Eskiden Hunharca dedikodu yaptığın arkadaşların yanında kendini tutamadan ve hatta farkında olmadan dedikodu yapabilirsin. Ama aniden bir aydınlanma gelecek ve son cümleyi kurmayıp, “ben dedikoduyu bıraktım” diyeceksin.
Benim başıma geldi.
Hayatım boyunca yaptığım bir alışkanlık sonuçta... Zararın neresinden dönsek kâr.
yaparken sana verdiği negatifliği anlayamıyorsun ama gerçekten bıraktığında aslında negatiflikten başka bir şey vermediğini anlıyorsun. oysa o an yaparken gayet eğleniyorsun.
Bırakılacak bir şey değildir. Hayatımda hiç dedikodu yapmadım. insanın yapısıyla ilgili bir durum. Birinde bir yamukluk görmüşsem gıyabında da konuşmaktan hoşlanmam. Çekerim bir köşeye konuşurum yüzüne.
Yamuk adama yamuksun demeye totosu yemeyenler arkasından atar tutarlar ancak.
Dedikoduyu yapan annem kardeşim olsa da sert şekilde konuşurum. Kırıcı olurum. Dedikodu yapan insanlar eksik insanlardır. Bir s.kime yaramayacak insanlardır.
Birkaç gün önce karar verdiğim eylem.
Ufak bir sohbet sonucunda, her gün farkında bile olmadan etrafımızdaki insanlara ne denli kötülük yapıyor olabileceğimizi fark ettim.
Çevremiz, genel bazı algılar yüzünden dedikoduya o kadar normal bakıyoruz ki, gözümüz kör olmuş resmen.
Birilerinin arkasından başkalarıyla konuşup yorum yapmak, “eleştirmek” adı altında çekiştirmek gerçekten ruhu kirletmekten başka bir şey değil.
Sizin birileri ile yaşadığınız kötü anılar sizde kalsın. belki başka biri, o kişi ile kötü anılar yaşamayacak hatta iyi ilişki kuracak, buna engel olmaya kimsenin hakkı yok.
Belki kötü davranışları olan biri sonradan değişmeye karar verecek ama sizin yaptığınız dedikodular yüzünden üzerine yapışmış Lekeden kurtulamayacak?
Kimsenin sizin hakkınızdaki düşüncelerini bir başkası değiştirsin istemezsiniz, değil mi? Kendinizi savunmak istersiniz, değil mi?
O yüzden dedikoduyu bırakın.
isim vermeden anlatıp fikir sorun ama kimsenin arkasından konuşmayın, iyi insan olun.