yüzümü astığım ilk anda bile dayanamayıp ''asma o güzel yüzünü, somurtma, sen hep gül'' derken bile kendi modunun düşmesi ve benim gülümsememle, ikimizin de gülmeye başlaması bile yeterli.
hani canından bile çok sevmek tabiri var ya, beni tam olarak öyle seviyor diyebileceğim biri, benim bir tanem, dedem.
açık fikirli, kafa dengi, yenilikçi, çocuk ruhlu, bilgili, dürüst, öylesine sevgi dolu, her şeyim, canım.
keşke herkes senin gibi 'gerçek' olabilseydi, canımın içi.
Çocuktum öldü.
Kirk yılın başı yolu ankaraya düşüp geldiğinde cebinden çıkarıp verdiği bozuk parayla arkadaşlarıma kola ısmarlıyordum bakkalda.
şimdi yaşasa saatlerce konuşurdum.
büyükbabamla şansım oldu biraz.
ne kurtuluş savaşı kaldı eşelemediğim... ne zamanında pavyona gitmediği... onca anı, onca sır.
ben aktarıyorum bahsi geçince yeni kuşaklara...
ölüyorlar işte...
konuşabildiğiniz kadar konuşun... anne babanızdan bile çok.
çünkü keşke diye çok dersiniz.
"Sen bilirsin"
Bu basit cümle ile aslında akıllanmaz, laf anlatılmaz insanla baş etmeyip çekilmeyi öğretti Rahmetli.
Muhalefeti sevmezdi, net adamdı.
sevmek için nedene gerek var mıydı bilmiyorum ama ben çok seviyordum, nur içinde yatsın.
babamın babasını sevmezdim köye gittiğimde bu delioğlunu niye getirdin bile demişti ve kendi adındaki en büyük erkek torununu severdi elleriyle beslerdi ben ise sığınma, üvey torundum bir nevi.
ama annemin babası canım dedem babam gibiydi hep benle ilgilenirdi dağ gibi arkamda idi. hastalansam kucağında hastanelere taşırdı. bazen takılır kızdırırdım. ama 2 kere araba çarptı ve sonra parkinson hastası oldu sonra zihinsel problem yaşadı ve yatalak oldu ve fazla sürmedi ve vefaat etti. erken kaybettim.
şuan hayatta olmasını o kadar isterdim ki tek yaşasaydı sırtımdan indirmezdim.
Anne tarafından olan dedeyi hiç görmedim,baba tarafından olan dedem de 6 yaşımdayken öldü.kuzenlerimin dedelerini severdim.bayramlarda ellerini öpüp harçlık alırdım.
annemin babasını neredeyse tanımıyorum. çok erken yaşlarda vefat etmiş. o yüzden kendisine karşı herhangi bir hissim yok açıkçası.
anne ve babam çalıştığı için babamın babasıyla büyüdüm. işlerine yardım ettim, kimseye asla, asla ve asla anlatmadığı dertlerini dinledim, hikayesini ve detaylarını, bana bildiklerini öğretmesine müsaade ettim. maalesef çocuklarıyla yaşayamadığı her şeyi benimle yaşadı. iyi bir baba asla değildi. hiçbir zaman da olamadı. çok sert bir adamdı. yemin ediyorum tek bir hatanızda sadece bikaç küçük cümleyle sizi yere serebilirdi. çocukları korkularından hayatları boyu onun sınırları dışına çıkamadı. damatlara kadar onun evlerinde oturdular. hiçbir torunu gidemedi. o ne dediyse o oldu. nasıl istediyse öyle yapıldı. bana çok gülerdi. sevgisini o kadar derinden hissediyordum ki. onda yerim çok başkaydı, ondan bi şey istemeye çekinirdi kardeşlerim ve halalarım, beni aracı olarak kullanırlardı çünkü beni asla kırmazdı. asla. kocaman herif benim adımlarıma uyum sağlar elimi tutup yavaş yavaş yürürdü yol boyunca. arkadaşlarıyla tanıştırırdı beni. inanılmaz sivri dilli bir adam olmasına rağmen, hiçbir şeyden kolay kolay memnun olmayan biri olmasına rağmen, huysuzun teki olmasına rağmen birlikte geçirdiğimiz hiçbir an, ne beni incitti ne de kırdı. onun yüzünden diğer torunlarla pek aram iyi olamadı belli bir süre. aralarındaki üstünlüğüm ve ayrıcalığım biraz can yakıcıydı. çünkü hiçbiri onunla benim kadar yakın olamadı. normal bir aile toplantısında bile beni yanına oturturdu. uzakta kalsam hemen çağırırdı.
babam için birçok şeyi yaparım ve hakkını ödemem mümkün değildir. ama babamdan daha çok dedemi sevdim. babamla uyuduğumu hiç hatırlamıyorum, istesem uyurdum ama aklıma bile gelmedi. onunla da çok şey paylaştım doğal olarak ama dedem başka bir çocukluk yaşattı bana. dedemle uyudum. dedemle didiştim. fikir ayrılıklarımızda beni bikaç cümlesiyle yere serdi. bir çocuğu bile yenmekten asla geri durmazdı. biraz deli biriydi. benim için bambaşkaydı.
onunla yaşadığım için öldüğünü aileye ben haber verdim. halalarıma, kardeşlerine, evli torunlarına ve bekarlara. bütün aileye ulaşmam yarım saatimi alır. tek tek dolaştım. söyledim. benim ilk ve son depresyonumun tetikleyicisi, hayatımın en kötü döneminin başlangıcıdır ölümü. böylesine derinden başka birini hiç sevemedim. asla mezarlığına gidemedim. yaşadığı hayatı, hikayesini derinden biliyorum. annesi ölünce babası tekrardan evleniyor ama babasının yeni karısı istemiyor çocukları ve babası çocukları baya baya sokağa atıyor. onlar da savruluyorlar. babası bikaç yıla ölüyor. dedem kardeşlerini tek tek topluyor, sıfırdan başlıyor, onlara ve çocuklarına babalık yapıyor. babasını bile affetti. hikayesiyle birlikte affetti. ona bile hak verdi. bir kez olsun yılmadığı müthiş bir hayat yaşadı. bir kez olsun umutsuzluğa kapıldığını görmedim.