büyük ihtimalle alkolle karıştığında adamın anasını belleyen bi uyuşturucu almıştır. bana aşırı doz falandır gibi geliyo. tabii aşırı doz , kalp çarpıntısı yapar, beyin kılcallarından birisi patladı mı hop diye beyin kanaması geçirirsin. burundan kulaktan kan gelmesi beyin kanaması alametidir - diye biliyorum. kadının burnundan kan gelmiş.
aslına bakarsan güzel ölüm. mis gibi küt diye gidiyorsun, ne hebelüp olup on yıl altına sıçıyosun ki, sen öldüğün zaman bayram ediyorlar, ne de kanser gibi bi illetle yıllarca uğraşıp duvarlara tırmandıran acılar çekiyorsun. böyle gacırt diye gidiyorsun. kötü bi ölüm diil... ben adam biliyorum, herif öldü diye yedi sülale bayram ettiler, hergün bebek gibi kıçını temizlemekten kurtulunca tabii...
ölüm nedeni ne olursa olsun bir insanın arkasından atıp tutmanın yersizliğini gösteren başlıktır.
evet haklısınız, fatmagül'de o saatte ormanda dolaştığı için tecavüzü haketmişti di mi?zihniyete bakar mısınız? evli ve çocuklu bir kadının o saatte bir erkeğin evinde işi neymişmiş, peh !!
arkasından atıp tutanları zerre kadar ilgilendirmeyen hadisedir.sanane kardeşim kadın ölmüş gitmiş arkasından karalama yapmaya utanmıyor musun demek geliyor içimden hatta dedim gitti efendim.yazıktır ilerde evladı olurda yazdıklarınıza denk gelirse nasıl bir durum olur düşünün o saçma yazıları yazdığınız fasülye beyninizle.zira hiçbir evlat annesinin arkasından kötü yazılmış şeyleri birgün okumak istemez.insaf edipte yapın,bir gün sizinde başınıza gelebilceğini düşününerek yapın ne yapıyorsanız.
saçma salak haberlerle kimseyi zan altında bırakamazsınız.bu kadının ailesi, üç yaşında çocuğu var.hem bu ülkede münevver karabulut'un bile otopsisi bu kadar çabuk çıkmazken nerden biliyorsun sen bilmem hangi uyuşturucu maddeden gittiğini? yapmayın ama, ayıptır günahtır!
evinde öldüğü ahmet altan'ın oğlunun, savcılıkta verdiği ifadeye göre, dallamalığından ölmüştür.
neymiş?
3:30 sularından bardan çıkmışlar. birkaç kişiyi evlerine bıraktıktan sonra küçük altan'ın evine gelmişler. evde fenalaşmış. küçük altan doktor bulmak için sokağa fırlamış**. bulamayınca eve dönmüş ve defne joy foster'ın daha da kötü olduğunu görmüş...
şu ifadede hiçbir çarpıtma yoksa bile defne'nin ölümüne küçük altan çanak tutmuştur. sabaha karşı sokaklarda doktor aramışmışmışmış!
işin içinde uyuşturucu madde kullanımı olması muhtemel. kendisi kullanmamışsa bile partneri beyfendinin olay gecesi şüpheli yardım arayışları evde uyuşturucu bulunma olasılığını kuvvetlendiriyor.
belki bu yüzden yakındaki kliniğe giderek tanıdık bir doktor aradı. belki eve döndüğünde evdeki yasadışı maddeleri yok etmekle uğraştı. belki, belki, belki... sonuçta bunun basit bir astım krizi sebebiyle vuku bulması ve ambülansın panik sebebiyle geç çağrılmış olması pek inandırıcı değil.
Bir değil birden çok nedendir. Ecel, alkol, seks, ihanet, astım, ihmal, geri zekalılık, bencillik, korku, mahalle baskısı, şöhret, zafiyet, enerji içeceği, kokain....
çok boş şeylerin çok değer gördüğü bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlendiğini gösteren bir soru.uyuşturucudan ölmüş olsa ne olacak ya da hastalıktan ölmüş olsa ne olacak? Ailesi dışında kimi ilgilendirir ki bu durum? Yaratılan gündemin konusuna bakıldığında kimse rahatsız olmuyor mu "dert ettiğimiz şeylere bak diyerek" ? insan düşünmeden edemiyor,insanları uyutmak,insanların dikkatlerini başka yönlere,saçma sapan konulara çekmek için neler yapıldı? Saatlerce süren diziler,magazin programları,yalan suikast haberleri,vs.Şimdi de en çok konuşulan konu,tam olarak hangi meslek grubuna ait olduğu bilinmeyen bir zat-ı muhteremin neden öldüğü? insan düşünmeden edemiyor;bu kadar gereksiz bir konuyla insanların dikkatlerinin başka bir yöne çekilmesi,hükümetin işi olabilir mi? D.J.Foster'ın ölümünün arkasında yeni bir yasa çıkartmaya hazırlanan hükümet olabilir mi? Evet çok saçma bir soru olmuş olabilir ancak insanların dert ettiği şeyden daha saçma olmadığı kesin!
üzerinden neredeyse bir hafta geçti. bu hususta tek bir yazı dahi yazmadan yazar arkadaşlarımızın ne kadar iğrençleşebileciği, ölen kişiye yapılan hakaret ve saygısızlıkları tek tek okudum. kafası kıyak diyen mi ararsız, o evde işi ne diyen mi ararsınız, boynuzu taktı diyen mi?..
toplumsal yozlaşmamızın son noktasıydı...rezilliğin dibiydi...
şöyle buyrun da bir okuyun bakalım adli tıbbın konuyla alakalı ilk bulgularını:
Adli Tıp Kurumu, Defne Joy Foster'ın vücudundan aldığı doku, idrar ve kan örnekleriyle yaklaşık bir buçuk ay sürecek makroskobik inceleme başlattı. Ancak genç kadının yakınlarına ulaşan bilgilere göre, Defne'nin cesedinde yapılan ilk incelemede astım krizinin tetiklediği solunum yetmezliği ve kalp krizi bulgusuna rastlanamadı. öte yandan gazeteci Suna Akyıldız'ın twitter sayfasına düşen evin icinde eşyalar devrilmış. Çok çığlık atmıs defne iddiaları ortalığı çok karıştıracak gibi görünüyor...
biraz hoşgörü, biraz saygı...
ölüler kendini savunamaz...
asla gercekten ogrenilemeyecek bir sebepptir.
aklibasinda kimse kapi kapi doktor aramaz, acil yardim cagirirdi.belliki bu adam bir seyler saklamak istemis.
bir katilin ya da tam bir geri zekalının evinde oluşudur. eğer o çocuğun o saatte telefonla yardım çağırmak yerine kapı kapı dolaşıp bir doktor araması masumane ise kusura bakmasın ama bu insan zekasızdır. diğer seçenek ise oldukça korkunç ve inandırıcılığı daha yüksek. zira hiçbir astım hastası kriz geçirirken burnundan kan gelmez ve çığlık atmaz, kendimden biliyorum. kaldı ki astımının ilerlemiş düzeyde olmadığını söylemişti doktoru. astım yüzünden ölmek için ciğerlerinin hiç boş yer kalmayasıya kadar dolu olması gerekir.
kimse neden öldüğüne değil evli bir kadının gece yarısı kimin kollarında öldüğüne laf etmiştir. ölen madonna bile olsa amerikan halkı yaşanan bu olayı kınardı. meğer ammada çağdaşlaşmışız haberimiz yok.
"minareyi çalan kılıfını hazırlarmış" ,sonunda bir dandik bir kılıf bulmuşlardır.
not:gerçekler ne kadar gizlenirse gizlensin o minicik yavrunun her döktüğü gözyaşın, bu işte parmağı olanlara boru olarak döşenecektir.