adamın yaşadığı yıllarda daha müslümanlık ortada yok lakin ne hikmetse dede korkut kitabı isimli kitapta adamı müslüman olarak lanse etme çabaları mevcut.
demek 1500 lerde de şimdiki gibi çabalar varmış.
Boy boylayıp soy soylamış ve o söyleyip biz dinlemişiz. Kral herifmiş; ama Türk Polisi gibi hep olaylar bittikten sonra mekânâ teşrif etmiştir. Akıllı adammış doğrusu :-).
dede korkut hikayeleri: azrail bir yigidin canını almıs.
bizim yigit bogac efendi azrail in kim oldugunu bilmiyormus.
efelenmeye baslamıs, gel azrail, savasalım.
velhasılı bu hadsizligi duyan tanrı azrail i canını almak uzere bogac hana yollamıs.
azrail le savasmıslar, bogac han olmek uzereyken yalvarmıs, lutfen aileme veda etmeme musade et.
tanrı azrail e izin vermesini soylemis.
hatta tanrı demis ki boyun egdigi icin onun canına karsılık baska birinin canını getirirsen bogac ın canını bagıslarım.
azrail tanrı nın bu sozunu bogac a iletmis.
bogac babasına gitmis, durumu anlatmıs.
babası demis ki tarlalarım, degerli seylerim, hepsi senin olsun ama canımı veremem.
bogac annesine gitmis.
annesi demis ki butun muceverlerim senin olsun, ama canım tatlıdır, veremem.
bogac beraber yiyip ictigi 40 yigide teker teker gitmis. hicbiri canını vermemis.
en son ölmeden veda etmek uzere esine gitmis.
esi demis ki "yigidim, aslanım, ben sensiz yasayamam. al bu can senin olsun."
bu yuce askı ve fedakarlıgı duyan tanrı sevenleri bagıslamıs, ve bogac la esi hayatını sürdürmüş.
:)
Oğuz Türkleri’nin en bilinen epik destanlarından olan Dede Korkut Hikâyeleri, tahminen 14. ve 15. yüzyıllarda anonim olarak yazılmış. Destan niteliğindeki 12 hikâyeden oluşan eser, sözlü edebiyat olarak yüzyıllar boyu varlığını sürdürmüştür. Türk edebiyatının ilk örneklerinden sayılan eserde Oğuzların kahramanlık öyküleri, töreleri ve gelenekleri anlatılır.
Oğuzlar'ın bayat boyu'ndan karahoca bey'in oğlu olduğu nakledilen, gerçekten yaşayıp yaşamadığı bile net olarak bilinmeyen, hakkında bilinen bilgilerin, kulaktan kulağa geldiği efsanevi türk ozanı.
Vatikan ve dresden olmak üzere şimdiye dek 2 nüshadan toplam 12 boyu elimizde bulunan şaheserdir. geçtiğimiz günlerde üçüncü bir nüsha bulunarak salur kazan'ın ejderhayı öldürmesini konu alan 13. boy günyüzüne çıktı. çocuklar gibi şenim.
dedem korkut ne güzelde söylemiş, allah! allah! demeyince işler düzelmez, kadir tanrı vermeyince er zenginleşmez. ezelden yazılmasa kul başına kaza gelmez, ecel vakti ermeyince kimse ölmez. ölen adam dirilmez, çıkan can geri gelmez. bir yiğidin kara dağ yumrusunca malı olsa yığar, toplar, talep eyler, nasibinden fazlasını yiyemez. gürüldeyip sular taşsa deniz dolmaz.
kibirlilik eyleyeni tanrı sevmez, gönlünü yüce tutan erde devlet olmaz. eloğlunu beslemekle oğul olmaz, büyüyünce bırakır gider, gördüm demez. kül tepecik olmaz, güveyi oğul olmaz. kara eşek başına gem vursan katır olmaz, hizmetçiye elbise giydirsen hanım olmaz. lapa lapa karlar yağsa yaza kalmaz, yapağılı yeşil çimen güze kalmaz. eski pamuk bez olmaz, eski düşman dost olmaz.
kara koç ata kıymayınca yol alınmaz, kara çelik öz kılıcı çalmayınca hasım dönmez, er malına kıymayınca adı çıkmaz. kız anadan görmeyince öğüt almaz, oğul babadan görmeyince sofra çekmez. oğul babanın yerine yetişenidir, iki gözünün biridir.
devletli oğul olsa ocağının korudur. oğul da neylesin baba ölüp mal kalmasa. baba malından ne fayda başta devlet olmasa...