bu kitaptaki öyküler ilk başta didaktik bir havada geçerken, ileri safhalarda daha çirkin ve daha satirik bir forma bürünürler. o dönem kullanılan dilden dolayı mıdır yoksa boccaccio'nun soylu havasından mıdır pek bilemiyorum ama en çarpıcı hikayelerin dahi masumane bi anlatımı vardır sanki bu eserde.
de camerone
kadınlara ithaf ettiği bir eserdir boccaccio'nun.
avrupa'dai veba salgınının floransa'dan görünüşünü anlatır. insanlarn hastalardan kaçtıkları br dönemdir. kendini tecrit eden on kişi anlatılır. (3 erkek, 7 kadın) bu on kişi şatoya saklanır, 10 kişi 10 günde 100 hikaye anlatır. decameron'un anlamı zaten "on gün" dür.
üç erkeği kadınlar davet eder. bunun nedeni; kadınların o dönemde bir erkeğin yardımı olmadan düzene giremeyeceklerini düşünmelerindendir.
kadınlara ithaf etme nedeni ise şudur; "erkekler canları sıkıldığında yapacak bir şeyler mutlaka bulur. ava giderler, dışarda toplanırlar..." orta çağ'da kadının yeri ev olduğundan; "kadınlar evde kendilerini oyalayamıyorlar, dışarı çıkamıyorlar. onlar oyalansın diye bu ktabı yazdım." der. bu kitap orta çağ'da kadının yerini gösteren bir kitaptır.
batı için yeni bir teknik kullanılmış; hikaye içinde hikaye anlatmak! bu teknik doğu'da biliniyor.
(pançatantra, bin bir gece masalları)
hemen hemen her hikayede " fiemetta" karakteri karşımıza çıkar bu boccaccio'nun uydurduğu isimdir ama anlamı vardır. napoli kralı'nın kızı maria'ya duyduğu aşk nedeniyle onun yerine koymuştur hikayelerindeki fiemetta'yı.
kadınların sabır duygusu üzerinde durmuştur. son hikayede; kadının eşinden çektiği eziyetleri anlatır. kadın her şeye rağmen yne sabırlıdır. erkek aslında kadını sınamaktadır. ve sonunda karısının sabrına inanamaz ve onun itaatkar biri olduğunu anlar eziyetten vazgeçer.
boccaccio kadınlara hep sabrı tavsiye eder. hikayelerden çıkan ortak mesajdır.
orta çağ'daki sosyal yapı değişmeler görülür. bunda rönesans etkilidir. köydekiler büyük şehre göç eder. derebeyleri ucuz iş gücünü kaybeder. zenginler, fakirleşmeye başlar. para el değişince fakir zenginleşmeye başlar. orta tabaka oluşur. işte boccaccio bu esrerinde bu oorta tabakaya seslenir.
Giovanni Boccaccio tarafından yazılmıştır. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylarla etkilenen Boccacio, 1348'de başlayıp, 1351'de bitirdiği Decameron da salgın günlerinin Floransasını ele alır. 10 gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur. Günde 10 öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Bunlar veba salgınından kaçmak için toplanan yedi genç kadınla(Pampinea, Filomena, Lauretta, Emilia, Ellisa, Fieametta ve Neifile) üç erkektir(Panfilo, Filostrato, Dioneo). Bu gençler, gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek amacıyla önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra bir şatoda konaklar. Her gün Cumartesi ve Pazar dışında, öğleden sonra bir öykü anlatır. Öykünün konusunu, o gün kim kral ya da kraliçe olduysa o belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise herkes dilediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur.