"benden duymuş olma" diye başlayan, en sevmediğim rezilliklerdendir. Ülkemizde sosyal bir dışa vurumdan ziyade; genellikle iftira atma, itibarsızlaştırma, entrika ve sosyopati aparatı olarak kullanılır. En çok dedikoduyu hanımların yaptığına dair genel bir kanı olsa da, dedikodunun en uç ayarsız örneklerini; genellikle erkekler ve kıraathane memurları yaparlar. Yani adam akıllı dedikodu yapmayı bile beceremeyen tiplerle dolu bir ortamda (tiplere rağmen), yaşayıp gidiyoruz bir şekilde.
Genelde kadınların yaptığı bir şey olarak lanse edilse de erkekler tarafından da sıklıkla yapılan bir bilgi kaynağıdır kesinlikle şüphesiz.. Tarih kitaplarına bakarsanız eğer zaten belli başlı insanlar için şu zat şöyle demiştir böyle demiştir gibi şeylere sıklıkla denk gelebilirsiniz.. Eğer dünyada dedikodu denen bir şey olmasa sohbet muhabbet ilerlemez ve tarih anlatıları da olamazdı bir gecede cahil kalırdık..
Sınıf arkadaşlarının edebiyatçının dedikodusunu yapması ve yüzüne düzgün konuşmaları çok hoşuma gidiyor. Bu kadar ss onlara ne yapar acaba. Birde kusura bakma ama randomuna s*çayım randomu atan kafasız.
T: ss lere bir daha baktımda bari yazım kuralına uysaydınız. Neyse.
2 kişi yanyana geldiğinizde 3. Kişiler hakkında konuşmaya başladığınızı farkettiğiniz an konuyu değiştirin yoksa kendinizi 3.kişinin amınakoyarken bulursunuz öyle boktan bişeydir.
başkalarının ayıbı ile ego okşama olayı. insanlar hata yapıp değişse bile sürekli “ bak o öyle ama ben öyle değilim” mesajı vermeye çalışan zavallı insanların ortamda mevcut olmayan kişi arkasından atıp tuttuğu olay.
diğer bir deyişle ne kadar da üstünüm kibiri.
orhan veli' nin sözlerine sezen aksu müziğini yapıp, uzay heparı da aranjesini üstlenirse, levent yüksel söylediğinde ortaya işte böyle leplezzetli muhteşem bir eser çıkar.