dedenin hastalığı iyice ilerlemiştir. babanne gezmeye gideceği için, dede kaçıp ortadan kaybolmasın diye a.v. çağırılır. babanne "hadi çavvv" diyip, hınzır hınzır gülerek tüyer. a.v. de kendine kütüphaneden kitap beğenmektedir.
dd: sen şu odadaki kitaplara baktın mı?
av: baktım dede.
dd: şu odadakilere baktın mı?
av: onlara da baktım dede.
dd: gel, göstereyim.
av: yok dede, baktım ben onlara.*
dd: gel o zaman bi daha bak eşşşoooluuuu...
av: peki dede.
başına gelecekleri bilen a.v, "nasıl kaçarım, kurtulurum" hesaplarındadır. lakin kurtuluş yoktur.
dd: sen bu kitabı okudun mu?
av: ben bunların hepsini okudum dede.
dd: (başka bir kitap çıkartır kitaplıktan) bunu okudun mu?
av: okudum dede.
dd: (fotoğraf kutusundaki tanıdık tanımadık tüm fotoları çıkartmış ve kitapların önüne dizmiştir.) bak bu benim anam kendi halalarından birini işaret etmektedir), bu benim abim(dış kapının mandalı), bu senin deden(dış kapının mandalının vidası), bak bu da benim( av.nin babasının fotografını göstermektedir).
av: yok dede, o benim babam.
dede anlamaz...
dd: sen benim kızım mısın?
bu kez av. başlar.
av: bak dede, bu benim babam, bu benim annem, bu benim dedem, bu benim babannem,bu senin diğer torunların...
dd: sen kimin kızısın?
av: oğlun hedecanın dede.
dd:hııı. (basbayaa anlamamıştır, tekrar fotolara döner) bak, bu benim anam, bu abim, bu senin deden, bu da benim(gene av.nin babasının fotosu).
av: yakışıklı çıkmışsın dede.
fotograf faslını da atlattıktan sonra, en korkulan kısma gelinmiştir. dedenin eli, ağır çekimde kitaplığın üstüne uzanır, gayet eski tip bir evrak dosyasını alır.
dd: bak, ben bir sürü şiir yazdım, sana okuyayım.
av: sen onları bana okudun dedecim.
dd: bunu okudum mu?
av: evet.
dd: şu?
av: evet.
dd: o zaman bir daha dinle bakalım(atarlanmıştır).
av: peki dede.
...
toplam 4 saatte aynı kitap-fotograf-şiir döngüsüne 5 kez maruz kalınmıştır. kafa 1.5...
dede=-
torun=?
-olum sen büyüyünce doktor ol tamam mı.
?tamam sen nasıl istersen.
-ya aslında senin kollar da uzun sen git yüzücü ol maykıl mı ne varya(phelps) onun gibi ol.
?seni mi kırcam ya.
-ya sen iyi de futbol oynuyodun yaşın biraz geçti ama(kendisi -ben değil- 17sinde) yine de topçu olur senden.
?(sessizce)doktordan topçuya kadar indik bakalım ne olcak sonumuz.
-ya senin kaç kız arkadaşın vardı.
biz üç kuzen yanda yarılıyoruz bu sırada.
?bu gece bitmez valla da bitmez billa da bitmez.
dede, torunlarını görmeye gelmiştir yanındada uydu alıcısı vardır. takmak için uğraşmaktadır. ben ve kardeşimde başında beklemekteyiz.
dede=-
erkek kardeş=*
ben=!
-bitti bak şu kabloyuda yerleştirdim mi tamamdır.
*dur dede ya yardım edeyim.
o sırada kablo takılmaya çalışırken elektrik çarpar dedeyi, kardeşinde eli dedemin omzundadır, oda nasibini alır...
*ahhh, dede ne yaptın ya elektrik çarptı. bozuk galiba bu niye böyle oldu?
ve dedenin muhteşem cevabı
-yok oğlum arasıra oluyor böyle. bizim evdekinde de oluyor, bir şey olmaz.
!ölmeyiz diorsun yani dede. e tamam o zaman!
*kızım,dedem alışmış tabi ona bir şey olmuyor. neyse bizde alışacağız artık.
ve gülüşmeler başlar.
-siz benimle dalgamı geçiyorsunuz? sus, bak çalışıyor mu söyle bana?
dede yurtta olan torununu arar hal hatır sorduktan sonra telefonun kapanma vakti gelir..
d: kızım bişe istiyor musun bizden, var mı bi istegin?
y: saol dedeciim yok bi istegim, siz bişe istiyor musunuz gelirken?
d: yok kızım saol. ben kapatayıım bari. seni coook seven deden *
y: seni dahaaa cok seven torunun!!
-salih bak anan size gelecekmiş gelin alın arabayla
+ dede yine yanlış aradın, amcamları mı arıyacaktın sen?
- ne işin var lan senin orda? sen bursa'da eğil misin yoksa bizi mi kandırıyon gittim diye de ankara'da kızlaral mı geziyon?
+ yahu dede ben bursa'dayım sen yanlış aradın beni
- konuşma bak bir de üste çıkıyor zeytinyağı. bilmesek ne halt olduğunuzu yutturacaksınız.
+ ya dede sen beni cepten aradın yanlış aradın bir de azar çekiyon yahu. cevat yok mu yanında ona ver o arasın hep yapıyosun aynı şeyi.
+ lan ben seni mi aradım. tuh veriyonuz elime bit kadar telefonu ne yazısı okunuyo ne bişey.
- dede amcamı arıyacaktın sen "c" ile başlayacak orda ilk numara sen rehbere gir 3'e bas sonra da yeşil'e bas.
