Yaşlı bir amca elinde bastonuyla kalabalık bir otobüse biniyor, oturacak yer yok. bastonunu yere vura vura orta sıralara doğru ilerliyor,taaa arkaya kadar gidiyor ama kimsede tin yok. baston tıklamasından rahatsız olan gencin biri yüksek sesle bağırıyor amcaya;
- dede, şu bastonunun altına keşke lastik taksaydın bu kadar ses çıkmaz, biz de rahat ederdik
yaşlı adam;
-17-18 sene evvel o lastiği baban taksaydı şimdi biz de rahat ederdik
dede torununa saygıyı öğretir özellikle büyüklerine karşı. ve bu işi daha iyi yapabilecek biri yoktur. dedelerinde torunlarına karşı bu bilinçte olmaları lazımdır.
torunun kötüsü olmazmış, allah(c..c) dedenin hayırlısını versin.
(bkz: dede-torun ilişkisi)
dedesini hiç tanıyamamış ve hayatı boyunca hep o güzel hikayeler anlatan, öğütler veren bir dedenin eksikliğini duymuş insanlar var. o yüzden, bazı şeylerin kıymetini bilmek lazım efendim...
dedeler nedir? kaç çeşit dede vardır? nedirler, ne değildirler? bir, dayak nedir? iki, neden atılır? öhm neyse...
bu dedeler harbiden gereksizdirler yahu. 80 yaşına kadar yaşıyorlar, başımızı ağrıtıyorlar. göçün gidin artık, dünya populasyonunu niye sikiyorsunuz be?
evde öksürürler, tıksırırlar. 50 sene sigara içtiklerinden hayvan gibi balgam çıkartırlar. pek temiz değildirler. çok cimridirler. 10 lirayı verirken bile içi sızlar, başka da para yok derler.
boktan hikayeleriyle çocukların beyinlerinlerini sulandırırlar. baş ağrıtırlar kısaca. huzur evine verin, kurtulun.