Hiç bi iş.babam bakarmış eve. Öteki rahmetli elektrikçiymiş eski istanbuldaki 110 volt elektriği elindeki nasırlar sayesinde tutabiliyormuş çarpılmadan.
uzun yıllar kamyon şoförlüğü yapmış. çok saygın bir meslekmiş o zamanlar. hatta köyün gençleri dedemin kamyonunda muavin olabilmek için can atarlarmış. daha sonra meteoroloji müdürlüğünden memur olup vakti gelince emekli olarak çalışma hayatını tamamlamış.
allah o güzel insana merhamet etsin, rahmet etsin.
bi dedem kaçakçıymış gençliğinde. vurdu kırdı işleri çokmuş. belinde silah gezermiş. beni de çok severdi. silahları falan dururdu evde. toplu tabancalar. rahmetli oldu ben çocukken. o tabancalar da nerede bilmiyorum. babama sorayım ben bunu. iyi hatırlattınız.
Birisi Almanyada bi madende güvenlik görevlisiymiş. Diğeride kasapmış sanırım ama ölünce fabrikamız olduğu ortaya çıktı. Ne iş yaptığını tam bilmiyorum.
Babadan dedem katip derlerdi limanda gelen giden gemilerin kaydını tutarmış.
Anneden dede istanbul'da mütahit olmuş ailesinide terk edip gitmiş yani tanışmıyorduk.
tekelde çalışırdı rahmetli üstü başı o yüzden sigara dumanı kokardı ama duyarlıydıda asla üzerine tütün kolanyası dökmeden yanımıza gelmezdi küçüktük sigara kokusundan rahatsız olmamızı istemezdi.
Anne tarafından dedem öğretmen, branşı tarih. Doksanlı yaşlarında osmanlı tarihi okuması, gazete kuponu biriktirip kitap incelemesi yapması bayağı şaşırtıcı. Hırs genetik galiba.
Baba tarafından dedem erken vefat etmiş, eski devrimcilerden kim kaldı sorusuna yanıt gibiymiş. Inşaatta çalışıyormuş.