+ uğraşamam ben şimdi o kadar sen ara amcanı söyle gelsinler babaannem size gelmek istiyomuş de.
-ya dede kontörüm yok nasıl arıycam ben şimdi.
+ben sana kontör yollarım
-yaw daha amcamı arıyamıyosun nasıl göndercen?
+onu biliyorum cevat'a yolluyom her hafta
-tamam dede tamam!!
a.v.nin alzheimer hastası dedesi iyice uçuşa geçmiştir. a.v.nin kim olduğu konusunda en ufak bir fikri yoktur, dolayısıyla onu tanımaya çalışmaktadır.
dd: burda mı yaşıyorsun sen?
av: evet dede.
dd: evlimisin?
av: hayır dede.
dd:dölsüz müsün?
av: !!!
babanne: "çocuksuz musun" demek istedi.
av: yok, anladım ne demek istediğini de, ne cevap vereceğimi bilemedim.* ben bekarım dede.
dd: tüh tüh, demek evlenemedin. yaşın da geç, çocuğun da yok demek...* bizim yeğen var,bekarsa * eğer isterse görüştürelim sizi *.
av: ben bi çıkıp dolaşıp geliyorum...
dede: Oğlum gel bakayım şöyle yanıma. Üniversitedesin, manitalar nasıl bakayım?
fth : Dede, biliyorsun boyum çok uzun boyuma göre bir kız arkadaş bulmakta çok zorlanıyorum
dede: Oğlum deli misin sen? Ne yapacaksın uzun boylusunu?
fth : Dedem, boyum 1,90!
dede: Oğlum, uzuna dolaşma kısaya yatmak yakışır
fth : Anlamadım.
dede: Oğlum kısa boylu kızlar yatakta uzun boylu kızlar sokakta karizmadır.
okuldan geldiğim bir gün:
-şu defterlerini getir bakalım,
-noldu ki dede?
-aşk mektubu arıycam içinde,
-amaan dede mektup mu kaldı. herkes telefonla mesajlaşıyo artık,
-nee eşeksıpası şimdi benle otururken sevgilinle mi mektuplaşıyon sen,
-yok ki dedeciğim olsa olurdu...
-sen benim külahıma anlat onu.*
--spoiler--
başka bir gün:
dedem: kızım al şu parayı nivea nın traş sonrası losyonundan al yeni çıkmış reklamlarda oynuyo,
ben:(ertesi gün)dedecim aldım, 17 liraymış,
dedem: yav kızım insan o kadar para verir mi her yere baktım bulmadım desene...**
--spoiler--
sahip oldugu hersey kadar arabasi da cok degerli olan sevgili buyukbabamdan nasil olduysa anahtari alip kosarak merdivenlerden inip arabada bekleyen annem ve anneannemin yanina giderken buyukbabamin kapida, suratinda bi "hassiktir" ifadesiyle bana bakip: "dikkat et!" diye seslendigi gun, omrumun en mutlu, omrumun en huzunlu gunuydu...
eli şeyinde uyuyan torun ile dedesinin arasında geçen muhabbet:
t: günaydın dedcim.
d: yürü git.
t: !! noluyo dede ya!
d: duşa girdin mi sen bakıyım?
t: daha dün girdim dede. ne olduyo ya sabah sabah!
d: asıl sana sormalı. noluyodu gece gece?
t: ne yapmışım dede!
d: ne yapcan hayvan herif! elin şeyinde uyuyodun. belli ki vardı bişeyler. git cenabet cenabet benle muhabbet etme!
t: dede vallahi yok öyle bişey ya. (o sırada torun gazetenin haftasonu ekindeki mankenlere bakar)
d: boşuna dememişler insanın aklı nerdeyse eli de ordadır diye. gece doymadın mı şerefsiz! ^+'%(/&%+!^^'%&
- dede su ister misin?
+ yok istemem..
- dede karnın aç mı?
+ yok oğlum az önce yedim.
- dede tv de maç var açayım mı?
+ aç lan çabuk aç aç...
- * dede paran var mı ?
+ bir şeyi karşılıksız yap be it sıpası...
- selam dede nasılsın?
+ iyiyim sen.
- iyi beni çağırmışsın hayırdır?
+ sende şey varmı?
- ne var mı?
+ ince uzun dur aklıma gelmedi ismi.
- hea şey mi dede olmaz mı bea ben erkek adamım evel allah var birtane.
+ Ne var.
- o dediğin şeyden.
+ Ne diyorsun ulan sen eşşek herif.
- ne dedim dede?
+ şimdi geldi aklıma baston oğlum baston.
- senin ince uzun dediğin şey o muydu?
+ yıkıl karşımdan görmesim gözüm seni.
- Ama dede..
+ yıkıl dedim.
- (/&%^+%&/()(/&%
son telefon konuşmamızda "sen çalış, ben seni hep severim" demişti. yıllar boyu kimseye söylemediği bir sevgi sözcüğüydü bu. o sıralar ben okuldan atılıp afla geri dönmüştüm ve 3.sınıftaydım. dedemse, yıllar boyu kanser olmasına rağmen bunu kendi bile anlamamış ve bizi bir anda bırakıp gitmeye karar vermişti. aradan 2 yıldan fazla zaman geçtiği halde ben hala mezun olamadım.
seni özlüyorum ve özür dilerim.
ben: dede köpeğinin canı çıkmış hayvan aç birşeyler versene. adı neydi bunun seveyim biraz şefkate açtır hayvan?
dede: adı "komik" onun. *
bir hafta sonra