deep purple

metallica' nın tıfıl zamanlarında lars ulrich ve james hetfield deep purple konserine gidip azıtırlar. lars ses teknisyeni tarafından dışarı atılır, james' i de elemanın biri kızarkadaşına hava olsun diye yumruklar. bu beyler o derece deep purple hastasıdır ki japonya' da live in japan' ın yapıldığı konser alanına çıktıklarında lars, 'ritchie blackmore'un ayağının tozu var burda' diyerek yerleri öpmüştür. kanımca en baba şarkıları mistreated, strange kind of woman ve hallelujah' dır.

edit: ayrıca çok özlediğim seovimin de hâlâ hayatta olduğunu öğrenmeme ve mutlu olmama sebep olmuş hard rock grubudur.

pink floyd birse deep purple da birdir. ailecek severek dinlediğimiz bir grup. konserlerine gidebildim mi? hayır. gidebilecek miyim? ne yazık ki gene hayır.

(bkz: when a blind man cries)
(bkz: child in time)
(bkz: highway star)
(bkz: perfect strangers)
*

fireball albümü şah olan şahbaz olan rocuk müzik ilahları.

efsaneler kralı, rokun hayat ağacı, müzik için doğan insanlar topluluğu.

smoke on the water diye bir şahaseri yapmış şahane grup.

kimilerine göre antika olan ama kimilerine göre ise rock müziğin başladığı ve bittiği yer olarak kabul edilen ve maalesef ritchie blakckmore ile gillan arasında bir türlü çözülemeyen anlaşmazlıklar sonucu dağılan gruptur. Ha derseniz ki lan daha geçen geldiler konsere; o deep purple ile benim bahsettiğim deep purple arasında uçurum vardı derim. Ritchi abinin etkisiyle elektro gitarın farklı ve sert tonlarının ön plana çıktığı albümler ki grubun ilk albümleri bunlar deep purple farkını ortaya koydu. Sonra nedendir bilinmez ritchie blackmore soldier of fortune gibi bir şahasere imza atıp bana eyvallah beyler dedi ve gitti. Ritchie' den sonra tadı tuzu kalmayan deep purple da dağıldı. 1984' te efsane gitarist ritchie geri döndü ama bu sefer de gillian gitti. Bu ikili arasında ne geçti, birbirlerinin hatunlara mı asıldılar artık bilmiyorum; ama gillian ben tekrar döneceğim deyince bu sefer blackmore ben de tekrar giderim o zaman dedi ve gitti. Kısa bir dönem satriani blackmore' un yerini aldı ama tabii bu sorunlar grubun şarkılarının konserlerinin önüne geçince o ilk zamanların deep purple' ından eser kalmadı. deep purple bu zamana kadar yaptıklarıyla rock müzik tarihinin en sağlam gruplarından biridir ve hiçbir şey bu gerçeği değiştiremeyecektir.

5. nesil bir yazar.

hush diyince insanların aklına bu baba grup gelmiyor artık, ne yazık. insanlar değerini bilemiyor geçmişin. *

led zeppelin'le karşılaştırılmaması gereken efsane grup.tatları çok farklıdır.ritchie blackmore grubun gerçek gitaristidir tabiki ama steve morse'un da hakkını vermek lazım.

ortadan ayırınca 2 tane yazar elde edilebilecek hede.
(bkz: deep)
(bkz: purple)

rock tarihine adını altın harflerle yazdırmış sayılı gruplardan ve hatta öncülerinden olan grup. pink floyd ve led zeppelin seven mutlak bu grubuda sever. ama deep purple seven birisi pink floyd'u sevmeyebilir.

