an itibariyle başlatmayı uygun bulduğum kampanyadır.
öncelikle dedaş nedir?
(bkz: dedaş)
dedaş, diyarbakır ve havalisine elektrik dağıtımı yapan özel bir şirkettir.
devletten elektrik alır, üzerine karını koyar ve sorumlu olduğu bölgeye elektrik satar.
lakin dedaş dediğimiz şirketin sorumluluk alanına giren bölge malesef elektrik hırsızlarının cirit attığı bölge.
dedaş da haklı bir şekilde kaçak elektrik ile mücadele ediyor.
tabi diski'nin elektriklerinin kesilmesi sebebiyle pompalar çalışmamış, diyarbakır'daki kürtler susuz kalmış, bunun üzerine de diyarbakır bşb başkanı gültan kışanak şöyle demiş;
Bu kentte haksız ve hukuksuz bir şekilde susuz bırakanlara bu şehri dar ederiz
e madem elektrik borcunuzu ödeseydiniz de dedaş elektriği kesmeseydi. normal olan bu değil mi?
evet arkadaşlar, dedaş sizin için, bizim için bir mücadele veriyor, kaçak elektrik kullanımı ile savaşıyor, hdp'li hırsız belediyeler ise bu kuruluşumuzu tehdit ediyor.
bunların istediği hak ve özgürlük, bedava elektrik, bedava doğalgaz + devletten karşılıksız maaş özgürlüğüdür.
her türk milliyetçisi dedaş'a destek vermek zorundadır.
işin kürt olmakla alakasını anlamadım. "DEDAŞ belediyenin su dağıtım kuruluşlarının elektriklerini kesti. Belediyeler, yapılan bilgilendirmelere karşın neden elektrik borçlarını ödeyemediklerini açıklamaya çalışırken DEDAŞ, kesintiler ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, kesintilerin şirket için yaşamsal, ticari zorunluluktan kaynaklandığı bildirildi." e belediyelerin bütçelerinde sıkıntı veya iktidarın belediyesi değil diye karşı çıkılıyorsa anlarım ama hesapsız işler yapan belediyeler hangi partiden olursa olsun yaptırımı olmalı sadece oy coğunluğunu almış olmak vurdumduymazlık getirmemeli. madur neden halk olsun diyorsanız da o zaman borcuna göre hareket eden belediye acısından bakınca haksızlık var. yaptırım nasıl olmalı bilmiyorum ama dedaş ın hareketsiz kalmamalı neticede alacak..
örnekler onlarca...
dedaş sadece işini yapıyor.
ama düşünün ki pkk'lı belediyeler elektrik borcunu ödemiyor, dedaş da elektriklerini kesiyor, kekolar ise elektrikleri kesilince dedaş binalarını mühürlüyor.
muz cumhuriyeti mi burası?
çalınan elektrik bedeli hepimizin cebinden çıkıyor.
ve kahraman dedaş personeli kaçak elektriğe son vermek için savaşıyor, bu uğurda risk alıyor, darp ediliyor, yaralanıyor ve hatta ölüyor.
ne için?
bizler için...
hemen şimdi dedaş'a destek olmak için hala neyi bekliyorsunuz?
türkiye'nin her yerinde elektrik dağıtım işi özelleştirilebilmişken güneydoğuda yapılamadı bu iş. sebep de belli tabi. dağıtıcı zarar edeceği belli olan yere girer mi? girmez.
sonra baktılar olacak gibi değil, bölgenin dağıtım işini yandaş işadamı tivnikliye verdiler.
muhtemelen ona verirken de bir takım vaatlerde bulundu devlet.
şimdi bu hadise o vaatlerden cesaret alınarak yapılmış bir davranıştır kanımca.
gelelim tanıma: hakkı ve adaleti savunan bireylerce desteklenmesi gereken kampanyadır.
herkes kullandığı elektriğin parasını ödeyecek. ister seve seve ister sevile sevile.
Ulan tek yaşıyorum. Haftanın iki günü de dışardayım. Evde televizyonum yok, bulaşık makinem yok. Elektrikli süpürgeyi nadiren çalıştırırım. 2 aydır ütü bile yapmadım. 67 lira elektrik faturası geldi amk. Kuruluşun kaçakla olan mücadelesini destekliyorum. ikerim böyle işi.
aga kimsede demiyor ki, özelleştirilen firmalar nasıl devlete kafa tutar? devletten büyük mu bu şirketler? yarın türkiye'nin elektriğini, suyunu, telefonunu da keserler mi? mesele doğuda diye, kürt diye yardırıyorsunuz ama sonuçta devletimiz komple ülkeyi özelleştirmiş durumda.