annemin babası ilkokuldayken vefat etti. birinci cihan habinde kanal harekatında ingilizlere esir düşmüştü. yine esir düşmüş arkadaşı bize gelir beraber demlenirlerdi. ben arkadaşına "rakı dede" derdim. erzurum'un narman köyündendi.
babamın babası da o sıralar vefat etti. bursa'da yaşardı. celal bayar'ın arkadaşıydı ve ittihat ve terakkinin bursadaki sandık eminiydi. hem sarıklı hoca hem darülfünun mezunuydu. bursa lisesinde astronomi okuturdu. ney çalardı. emekliliğinde bursa müzesinde arşiv taradı. kurtuluş savaşı sonrası kendisine yapılan bursa milletvekili teklifini kabul etmemiş, bursa'dan ayrılmayarak öğretmenliğe devam etmeyi tercih etmişti.
Dede, bugün sen gideli tam 4 gün oldu. Mutlusun biliyorum ,bir aradayız diye nasıl gülümsüyorsun gözlerimin önüne geliyor. Şimdi olsan bahçemizde o sallanan koltukta otururdun ben de yanında olurdum, çok özlüyorum aşırı özlüyorum. Sana mektup yazdım, çok uzun… Her şeyi anlatıyorum, kaç gündür burada olanları,kimlerin geldiğini, neler hissettiğimizi… Aklın kalmadı değil mi? Mutlusundur orada, babaannem de özlemiştir “Sen de mi geldin kocaaa?” demiş şaşırmıştır. Teşekkür ederim dedem bana 25 yıldır verdiğin sevgi için, emek için, maddi manevi tüm desteğin için. Seni çok sevdim dedem.
Pazarcılık yapardı benim dedem. O kadar yaşlıydı ki pazarda da herkes ona "dede" derdi.
Pazar tezgahını hazır eder etmez sebzeleri poşetleyip tezgahın altına dizerdi ihtiyaç sahipleri için. Onlar geldiğinde ise hiç ikiletmeden çıkarıp verirdi poşetlerden. Babaannem bazen aniden pazara gelirdi ve ilk yaptığı şey tezgahın altına bakmak olurdu; poşet var mı? Diye. Bulduğu poşetleri ise yırtıp tezgaha döker, dedeme bir ton laf ederdi.
Dedem garibanın biriydi ancak gönlü çok ama çok zengindi. Bugün hâla şükrederim babaanneme değil de dedeme benzediğim için. Ruhu şâd olsun dedeciğimin. Bu dünyada verdiklerini alsa yeter o'na oralarda...
dedem 1.5 yıl önce öldü.
20 yıl önce tarlaları elimizden almak için babamı mahkemeye vermişti. dava 5 yıl sonra sonuçlandı, kazanan bizdik.
maddi olarak çok sıkıntı çektik hala etkileri devam ediyor.
dedem bizi hiç sevmezdi.
hep kötü davranırdı.
bir zamanlar bakkalı vardı. ortanca amcamın çocuklarını çok sever, dükkanından herşey verirdi. bize hiç bir şey vermiyordu.
24 yıl önce abimi küfrederek dükkanından kovmuştu.
hastanede yatarken babam refakat etmişti.
bir gün ziyarete gittim. hal hatır sordum. cevap vermemişti.
hastaneden çıkınca babamı beni sormuş.
bir kaç gün sonra ölmüştü.
amcamgille annem hariç ailemin bireyleri barıştı. 20 yıl küstük.
dedeme hala nefretim devam ediyor.
geri kalmamızın ve kalkınamamızım sebebi odur.
böyle insan olmaz olsun.
Bazı insanlar diğerlerinden farklı bir yaradılışta olur. Güçlüdür, iradelidir, bilgilidir, kültürlüdür en önemlisi insandır. işte benim dedem de öyle bir adam benim gözümde. Ne zaman aklıma bir şey takılsa hep ona sorarım. ta eskilerde yaşadıklarını hatta başkalarının yaşadıklarını anlatıp bana ordan akıl verir. Yanılmadı hiç bu zamana kadar hep oldu dedikleri.
Genel olarak mizacı biraz serttir ve ciddidir. insanlar belki çekinir konuşmaya ama tanıyınca etkilenmemek ve sevmemek elde değil.saatlerce konuşşsa dinlerim bir an sıkılmam hatta ne zaman bana öğüt verse telefonumdan gizlice sesini kaydederim yanımda olmadığı zamanlar onu dinlerim.
Dedem, adımı koyan adam seni çok ama çok seviyorum. Keşke senin gibi olabilseydim diyorum hep. Allah sana ve ananeme uzun ömürler versin başımızdan eksik etmesin. Senin torunun olduğum için çok şanslıyım.
annemin babasından nefret ederim. kendini beğenmiş, hakaret eden, aşağılayan bir pislikti. inşallah cehennemdedir amk oç. karısı ve kız kardeşi de geberseydi bir an önce keşke.
