı tüm neslin hayatını karartan kara bir leke olarak sürüp gidecektir. tüm sülalenin çocukluk psikoljisinin içene sıçtın be büyük büyük büyük dede...
    1 ...
  12. 37.
  13. kurban bayramlarında mahallenin ortasında 5-6 kasabın hep bir ağızdan ya allah deyip koyunları kesmeleri. bir gün ağladım sonrada koç yumurtası yiyerek unuttum durumu. komik ama gerçek.
    1 ...
  14. 36.
  15. 35.
  16. babanemi "babaaaane nerdesiiin?" diye ararken banyonun kapısını lap diye açıp yıkanırken gördüm, yavaşça kapıyı kapattım ve sendeleyerek odama gittim.
    1 ...
  17. 34.
  18. kurban bayramında kafası kesilen dananın o haliyle sokakta koşmasıdır.
    bu yaşıma geldim, aynı iğrenç hissi yaşatır hatırlamak.
    4 ...
  19. 33.
  20. sünnettir efendim. başka hangi sebepten bu kadar korkmuşuzdur.
    ha bi seferinde dayım kıçına çivi çakarım demişti. bayağı tırsmıştım ama.
    2 ...
  21. 32.
  22. 31.
  23. evin balkonundan yoldan geçen arabalara mandalina şeker vs şeyler atıp sevinmek en son gaza gelip yoldan geçen kamyona balkondaki kol büyüklüğündeki odunu atmak sonrasında kamyon şoförünün araçtan inip küfretmesi bu durumdan çok korkup balkondan kaçıp kendini odaya kitlemek. bir başka olayda bayramda kuzenlerle kırtasiyeden torpil kiskaciran vs patlayıcılar alıp evin balkonunda patlatmak en son yine gaza gelip tovalet penceresinden bir kaç torpil atmak ve apartmanın karışması kapıcınin bas bas bağırması attığımız torpillerin kazan dairesine gittiğini öğrenmek. sonuç evdeki ebeveyinler biz her dışarı çıktıktan sonra eve geldigmizde patlayıcı madde varmi diye bizi araması.
    2 ...
  24. 30.
  25. akrep zorda kalınca kendini sokarmış lafını duyan abimle ablam deney yaptı. ben de şahit oldum. olay yerindeydim.

    akrebin etrafını pamukla sardık ve yaktık. pamuk yandıkça akrep kaçmak istedi, kaçamadı. en sonunda baktı yanarak ölücek iğnesini kendine batırdı ve intihar etti.

    böyle vahşice bişeyi neden yaptık anlamıyorum. şimdi gayet iyi biriyim çok şükür.
    3 ...
  26. 29.
  27. etraftaki tüm kurbağaları bulup öldürmek .
    çocukluk işte . ne istersin lan kurbağalardan .
    mahallenin ortasına atıp kuruturduk günlerce.
    ne oldu ? ne geçti elimize ?
    çocuk abi ne desen boştur.
    0 ...
  28. 28.
  29. inşaatta arkadaşlarla 31 çekiyoruz.usta başı yanımıza geldi.babafingoyu gösterdi gitti.
    3 ...
  30. 27.
  31. tesbih böceklerini yanyana dizip , çakmakla bir uçlarından tutuşturup hepsinin sırayla yanmasını izlemek.
    çok caniceydi biliyorum ama çocuktum eziyet etmek hoşuma gidiyordu.
    0 ...
  32. 26.
  33. kreşte iken 5-6 yaşlarında oyun bahçesinde çocuklar salıncağa filan biniyor, ben de küçük ağaç dallari topluyorum ne yapacaksam, gözüme bir tane çok güzelini kestirdim ama bir sorun var. o dal gondol,tattravalle arası bir şeyin altında, yani gondolun havaya kalkma anını fırsat bilip alınabilir ancak. tam elimi gondolun altına uzattım, biraz daha uzanayım derken yakaladım dalı ama tam o esnada bileğimin üstüne çöktü gondol ve üstündeki beş çocuğun ağırlığı. bileğim kırılmadı ama çok feci acıdı.

