daniel craig ten üstün bir performans beklediğim yahudi soykırımına karşı bir grup insanı kurtarmaya çalışan 3 kardeşin nazi almanyasına karşı mücadelesini anlatan wwii temalı film. craig in eline mp40 çok yakışmıştır trailer dan görebildiğim kadarıyla. çıkış tarihi aralık 08'.
--spoiler--
- jewish sözcüsü: there are thousand of 'em . how will we live ?
tam olarak türkçe karşılığı direniş olan, daniel craig canlandırdığı karakterle ön plana çıkan bir 1941 almanyası iç durumunu gözler önüne seren edward zwick filmi.
Edward Zwick'in etkileyici, gerçekten alıntı bir filmi. Ortadoğu'da oynanan ironik filminin eski bir versiyonu.. Günümüzde olanlarla 1940'lı yıllarda olanları kıyasladığımda 3 tür yahudi olduğunu ve olma ihtimali olasılığı olduğunu düşünüyorum;
1)Sadist.. (zamanında bizde çektik diyenler)
2)Bir daha atalarımızın yaşadıklarını yaşayamam deyip milyarda bir ihitmali bile göze alamam diyenler..
3)Filmi izlemeyenler..
Not: Aslında 10'larca tür yazabilirim fakat onlar ara türler.. Bu nedenle gerek görmedim..
atını beceren kovboy dan sonra atını kesen kovboy u gördüğümüz filmdir. işin gerçeği edward zwick tamamen bir 'true story' yi yansıtmış olması izleyeni filme birazdaha bağlıyor. filmin senaryo açısından sırıtan yerleri yok. musevilerin yaşadıkları ve karakteristik özellikleri filme yansıtılmış. film yanılmıyorsam belarus da geçiyor. musevilerin de almanlara karşılık verdiğini göstermiş bu film bizlere. devede kulak olsa da filmde anlatıldığı gibi o 1200 kişinin torunlarıyla birlikte bugün milyonlarca musevi nin hayatı kurtulmuş. emek verilmiş bir film.
bugün bir çok polonyalı tarafından nefretle anılan bielski kardeşler kahraman olarak lanse edilmiştir. mesela esas oğlan tuvia bielski asla almanlar ile savaşmamıştır. kendisi hep kampta kalmakla beraber, genelde çatışmalara adamlarını yollamıştır. bu partizan grubunun nkvd ile beraber, polonyalılar'a karşı katıldığı katliamların haddi hesabı yoktur. en çok bilineni için: (bkz: naliboki katliamı) öyle işbirlikçileri falan değil, bildiğin son kalan yiyeceğini vermek istemeyen köylüleri katletmişlerdir.
tarihin yahudi çıkarlarına göre çarpıtıldığı şahane bir propaganda filmi olmuştur.
yaşanmış olaydan esinlenerek yapılmış bu filmde anlatılan olaylar nazilerin yahudi soykırımı hakkında. valkyrie filmi olaya nazilerin gözünden bakmakta ve sonuç iç savaş olarak sonuçlanmakta. bunun aksine defiance filminde olaya yahudilerin gözünden bakılmakta ve sonuç hüsran olarak beklenirken, zaferle bitmektedir.
yahudi soykırımına farklı bir bakış açısıyla yaklaşmış 2008 yapımı bir edward zwick filmidir.
--spoiler--
bu filmde yahudiler sadece koyun gibi öldürülmeyi bekleyen bir halk olarak değil aynı zamanda savaşın seyirinde etkin rol alan, silah kullanan, almanlarla sağlam çatışmalara giren ve intikamlarını alan kişiler olarak tasvir edilmektedir. filmden güzel bir diyalog*:
rus askeri : sen gayet iyi içiyorsun ilk kez içmesini bilen bir yahudi görüyorum.
zus bielski : biz yahudiler savaşmayı bilmeyiz, içmeyi bilmeyiz neyi biliriz biz sadece ölmeyi mi?
sadece bu diyalog bile 2.dünya savaşına ve yahudi soykırımına karşı yapılmış filmler içinde bu filmin nasıl farklı bir perspektife sahip olduğunu göstermektedir.
--spoiler--
güzel ve gerçek bir hikaye işlenilmesine rağmen vasat bir film kanımca. özellikle şu amerikanların, film nerede geçerse geçsin kendi klasik espirilerini yapma merakları da bitmemiş hala. saving private ryan'ın da içine sıçan bu hollywood klişeleriydi de tom hanks kurtarmıştı filmi. e tabii daniel craig kurtarmaya yetmez.
--spoiler--
Üç yahudi kardeş, Nazilerin kontrolü altındaki Polonya'dan kaçıp Beyaz Rusya civarında bir yerde Nazilere karşı savaşan Rus direnişçilerine katılıp, ormanın içinde bir köy inşa ederler. Bu sayede hem kendilerini hem de 1200 yahudinin hayatını kurtarırlar.
birkaç kez izlenmiş, izleyiciyi sıkmayan, o zamanın atmosferinin gayet başarılı şekilde canlandırıldığı.. genel olarak ormanda geçen bir film defiance. gerçek bir hikayeden esinlenmiş olması ilgiyi arttırıyor.
iki kardeş hastalar için nazi karakolunu bastıktan sonra aralarında konuşmaktadır, şu replik akılda kalmıştır.
- sen neye inanıyorsun komünist ve nazilere mi?
+ komünizm, nazizim, faşizm.. ilaçları almamızı sağladıktan sonra ne farkları var ki?
bilim-kurgu fantastik karışımı harika bir dizidir. ama bizimkiler için dizi yada full sexten oluşacak yada türk dizileri gibi kofti olacak başka türlüsünü izlemiyor bizim sığırlar.
sci-fi dalında sağlam durabilen nadir dizilerdendir. konusu çok sağlamdır. eş zamanlı bir oyun ile de desteklenmiştir.
bilim kurgu izlemekten zevk alacak kadar bilgili insan sayısı hem dünyada, hem de türkiye'de bir elim parmağını geçmediği için üst sıralara oynayamamaktadır.
izleyicinin istediği sex, daha çok sex, bol bol sex.
g.o.t, spartacus gibi dizilerden daha evladır ama sex sahnelerinde geri kaldıkları içindir ki onlar kadar değer verilmemektedir.
