Korkusuz korkak, süt kardeşler, sakar şakir, şaban oğlu şaban, tosun paşa, üçkağıtçı, yedi bela hüsnü, sahte kabadayı, gülen gözler, neşeli günler, namuslu, tokatçı, kibar feyzo, davaro, salako, köyden indim şehre, salak milyoner, atla gel şaban şeklinde daha da ilerleyecek listedir.
Benim için abimin 22 sene öncesine ait sünnet videosudur... Kendisini film diye adlandırıyorum. Çünkü benim için en güzel, en çok ödülü alan filmden daha izlenesidir... izlemeyi özlenesidir... Herkes hayattadır, mutludur... Bir aradadır... Üzerimde çocukluk hayali, annemin kendi gelinliğinden yine kendisinin bana diktiği gelinlik ile, yıllar sonra yaşayacaklarımdan bihaber, tüm saflığım ve temizliğimle ortalıkta dolanmaktayımdır... Annem gençtir, hep güzeldir... Babam yine birşeylere söyleniyordur... Acımasız ve adaletsiz felç hastalığına henüz yakalanmamış ve dilleri, elleri, ayakları henüz tutulmamış babaannem, konuşuyordur, gülüyordur, yürüyordur... Abimin saçları vardır, uzundur, kapkaradır. Amcam gencecik süzülüyordur kalabalığın arasında, tüm yakışıklılığı, ispanyol paça pantolonu ve daracık gömleği ile, olanca fiyakası ile... Buz gibi mezarında yatmamaktadır... Dedem hayattadır. Gürül gürül kudreti ile bize kol kanat geriyordur... Herkes mutludur. Kalplere kötülük tohumları henüz serpilmemiştir... Kimse en acı dertlerle hayat sınavından geçmemiş ve kaybetmemiştir... Ve hala... Ve hep... izlenilesi en güzel filmlerdendir... Benim için...