deccalin ne olduğunu bilmesini kuran'ı eline rahatlıkla almasını sağlayan, dedeleriyle bu toprakları sömürgeden kurtaran adam için bunların kıymetini anlayamamış biri tarafından söylenen lakırdıdır.
mustafa kemal deccal değildir. konuyla ilgili araştırma yapmadan götünden element uyduran adamların beyanlarıyla yorum yapmayın. mustafa kemal inançsız biriydi ama deccal değildi. bir kere yahudi oğullarından değil. diyelim ki yahudi, saçları kıvırcık değil ve geniş omuzlu yapılı birisi de değil. alnının ortasından kef fe ve ra harfleri olduğunu gördüğünü beyan eden birisi var mı? bütün dünyayı dolaştı mı? yani onlarca bilgi var deccal hakkında, hiçbiri tutmuyor ama hödüğün biri çıkıp ''bu deccal'' diyor. mustafa kemal'i seven bir insan değilim ama böyle sikindirik, bilgisiz adamlardan çıkan beyanlara da ayar oluyorum.
dört bir taraf adlı tv programında nazlı ılıcak ın gündeme aldığı konu. bellekte iz yapmış onca acı hatıranın baş mimarı olarak atatürk bilinir bu ülkede. hal böyle olunca atatürk ün o mel'un gudubete benzetilmesi tuhaf kaçmıyor. başbakanın da atatürk dememesini buna bağlıyor hanfendi ama o kadar da değil. ha şöyle dese daha doğru ve samimi yaklaşmış olurdu; ''başbakan atatürk e deccal olarak bakan kesimin içinden geliyor ve o da öyle bakıyor'' . diyebilirdi. ama diyememiş. başbakan yaşı yeterde bilinç altındakileri dökerse meydana, kendi söyler söyleyeceklerini. o günler belki de yaklaşmıştır ne dersiniz. kim bilir belki yarın belki yarından da yakın...