(#2841140) yarım yardırmış yazardır. gülmekten ağzımı öyle bir açmışım ki karşı apartmandan komşu geldi. kendisi doktor , pencereden midemi görmüş "bir sorun var galiba midende yarın gel" falan dedi. hemen siktir ettim ve gülmeye devam ettim.
diyalog yazar, güldürür. sözlüğün yiğit özgür'ü gibin. ayrıca bu aralar pek bişey yazmıyor, tıpkı yiğit özgür'ün bir kaç hafta ara verip çizmemesi gibi.
bana geçen gün mesaj attı.. face'te (aynen böyle dedi) resimlerimi gördüğünü, bu resimlerden özellikle mayolu olanının çok hoşuna gittiğini, yakında istanbul'a bir iş için geleceğini, beni de görebilirse çok mutlu olacağını söylemiş..
heyecanlandım tabi elim ayağım birbirine dolastı.. ben ve deatly! hemen bütün kız arkadaşlarımı arayıp durum değerlendirmesi yaptım.. berbere gittim, saçımı kestirdim, istediğim gibi olmadı bağırdım, berber muhlis abi beni lavabodaki duş ahizesiyle dövdü.. çok stresliydim..
ilk buluşmamın mükemmel geçmesini istiyordum deaty ile.. her şey, ama her şey kusursuz olmalıydı.. yıllar sonra evlendiğimizde, çoluğa çocuğa karışamadığımızda (sonuçta iki tane kaşıkla muhallebi yapılmaz, tas da gerekir.. aşkımız biyolojik çıkmazlara gebe), daha çok kediye köpeğe karıştığımızda bugünü hatırlayıp ''ah ne de güzel bir geceydi, süper ötesi bir buluşmaydı..'' dememiz gerekiyordu..
ve öyle olacaktı..
bunu kimse engelleyemezdi.. muhlis abi bile..
büyük gün gelip çattığında hemen en güvendiğim parfümümü sürdüm.. ne çok fazla ne çok az.. yeteri kadar baştan çıkartıcı sadece.. deatly'nin sevdiği mayomu da giyip istiklal'e doğru yola koyuldum.. çok laf atan, çok pandik atan, çok küfür eden oldu.. bir telefoncu gülmekten spazm geçirdi..
gerçek aşkı bulmamı kıskanıyorlardı bu asalaklar sadece..
işte gelmiştim sözleştiğimiz barın kapısına.. artık yalnızlığım sona ermişti.. gül kokulu, tutkulu, sevecen ama aynı zamanda hırpani bir aşk dünyası önümde uzanıyordu.. derin bir nefes alıp içeri girdim..
onun o erkeksi kalın boynunu hemen farkettim.. ama.. yanında iki boyun daha vardı.. tam karşılarında da üç bıyık ve bir kocaman kafa..
''de-deatly?'' dedim..
''oo n'aber ninja, tanıştırıym bunlar halı sahadan arkadaşlar, halı sahadan arkadaşlar bu hasan, yarrak-hasan hahaaohaoaho..'' dedi..
halı sahadan arkadaşları da çok güldü bu espriye..
''kanka otursana ya kaldın ayakta gel bak burdan çıkıp karıya gideceğiz burda acayip ortamlar varmış nedim biliyor..'' dedi ve bıyıklılardan birini işaret etti.. nedim sırıtıyordu.. kocakafa sırıtıyordu.. deatly sırıtıyordu..
oturamadım.. gözyaşlarımı saklamak için hemen kaçtım ordan.. geçmişimi de terkettim, ''baba nörüyon lan hahaha siktiğime bak bi de mayoyla gelmiş haha ne adamsın amk..'' diye bağıran o seksi sese rağmen durmadım..
duramazdım..
şimdi muhlis abi ile beraberiz.. mutsuzum sayılmaz, muhlis bir erkeği mutlu etmesini biliyor.. ama içimde hala bir acı.. bir ukte..
ya dursaydım?
ya dursaydım..
***
(lan duygusal entryleri böyle bitiriyorlar.. *** n'oluyorsa bunu koyunca.. ***'muş.. küfür sansürü gibi.. belki de öyledir.. ''sikerim ulan''la bitse daha isabet olacak çünkü bu yazı..)
her sabah kalktığımda bir entrysini okuyarak, 3 aydır değişik bir spor türü icat etmeme sebebiyet vermiş insan. şöyle ki; sabah uyanır uyanmaz bilgisayarın düğmesine basıyorum. sonrasında banyoya gidip yüzümü yıkıyor, sonrasında çayın altını yakıyorum. geliyorum sevgili bilgisayarımın başına. arama moturuna deatly entryleri diyorum. random yapıyorum ve sonuçları içtenlikle okuyorum. kahkahalar atıyorum. sıçana kadar gülüyorum. burada sıçmak gerçek anlamda. sıçmığım gelince bilgisayarı kapatıp, tuvalate gidiyorum ve gülerek sıçmaya devam ediyorum. yolda ev arkadaşımla yürürken yazıyı ona söylüyorum. beraber gülerek yürüyoruz. sonra bir gün boyunca herkese entryi anlatıyorum hep birlikte gülüyoruz. ulan ne çok şey yapıyorum. ve 3 ayda tam 10 kilo verdim. evet deatly entrysi okumaktan. ayrıca kabızlık şikayetleri çekenler, sabahları tok karnına bir entry okusunlar. hemencek geçer.