Bana yol gösteren, merak etmeyi, sorgulamayı teşvik eden, çocukken o kadar çok soru soran bu torununu hiç kırmadan hep cevap veren, anlatan, her yeri gezdiren, bana havacılık sevgisini aşılayan insan. Benim için yeri bambaşka.
Dedem be! Dünyanın en iyi anı anlatıcısı, eski atlı süvari. Gençliğinde aşkından yatalak hale gelen, karşısında heyecandan bayılan kızlar olmuş, ama gitmiş anneannemle evlenmiş. O zamanlar işler öyle yürüyormuş işte, onu uygun gördükleri için öyle olmuş.
Arkadaşlarım "Tom Hanks dede" diyor ona, çok benziyor.
Ben ona bir şey olmasından çok korkuyorum, tüm yakınlarıma olduğu gibi. Bu korku geçen sene ölen babaannem ve ondan 1 hafta sonra kalp krizi geçirip ölümden dönen babamdan sonra bende çok daha fazla baş göstermeye başladı, hep bu korkuyla telefonları açıyorum.
Dedem kendini "ölücem ben yakında" diye ikna etmiş, onu söyleyip duruyor, rüyasında görmüş ve buna çok inanmış, hiç de bekleyeceğim bir tavır değil ondan. Ona bir şey olması ihtimali bile düşünülmesi çok zor bir şey benim için, Allah korusun.
bir tanesiyle alakam yokken diğeriyle çok yakınım. ararım konuşuruz. aramayınca küser darılır. gönlü boldur bir de. bazen para falan yolluyor. bayramda onlara gidemediysek vereceği harçlığı saklayıp bir dahakine veriyor bana. ya böyle dede sevilmez mi. yirim. kıymetini bilmek lazım.
baba veya annenin babasıdır. en büyük özellikleri orospu çocuğu olmalarıdır. öylesine orospu çocuğudur ki sizin anne ve babanız ayrılmıştır anne baba evine döner çocuğuyla birlikte ve o çocuğa yapılmayan eziyet kalmaz. banyo kovasına işer, böceklenen yemeği size yedirir ve bunu size yedirdikten sonra söyler. kavanoz kapağı gereksiz olup çöpe atılmadığı için evde bağırır. duymadığınız küfürleri işitirsiniz. ayda yılda canınız hamur kızartması çekmiştir ve yaptığınız için gözüne batar çünkü evde ki un ve yumurta kullanılmıştır, tasarruf önemli tabi. bir buçuk saatliğine sahile gittiğiniz oturup müzik dinleyerek denizi izlediğiniz için orospu olursunuz. diğer torunu gelince onun önünde eğileceksin o benim değerlim der. ona aldığı yiyecekleri dışarda yedirir eve getirmez. getirdiğinide gözünün önünde yedirir size bir parça vermez. ablanız eşinden dayak yemiş ve parmağı kırık halde eve gelir, boşanır. ve kocasından ayrıldığı için orospudur, it köpektir. ablanız yemek yerken başına gelip durduk yere gerizekalı, aptal demeye başlar. çünkü yemeği doldururken fazladan kaşık kullanmıştır gereksiz bulaşık çıkar ( not : her zaman evdeki bulaşığı ve dedenin sidiklerini bu iki kız kardeş temizler) . dedeniz yeri geldiğinde annenize ve babanıza küfür edebilir onları aşağılayabilir. hatta sizin önünüzde yapar bunları, annenizin kafasına vurur. deli olursunuz ama bir şey diyemezsiniz. teyzeniz gelir yatalak hastadır zar zor araba bulunmuştur ve iki üç senede bir gelebilir. geldiğinde ise dedeniz teyzenine neden geldin geri git diyebilir. eve arkadaşınız geldiğinde onda sürtük diyebilir, sizin eşyalarınızı karıştırabilir. çöplerinizi karıştırıp ne yendi, ne atıldı ona bakabilir. babanıza haftada bir gittiğiniz için size ve babanıza demediği kalmaz, aptal aptal tavırlar sergiler. titizlik hastasıdır o sebeple buzdolabına her şeyi poşetleyip koymak zorunda kalırsınız. siz bulaşık yıkarken gelip kontrol eder belki ikinci defa yıkatır. dışarı çıktığınızda sizi takip edebilir, size sormadan özel eşyalarınızı çöpe atabilir. çünkü orospu çocuğudur. siz ise belli bir süre sonra psikolojiniz bozulmuş halde öldürme planları yaparsınız nasıl intihar süsü verebilirim diye düşünürsünüz. ama adalet okuyorsunuzdur hayatınız kayabilir. mecburen okulun bitmesini ve bir an önce işe girip ayrı eve çıkmayı beklersiniz.