    bir de başka bir çocuk parkında son hızla gelen bir salıncak tam yüzümün ortasına çarptı, o da feci bir tecrübeydi.
    2 ...
  34. 25.
  35. küçücükken tam apartmana girdiğim sırada evimizin bodrumundan önüme koskocaman ve simsiyah bir köpeğin fırlamasıdır. inanılmaz korkmuş ve ağlamışım. bu sahneleri hatırlamıyorum ben ama öyle olmuş. ondan sonra epey bir süre köpeklerden korkmuşum.
    0 ...
  36. 24.
  37. fazlasıyla küçüktüm . teyzemlere ziyarete gitmiştim ve evde tarladan toplanmış çuvalla fındık vardı , benim gibi küçük afacan durur mu ? fındıkları caddeden geçen arabalara atmaya başladım tabii daire de apartmanın en üst katında olduğundan kamufle olabileceğimi düşünmüştüm . her geçen arabaya fırlatıyor ve çıkan o 'taklama' seslerinden de derin zevk alıyordum . artık final zamanıydı , elime bir avuç fındık alıp ilk geçen arabaya atacaktım . şu ana kadar arabasından inip bakan olmamıştı ama bu kez her şey farklı gelişti . taklama sesi duyulduktan sonra otuzlu yaşlarında kel bir adam arabadan inip etrafına baktı , mahallenin çocuklarını onların attığını düşünerek azarlamaya başladı, ben dehşete kapılmıştım . derhal balkonun kapısını kapatıp odaya kaçtım, sanırım vicdan azabı duyuyordum . ah ah o gün bu gündür kel adamlardan çok korkarım .
    1 ...
  38. 23.
  39. eskiden kömürlük denen evin yanında yapılmış tek katlı barakalar olurdu. orda oturmuş masum masum evcilik oynuyordum. derken ilerden komşumuzun dilsiz oğlu göründü ve bana kızdığını ifade eden bir iki hareket çekti. o kadar korkmuş ve panik yapmıştım ki yanımdaki şemşiyeyi açıp çatıdan aşağı atladım. o zamanlar barış mançonun klibindeki teyze uçuyorduya bende uçucağımı filan sandım yani bari hızımı kesseydi. ne acımıştı topuklarım.
    7 ...
  40. 22.
  41. *freni tutmayan bisiklete bindiğinden habersiz yokuş aşağı giderken son sürat karşıdaki duvara toslamak, boyun civarına denk gelen darbenin nefesi kesmesi ve sağ eldeki 3 parmağın derilerinin kalkması, işaret parmağıın kemiğinin görünmesi.

    *dinazor ağzı şeklinde dizayn edilmiş kaydıraktan kayıp aniden kalkarak demirden yapılmış(!) dinazor dişleriyle kafayı yarmak, bembeyaz tişörtün kıpkırmızı olması.

    *2 yaşında anneyle havuzun kenarında bacaklar içeride olacak şekilde top oynarken havuza kaymak, annenin şok olup yerinde kalakalması, benim kendi çabamla çıkıp herkesi şoke etmem.

    velhasıl bende dehşet verici anı çok.
    1 ...
  42. 21.
  43. çocukluğumuzda kalorifer denen alet henüz evimize girmemişti. biz de herkes gibi sobayla ısınırdık. nedense o yaşlarda benim o yanan sobaya ilgim ve merakım bir hayli büyüktü. annem temizlik yaparken kapı çalar ve elektrik süpürgesini sobanın yanında bırakır. e, biz de afacanlığın ve merakın verdiği gazla yerimizde durur muyuz? sen kap elektrik süpürgesini, sok sobanın içine, içeride ne var ne yok çek makinenin içine. sonrasında ise makinenin arkasından çıkan alev ve dumanlardan çok korkmuştum tabii. annemin hemen gerçekleşen acil müdahalesiyle olay ciddi bir boyuta ulaşmadan bitti. tabii bu da bana büyük bir ders oldu. bu olaydan sonra sobaya 1 metre bile yaklaşmadım.
    2 ...
  44. 20.
  45. rüyamda, kız olan sıra arkadaşımın poposuna cetvel sokup çıkardığımda üstüne bok görünce ağlayarak uyanmıştım. o zaman anladım ki kızlar da sıçıyor. sonra hiç eskisi kadar hayranlıkla bakamadım onlara. büyük travmaydı lan.
    6 ...
  46. 19.
  47. serhat isimli mahalleden arkadaşımın evlerine yanlış hatırlamıyorsam "şöhretler" isimli kart serisini almaya gitmiştik, yaşı müsait olanlar hatırlar "oya aydoğan'ın" memesinin açık olduğu bir kart da vardı içinde. bu kartların hepsinin numarası vardı, yere sırayla atıp son numarası aynı olunca yerdekilerin alındığı bir oyunu oynardık neyse mevzu bu değil, bahçeli, etrafı çitle çevrili bir evleri vardı ağaçların içinde, eve geldiğimizde bahçenin içinde bir taksi duruyordu, serhat bana " koş lan kesin teyzemler geldi, bir ton şeker çikolata falan getirmişlerdir" dedi. bir koşu içeri daldık, eve girdik iç odaların birinden sadece bağırma sesi geliyor " ahhhhhhhhh uhhhhhhhh kökleeee " vs. tabi ne olduğunu anlamadık, çocuktuk lan biz. ses gelen odaya serhatla beraber girdik, gördüğümüz 2 tane bacak havaya dikilmiş arasında da sırtı ayı gibi kıllı bir adam ve adamın kıçı açık, sürekli yukarı aşağı iniyor, indikçe serhat'ın annesi bağırıyor. bizim farkımızda bile değillerdi, serhat " anne ne oluyo, napıyonuz siz? " diye seslendi. bir anda durdular adam çarşafı yorganı önüne kapadı, annesi çıkın dışarıya diye bize bağırdı. korktuk, çıktık bahçeye. 5 dk sürmeden adam giyinmiş şekilde çıktı bir kez yüzümüze baktı ve arabaya binip gitti. annesi de hiç bişey yokmuş gibi geldi bize karnımızın aç olup olmadığını sordu. yok dedik, aslında ben açtım ama serhat yok diyince bende yok dedim. serhat'ın babası serhat 1 yaşında iken trafik kazasında ölmüş idi. sonra ne oldu? serhat annesine ne sordu? ne konuştu bilmiyorum, yıllar boyu da birbirimize bu mevzuyu asla açmadık ama o sahne gözümün önünden hala gitmez.

    editlemeyi sevmem ama: serhat burdaysan görüşelim olum.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük