kitap ismi önde bulunacak şekilde defterini, kitabını göğsünde taşır bu kızlarımız. "ne kadar çalışkan kız maşallah" intibası uyandırır insanda. yaşlılar hürmet gösterir, erkek gençler otobüslerde yer verir. toplumumuzun vazgeçilmezlerindendir.
söz konusu defterin veya kitabın alt kısmı göğsün hemen altında, göbeğin hemen üzerinde yer alan bir bölgeye dayandırılır. sağ veya sol kol ile destek yapılarak, defterin veya kitabın belli bir açıda vücuttan ayrı durması sağlanır... baş da dik tutulur ki; "kendine güvenen kız" imajı yaratılır...
ankara yıllarında bir hocamızın anlatımıyla bu gerçeğin ayırdına varmıştık. gerçekten bu şekilde tutmakdaydık defteri .tespiti bize bildiren hocamız bunun bir güven eksikliğinden kaynaklandığını belirtsede kendisi ile aynı cinsden olmamamız sebebiyle böyle bir yargıya varması halen saçma gelir. * ben bunun anotomik yapımız sonucu olduğuna inanmaya başladım . sinir bozucu diğer hal ise iki beden dili kitabı okumuş kişinin, sıradan bir hareket için bile çok önemli kişilik yargısına vararak karsısındakini etiketlendirmeleridir. etiketi yapıstırmak kolaydır ama çıkartmak zahmetli ve de kalıntı bırakan cinstendir. bırakın defterimizi istediğimiz biçimde taşıyalım. *
er kişi cinsi de defteri hep yanında taşır... parmaklar hafifçe kıvrılır ve yana salınır... parmaklardan oluşan dayanağa defter yerleştirilir... er kişi isterse 120 km hızla koşsun o defter veya kitap düşmez... lise gençliği defteri böyle taşırken kravatı ya çok gevşetir ya da kravatı çıkarır, bir düğme de üsten açılır.. gömlek pantolunun dışına alındığı zaman ve saçlar da jöle ile güzelce şekillendirildiği zaman kombinasyon tamamdır... hafif serseri imajı ile kız tavlama konusunda artık bir kimyasal silahsınızdır...
o defter aslında elde taşınırken ağırlık yaratmaktadır söz konusu hatun kişiye. bu durumda o defter kasık kemiklerine oturtulup ğöğüste ellerle sarmalanarak taşınmaktadır kanımca.***
Defteri orada tutmasının sebebi kendini güvende hissetmesindendir. TRT spikeri hocamız söylemişti bunu. Kullanabileceğim bir yer oldu sonunda işte budur, hadi alkışlayın beni.