klasik tarkan şarkısı. bir boşluk var şarkıda, tamam tarkan dan da içinde imalar barındıran, anlam dolu bişeyler beklemiyoruz ne de olsa kop kop şarkıların adamı ama olmadı be bebeğim...
evet efendim orhan veli nin o me$hur şiiri olup, sezen aksu nun bestesi eşliğinde de, türk popunun görüp görebileceği en iyi albümlerden birisi olan med cezir albümündeki yerini, tabii ki levent yüksel yorumuyla almış parçadır.
ortamdaki kişi veya kişilerle konuşacak konu kalmayınca başvurulan konuşma konusudur. burada konu ortamdakilerden biri değil ortamda bulunmayan biridir. genellikle nahoş olarak konuşmalar geçse de ortamda bulunmayan kişi hakkında olumlu konuşmalara da rastlanmaktadır.
Hande mi yener, Funda mı arar hayır Seray sever.
Bu üçüne önce Nejat işler sonra da Ahmet çakar.
Bu geyik Celal'i Bayar, bu geyiğe dayanamayan Ferhat göcer,
Yıllar sonra bunlar tarih olur, o tariHi de Gönül yazar, Mehmet okur.
Buna da anca Kadir inanır
bir çocuk ağzından alınmaya çalışılması en fenasıdır. dedikoduyu veren ne kadar farkında değilse dahil olduğu durumdan, "hırsızlık yapmadan başkasının bahçesinden meyve aşıran" dinleyici ise; zevk duyar ailenin en gizli,mahrem sırlarına istemeden ulaşmaktan. sinsice bekler akıp giden suyun devamını bunu hata ya da susuturulması gereken bir konuşma olarak görmez, dinlemediği kadar çok dinler çoccuğu aslında o çocuk değil midir "adam" yerine koyulup konuşulurken suratına bakılmayıp, fikirlerine önem verilmeyen, yemeklerde ayrı sofralara oturtulan, konuşmaya başladığında kafa çevirip dinlenilmeyen ama iş dedikoduysa eğer dinlemeye değer!!!
bu yaşıma kadar sadece kadınların dedikoduya bu kadar önem verdiklerini düşünürken yaşadığım bi kaç olay sonucu erkeklerin de en az kadınlar kadar buna önem verdiklerini anladığım ve kahrolduğum şey.
insanların yapmayı çok çok sevdiği şeydir nedense. sizin yanınızda yüzünüze sırıta sırıta bir hal olurlar, siz odadan çıktığınız an arkanızdan laf salatası yapmaya başlarlar. bunun sebebi çok açıktır: her yiğidin harcı değildir insanın yüzüne pat diye düşüncelerini söyleyebilmek. yürek ister. bunu yapmaya yüreği olamayan asalaklar da anca arkadan konuşarak bu ihtiyaçlarını giderirler. insanların ağzı torba değil ki büzesin...
halihazırda bir facebook eklentisi, millet hakkınızda atıp tutabiliyor. Bu application'da babana bile güvenmeyeceksin, o derece. başıma gelen olaylar:
+ Aynı anda iki kişi ile birlikte olmuş mudur? Evet.
+ Sabah programı izler mi? Evet.
+ Taklitçi midir? Evet
her ne kadar arkadaşlarınız tarafından yazılmış olsa bile, reklamın iyisi kötüsü olmaz
koc ailesi' nin bir mensubu uludag' da arto' yu izlemeye gider, sabanci ailesi' nden hemen hemen yasit bir birey de ordadir ve tabii ki arada kalan zavalli ben. gece baslar alkoller alinir. cakirkeyifligi biraz gecen gencler baslarlar tanesi 100 kusur lira olan sampyalari actirmaya*. on birinden yirmi birinden derken agaogullari' ndan biri piyasayi kizistirir en son mekan sahipleriyle fiyat konusunda anlasan bireyler bahsi 400 500 sampanyaya kadar ilerletir. bahsi sabancilar' dan olan birey kazanir. gece bitmeye yakin hesap istenir. hesabi masaya gelen sabanci bireyi sok olur cunku hesap koc bireyi tarafindan odenmistir.
*sampanya actirmak: sadece para vermek ve sahneki sanatci tarafindan iste "su su kadar sampaya actirdi diye anons edilmesi" ortada sampanya falan yok yani.
fikir tartışamayacak ya da fikir tartışmalarına düşünmeye üşendiği için girmekten kaçınan insanların boş muhabbetidir. insan ilişkilerine zarar verir. insanları zor durumlara düşürür. bazen insanlar bu yüzden birbirlerinin yüzüne bakamazlar, daha kötüsü bazen arkasından yerden yere vurduğu insanın yüzüne güler bazıları. kötüdür işte.
bi de erkekler de bu konuda kadınlardan geri kalmazlar*.