bu ara gece gündüz dinlediğim twilight filminin soundtrack'inden süper şarkı .özellikle akustik versiyonu ayrı bir güzeldir.sanki şarkı bella'nın ağzından yazılmıştır.
I'm screaming, 'I love you so'
But my thoughts you can't decode
sanki hayatımda daha önce müzik dinlememişim gibi günlerde defalarca ve sadece bunu dinlediğim, dinlerken de salakça duygulandığım, bana twilight ı hatırlatırken başka şeyleri de hatırlatan paramore şarkısıdır.. gerçi ben şarkıya şarkı gibi davranmaktan öte onu sanki bir ritüel bir rahatlama amacında kullanıyorum.. evet sanki başka şarkılar yok oldu.. kolay kolay etkilenmeyen beni aptalca ve bastiçe etkisine aldığı için de filme lanet yağdırıorum.. basit çünkü edebi ağrılıklı bir yönü olmayan bir kitap ve çok sanatsal olmayan bir film.. belki de atıştırmalık.. ve böyle de muallakta bıraktı beni.. üstüne bir de bu şarkı gelince..sanki tüm filmi acı bir şekilde anlatıyormuş gibi..
beynimi ele geçirmiş olan şarkı, hayır dünyanın en güzel en değişik en enteresan şarkısı değil ama kapatamıyorum bir türlü... there is something i see in you, it can kill me but i want it to be true diyerek twilight'a muhteşem bir gönderme de yapar.
paramore'un yorumladığı twilight filminin soundtracklerinden biri. filmden alınan görüntüleri içinde barındıran klibiyle ve şarkısıyla daha film izlenmeden etkilemiştir.
sözleri & çevirisi;
How can I decide what's right,
Neyin doğru olduğuna nasıl karar verebilirim?
When you're clouding up my mind?
Sen benim aklımı karıştırdığın zaman
I can't win your losing fight all the time.
Senin kaybeden savaşını her zaman kazanamam
Not gonna ever own what's mine,
Hiçbir zaman benim olana sahip olamayacağım
When you're always taking sides.
Hep tarafları aldığın zaman
But you won't take away my pride.
Ama gururumu alamayacaksın
No, not this time.
Hayır, bu sefer değil
Not this time.
Bu sefer değil.
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik?
When I used to know you so well?
Tam da seni iyice tanımaya alışırken
But, how did we get here?
Ama bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben biliyorum.
The truth is hiding in your eyes,
Gerçek gözlerinde saklanıyor.
And it's hanging on your tongue.
Ve konuşmanda duruyor.
Just boiling in my blood.
Sadece kanımda kaynıyor.
But you think that I can't see
Ama göremeyeceğimi sanıyorsun
What kind of man that you are;
Nasıl bir adam olduğunu
if you're a man at all.
Eğer her konuda adam olsaydın
Well, I will figure this one out on my own.
Bunu ben kendi yolumla bulacağım
(I'm screaming, 'I love you so.')
("Seni çok seviyorum" diye bağırıyorum)
(But my thoughts you can't decode.)
(Ama benim düşüncelerimi sen deşifre edemezsin.)
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik?
When I used to know you so well? (Yeah)
Tam da seni iyice tanımaya alışırken
But, how did we get here?
Ama bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben biliyorum.
Do you see what we've done?
Neler yaptık görüyor musun?
We've gone and made such fools of ourselves.
Aptalca şeyler yapacağız
Do you see what we've done?
Neler yaptık görüyor musun?
We've gone and made such fools of ourselves.
Aptalca şeyler yapacağız
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik?
When I used to know you so well? (Yeah, yeah, yeah!)
Tam da seni iyice tanımaya alışırken
But, how did we get here?
Ama bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben biliyorum.
I think I know...
Sanırım ben biliyorum
I think I know...
Sanırım ben biliyorum
There is something I see in you.
Sende gördüğüm birşey var
It might kill me
Bu beni öldürebilir
I want it to be true.
Bunun doğru olmasını istiyorum.