ölünün arkasından konuşulmaz kuralına göre eleştirmenin günah olduğu olay"mış". şimdi, aradaki farkı ayrıt edemeyen bi tonla insan var sözlükte. bahsedilen konu defne joy foster'ın ne işi olduğu ise "sanane lan skimin antennası" derim ben de. zaten kimse de kalkıp "aman allahım defne nasıl bir insanmış!! ben onu yanlış tanımışım!! lanet olsun sana defne! namussuz garıı!!" diye yazmamış gördüğüm kadarıyla. yazan varsa da onu darth vader'a havale ediyorum.
ama...
eğer konu, "evli ve çocuklu bir kadının barda içip, oradan tanıştığı bir adamın evine gitmesi ve geceyi de evi yerine orada geçirmesi" ise ve hele ki, bu olay tüm basın-yayın organlarına yansımış ve tüm toplum tarafından izlenip detaylarına kadar öğrenilmiş ise; bu, eleştirilebilir, herkese açık bir konudur. bunu yapan, yarın bir gün yakinen tanıdığımız biri de olabilir. o zaman onu eleştirmemiz normal mi olur? ya da kadın gittiği evde öldü diye, bu "vaziyeti" eleştirme hakkımızı kayıp mı ediyoruz?
olayları kişilerden soyutlayabilme becerisini gösterebilirsek, bu tip durumlarda almamız gereken dersi alabiliriz. ayrıca, ahlaki boyutu ortada olan bir durumda, sırf işin içinde ölüm var diye yüzümüzü diğer tarafa çevirebiliyorsak, zaten yapmamız gereken çıkarımları sittin sene elde edemeyiz.
kimseyi ilgilendirmeyendir. şahsi kanaatim budur. yok şöyle yapmış, yok böyle yapmış. ee noldu? ne verdi sana? ekmek mi su mu? olaya bakış açım, mantalitemin sığlığından değil ki şu an, böyle bir yorumu başkası yapsa ben de öyle düşünürüm diye söylüyorum. lakin, ölen bir insan. her şeyden önce bir insan. olayı her insan, kendi çerçevesinde eleştirebilir.
fakat 0-5 yaş arası beyin seviyesine düşüp, bu durumdan prim yapmakta pek akıllıca bir mantık olmasa gerek? saçma sapan başlıklarla da bu dediğim zaten ispatlanabilir.
ha bi'de saygı diye bir şey vardı, eğer hatırlarsak.
