ilkokulda okulların açılacağı son haftasonu hazırlık faaliyetlerinden birisiydi. binbir eziyet ve emekle kaplanan defterler 1 ay geçmeden yırtılırdı. herşeyde olduğu gibi sanırım şimdi kaplıkların da hazırı var.
ilkokulda hevesle yapılan,ortaokulda eziyet halini alan,lisede kaytarılan,üniversitede kardeşiniz yoksa aklın ucundan bile geçmeyen eylem.
yazardan not:okulun ilk açıldığı hafta açlıktan ölseniz dahi eve uğramayın ,aksi halde cilt dükkanlarında çalışan insanlardan farkınız kalmıyor.ağzım yüzüm bant kokuyor şu an.
(bkz: kardeşin mi var derdin var)
ilkokul zamaninda isten gelecek anneyi heyecanla bekleyip, geldiginde kosa kosa defter kaplama kagidi secmeye goturten hadise. aksam saat 9 civarinda kaplanan defter ve kitaplar, uykulu gozler, o esnada yapilan keyifli sohbetler unutulmaz anilardandir. kaplarin ustune bir de etiket yapistirilip; uzerine isim, soyad, okul, sinif ve numara yazilir ayni gece, ozene bezene. ertesi gun bakmaya doyum olmaz kitap defterlere. insanin surekli calisasi gelir.
- defter kapatıldığında potluk yaparsa yeniden kaplamak gerekir. etiketin nereye yapıştırılacağı da yuvarlak masada tartışılması gereken bir konudur.
- kitap kaplamak ayrı bi işkencedir. köşeleri düzgün kesmek gerekir.
- defter kaplandığında, kap yıpranmasın diye bir de naylon kaplama hadisesi vardır ki, babanın yapabileceği en kötü şeydir insan evladına. o naylonla kaplamak zorundasındır, aksi takdirde eşyaların korunması gerektiğiyle ilgili bir sürü öğüt dinleyeceksindir.
- en azından 5 er defter-kitaptan 10 nesne kaplanmayı beklemektedir.
- tek bir ömür törpüsü defter yüzünden bıkıp işler sonraya bırakıldığında, bütün defter kitapların kaplanması 10 iş gününde bitirilecektir.
defter veya kitapların yıpranmasını azaltmak için öğretmenlerin teşviki ile yapılan olaydır.
fakirler gazete kağıdı ile kaplardı.. orta direkler jelatin kaplık kullanır , zenginler böyle janjanlı , renk renk kaplıklar filan gördüğümüzde vayyy amuha goim kaplığa bak yanıyo derdik...
defter kaplanırken defter yatırılır.. yükseklik hesaplanarak kaplığın deftere yatırılan kısmına kadar ortadan kesilir ve içe kıvırılır.. jelatin kaplıkta hemen ilk sorun yaşanır makas bir kayar ahanda zıçtın .. ilk gerginlik başlar..
defter kaplandıktan sonra kapakları kapatılır , hafif bir şişme olduysa bantları sökülüp bollaştırılırak tekrar bantlanır. olmadı bi daha.. bi daha derken sinir krizleri geçirmek için eğilim gerçekleşir. yaklaşık 7-8 tane defter kaplanır ve artık kayış kopmuştur. etiketlerin nereye yapıştıralacağı şans eseridir. kriz gelmiştir bir kere ... defter açılır .. sayfanın sol kenarına aşağıya doğru uzunlamasına bir çizgi çizilir.. hazır çizilmişleri vardı alamazdık fakirlik işte şimdi hüzünlendim bak..
hazır halde okul çantasına konur buyrun afiyet olsun...
okulun başlamasına kısa süre kala, heyecan içindeki öğrencinin neşeyle icra ettiğidir. düzgün katlayamasa da, ayakkabı bağını ve kravatını bağlaması gibi, öğrenciyi, ilk kez tek başına yaptığında, sevindirendir.
bu durum insani abiye ve ablaya yalvartmaya kadar sürükleyen bi olaydir. özellikle de henüz küçükseniz ilkokul 1 yada 2. siniftaysaniz üstüne bir de solaksaniz ve henüz makasi bile düzgün tutup bisey kesmeyi beceremiyorsaniz çok kötü bi durumdur. gidersiniz ablaniza yada abinize yalvarirsiniz n'oluur yardim et diye ve zaman zaman da terslenirsiniz. makasiniz, kap kagidiniz ve cicili etiketleriniz elinizde.. öyle kalakalirsiniz.
gereksiz bir aktivitedir masraftan başka bir amacıda yoktur ögretmenlerin ikinci bi mesleği olduğu sorusunda dahada fazla kuşkulanmaya sebebiyet verir.acaba kırtasiyeci abi bizim öğretmenim oğlumu acep cokda benziyor diye paranoya yaptırır küçücük cocuklara
Son derece gereksiz aktivitedir. Defterleri zaten dış yüzeyleri sayfaları gibi değildir, kalın ve daha sağlamdır, bunu korumak da abestir. Bu aktiviteyi gerçekleştirmediğimden dolayı onlarca defa "-" almışlığım, hatta dersten yollanmışlığım vardır. Pişman değilim, yine olsa yine kaplamam.