zarlarin inadina hepyek geldiği üstüne üstlük düşeş gelmediği için elinde olmayan nedenlerle nalıncı keserleri tarafından bol bol zart zurt yapilan, hepyekleri dörtçar yapsan bile ne isa'ya ne musa'ya yaranamadiğinda ulan der kişi bastan yaratim kendimi basima vık vık edenlerin aynisi olayim der.
der demez değil hatta birebir nalıncı keserlerin usullerini ve onlarin görüs acilarini bir kiyafetlerini üstüne giyer.
ama dert ararsan cok, ne ararsan bulursun derde devadan gayri sözünün bir versiyonu daha ortaya arz-i endam eder. bu sefer yine aynı yeksenak beste terennum eder, ne isa ne musa, ne de taktiri ilahi kanunlari leyhte gelisir. aleyhler bir derya sende bir sandal olursun. elbette bu garklik aarasinda gak guk etsende gene serefli maglubiyetler alinir.
en sonunda eh yeter ulan der dersin. fonda ise Yok ise nağmeni takdir edecek guş, israf-ı nefes eyleme, tebdili mekân et bestesi terennum eder. nereye demeden yallah olup yollara devam edersin. vitesimizi düsürüyoruz ve sol seritte gecip gaza abaniyoruz, otomatik vitesse roketliyoruz....