'sometimes ı feel like screaming' derim başkada bişe demem.

kesinlikle led zeppelin ile karşılaştırılmamalı diyen arkadaşlara katılıyorum. led'in eline araklama hususunda su dökemeyeceği bir gerçektir. arağa tarağa ihtiyaç duymamış bu adamlar zira, kendi şarkılarını yazmışlar. istikrar ve aynı kadroyu uzun süre koruyamama hususlarında da led'in eline su dökemezler. bunlar kabul.

diğer hususlarda karşılaştırmam gerekirse; jimmy page çok iyi bir gitarist ama ritchie blackmore bir gömlek daha üstündür. child in time'daki solosu akıllara ziyandır. ve daha birçok performansı. led zeppelin'in hiçbir şarkısında böyle bir solo duyamazsınız. ayrıca deep'te jon lord gibi bir klavyeli çalgılar profesörü ve klasik müzik uzmanlığı bulunan bir dahi vardır. ian gillan ile robert plant'i kıyaslamak istemiyorum. ikisi de hard rock'ın fevkalade vokalistlerinden. bunda durum eşit. bonzo çok iyi bir baterist, neredeyse ian paice kadar iyi bir baterist. bas gitara gelirsek, john paul jones roger glover'dan biraz daha iyi bir basist olarak kabul edilebilir belki de.

en önemlisi... eserlerini kıyaslamak gerekirse... önce deep purple in rock'ı ardından led zeppelin iv'ü bir dinleyin. aradaki fark çok iyi anlaşılacaktır. sonra bir de machine head dinleyin ve aradaki farkı daha bariz görün. kısaca, deep purple'ın led zeppelin'den daha çok sayıda güçlü ve benzersiz eserleri var. led'in yapamayacağı, daha doğrusu yapamadığı türden eserler. diğer yandan, deep'in azımsanmayacak miktarda kötü şarkıları da vardır. led'de bu sayı birkaç adeti geçmez bence. sonuç olarak, deep'in kefesi daha ağır basmaktadır. şahsi kanaatim budur. yine de ikisinin de tatları farklıdır. ikisi de çok önemli müzikal oluşumlardır. birer devdir ikisi de. haklarını yememek gerekir.

ha bir de black sabbath gibi bir mucize vardır ki, ne led'e ne deep'e benzer. bence ikisinden de iyidir. bununla birlikte, sabbath bir hard rock grubu değil de bir heavy metal grubu olduğu için, kıyaslamanın çok da doğru olmadığını düşünüyorum.

20 Temmuz 2009'da Kuruçeşme kıyılarından boğazı sallamış olan gruptur. Ama ne yalan söyleyeyim ahları gitmiş, vahları kalmış be.

über ötesi bir gruptur. şahsımın tek geçtiği şarkısı smoke on the waterdır. özellikle konser performansı dinlenmelidir. .

ayrıca bu grup deep purple in rock albümüne gelene kadar bildiğin progressive rock yapmıştır, şahane de yapmıştır. en iyi olduğu yıllardan önce. april adlı şarkı bu dönemin bir eseridir, mükemmeldir, hatta bence grubun enstrümental olarak en mükemmel şarkısıdır.

april isimli şarkıları pek fazla bilinmeyen bir parçadır.

konserde sesi detone olmayan bi soliste sahip olan grup.

(bkz: whitesnake)

20 temmuz 2009 günü kuruçeşme arena'da konser vermiş ve kendine hayran bırakmış olan efsane rock grubudur. *
Sometimes i feel like screaming derim, daha da birşey demem.

(bkz: black sabbath)

smoke on the water ve highway star gibi daha nicelerini zihnimize kazıyıp bizi farklı hallere sokan metalin kurucularından sayılan efsane. \m/

halen günde 8 ila 10 saat arası çalışan müzisyenlerden oluşan mükemmel ötesi grup.

mor ve ötesi grubunun isim seçerken esinlenmiş olduğunu düşündüğüm, her bir şarkısının ayrı bir güzelliğe sahip olduğu, "sometimes i feel like screaming", "smoke on the water" ve "soldier of fortune" parçalarını saatlerce sıkılmadan dinlememi sağlayan efsane hard rock grubu.

bir diğeri için (bkz: led zeppelin)*