(#3512567) sözlüğü babasının çiftliği, sözlük formatını da kamer genç'in çiçek sularken akp'lilerin kafasına attığı anayasa zanneden celeb. hah, sert gireyim de kötü yazdım zannetsin.
imla önemlidir adamım. adamım dediysem yanlış anlama, yuu fakin bulşit falan gibi değil. entry'nin gazıyla havaya girdim. desen ki, "beni şukelalayan milyon tane adam var, seni tenha da sıkıştırıp fena sikeriz", tenhada birleşik olacak lan gavat derdim.
entrylerine bayıldığım, sadece imla konusunda dikkatli olmasını rica ettiğim yazar. hala anlamadın mı aptalll, seviyorum seni işte. o tanıdı beni amcası.
ha, ben nazım hikmet mertebesine ulaştım, kendi imla kurallarımı da koyuyorum sanane lan y.rrak derse de, "sana ne" nin ayrı bir biçimde yazıldığını hatırlatarak olay mahallinden koşarak uzaklaşırım.*
imla hatası yapmak kolaydır. türkçe gibi zibilyon tane kurala sahip bir dilde olasıdır. ancak dikkatli olmak daha iyidir, imlaya dikkat eden celebrity yazarlarımız daha bi kraldır. daha bi artıya layıktır.
hem yakışıklı hem sempatik
hem kıro hem zengin ,
hem yumuşak hem hesaplı olan
hem hayvanlı hem konulu tutkunu...
hem gol atan hem penaltı yaptıran,
hem giden hem ağlayan,
hem kumarda hem aşkta kazanan
buna rağmen hem fakir hem gururlu bir yazardır.
sevgili arkadaşlarım, değerli dostlarım, pek muhterem kulak memelerim.
adım zebercet. yaşımı sormayın, yaşamadım. ne başkalarına 'sürekli yazım yanlışı yapıyor' derim, ne kusursuz yazanlara iltifatlar ederim. yanlış yazana basar eksi oyu geçerim, doğru yazanın sağlığına iki kadeh içerim. artık eksi oyları da kendim vermiyorum hatta. eli çabuk bir ibne tuttum, hem oylama işlerini ona yaptırıyorum, hem de canım sıkıldıkça elliyorum.
doğum günü kutlamaya gelmiştim buraya aslında, çenem düşmüş farkına varamadan. çenemi de alıp giderken, sözlüğümüzün medar ı iftiharı deatly'nin doğum gününü kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.
sevgili arkadaşlarım, değerli dostlarım, pek muhterem meme uçlarım. (#3502410) numaralı entryden sonra nick altımda kendimden bahsetme gereği duydum.
adım samuel. yaşım 27. ne dahi anlamındaki ''de'' lere, nede soru eki olan ''mi''lere ilgim yok benim. hatta hiçbir dilbilgisi kuralına ilgim yok. özel mesajla düzeltmelere hiç ilgim yok. hele ki bide mesajın sonuna ''biraz daha dikkat'' yazan arkadaşlar var ki onlara da hiç ilgim yok. da yı ayırmışım bak. gayri ihtiyari oldu ama ayırmışım. neyse, biraz daha dikkat lafı beni ilkokul ikiye götürdü. adam kalkıp öğretmen edasıyla cümle kurarsa, basitçe ego tatmini yapmaya çalışırsa yersiz olur ki adam yaptı ve yersiz oldu.
bunların yanında kalkıp götüm düştü düzeltmekten diyen de olur. lan bak ''de'' de ayrılmış. kendi kendine yaptı. ben götüm düştü düzeltmekten diyenin karşısında açarım ellerimi, kaldırım kafamı gökyüzüne ve sesim çıktığı kadar bağırırım; ''sanane''. valla yaparım bak. hem emre nin ve tuncay'ın ilk yarı sonunda çıkarılması gerekirdi ama yapılmadı. doksan dakika o kötü performansla oynadı adamlar. madem o adamlar o oyunla doksan dakika oynuyor, ben sitin sene ''ki''leri ''mi''leri ayırmam. sorunun varsa git terim ile konuş. önce o düzeltsin kendini, sonra ben.
bu yazıda gereksiz oldu tabi. basitinden yazabilirdim buraya; her türlü düşük göt itinayla ve kriko yardımıyla kaldırılır diye. ama yazmadım. neden yazmadım. çünküüüüü, ben her ne kadar dilbilgisi ve imla kurallarına dikkate etmiyor olsamda elimden geldiğince içeriğe ve okuyabilicek diğer insanlara saygısızlık etmemeye özen gösteriyorum. işte bu yüzden. ve işte bu yüzden bir süre yazmak yerine okumak kısmına özen göstermeye, ki ve mi leri ayıran arkadaşların dilbilsiyle zenginleştirdikleri yazılarını yalayıp yutmaya karar verdim az önce. karar vereli en fazla 12 saniye oldu ama verdim. kararı verdim ulan kararı. verdim kısmınına takılıp aklına kötü şeyler getirme. hadi eyvallah.
hayvanlar gibi yazım yanlışı yapan, entryleri için rötuş isteği vermekten götümün düştüğü yazar. sözlüğün hero'su, dahi anlamındaki 'de' yi ayrı yazmayı bir türlü beceremeyen, yine de komik olabilen kişi. kendisine dil bilgisine daha çok önem vermelisiniz diyor, bağlaç durumundaki 'ki' leri ve soru eki olan 'mi' leri doğru şekilde yazana kadar seri eksiliyoruz, şukela olmuş entrylerini kötülüyoruz.