Daphne (Defne) Hikayesi: Bir gün Apollon, kıyıları ağaçlarla gölgelenen ırmağın kenarında güzel bir genç kız görür. Orontes'in (Günümüzde Asi olarak bilinen, Türkiye'nin Antakya ilnin ortasından geçerek Akdeniz'e dökülen nehir) kızı olan bu güzel su perisinin adı Daphne idi ve Apollon, görür görmez ona aşık olmuştu. Daphne, ormanın derinliklerinde dolaşmaktan zevk alırdı. Ay ışığında yabani hayvanları kovalamak, avlamak en büyük eğlencesi idi. Yalnız başına dolaşmayı çok severdi. Dahası Daphne, hayatı boyunca yalnız ve bakire olarak yaşamaya yemin etmişti. Erkeklerden nefret ediyordu. Bu yüzden evlenmeyi kesinlikle istemiyordu. Fakat Apollon ona delicesine tutulmuş peşini bırakmıyordu. Ormanda karşılaştıklarında Apollon, güzeller güzeli bu kızla konuşmak ister ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başlar. Apollon ne dese onu durmaya ikna edemez, Daphne korkmuştur bir kere. Yorgun düşene kadar koşar koşar koşar. Daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkılır ve toprak anaya yalvarmaya başlar. "Ey toprak ana beni ört, beni sakla, kurtar" Toprak ana onun yakarışını duymuştur. Az sonra Daphne, yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığını hisseder. Gri renk bir kabuk göğsünü kaplar. Güzel kokulu saçları yapraklara dönüşür ve kolları dallar halinde uzanır, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru iner. Apollon, sevdiği kıza sarılmak isterken Defne ağacına çarpınca şaşırır. O günden sonra Defne ağacı, Apollon'un en sevdiği ağaç olur ve defne yaprakları onun saçlarının çelengi olur. Kahramanlara ödül olarak ta defne yapraklarından yapılma taçlar takılır.
Bir gün Apollon Thessalia'da kıyıları ağaçlarla gölgelenen Peneus ırmağı kenarında, güzel genç bir kız gördü. Bu güzelin adı Daphne idi ve Apollon görür görmez ona aşık olmuştu. Daphne ormanların derinliklerinde dolaşmaktan zevk alyyor, ayışığında yabani hayvanları kovalamak avlamak en büyük eğlencesi idi. Yalnız başına dolaşmayı çok seviyordu. Dahası Daphne hayatı boyunca yalnız yaşamaya yemin etmişti. Erkeklerden nefret ediyordu bu yüzden evlenmeyi kesinlikle istemiyordu.
Fakat Apollon ona delicesine tutulmuş peşini bırakmıyordu. Ormanda karşılaştıklarında Tanrı Apollon güzeller güzeli bu kızla konuşmak istedi ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başladı. Apollon ne dediyse onu durmaya ikna edememişti, Daphne korkmuştu bir kere. Yorgun düşene kadar koştu koştu, daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkıldı ve toprak anaya yalvarmaya başladı.
"Ey toprakana beni ört beni sakla, kurtar"
Toprakana onun yakarışını duymuştu, az sonra Daphne yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığynı hissetti. Gri renginde bir kabuk göğsünü kapladı. Güzel kokulu saçları yapraklara dönüştü ve kolları dallar halinde uzandı, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru indi.
Apollon sevdiği kıza sarılmak isterken bu Defne ağacına çarpınca şaşırdı. O günden sonra Defne ağacı Apollonun en sevdiği ağaç oldu, ve defne yaprakları genç tanrının saçlarının çelengi oldu.