supernatural sezon finalinde karşımıza garipliklerle çıkan,
--spoiler--
bir insan evladı cehennemden daha kötü nereye düşebilir sorusunun yanıtını bize gösteren karakterdir.
(bkz: purgatory)
--spoiler--
bildiğin amerikan abazanıdır kendisi.
ama muhteşem ötesi bir yakışıklılığa sahip. ayrıca ince esprileri, dinlediği müzikler, jest ve mimikleri insanı kendinden alır.
aşmış mimikleri olan, yetenekli adam. Sam yanında yeteneksizliğiyle oldukça sönük kalmaktadır. Ailesine düşkün, delikanlı örnek insan. Bundan böyle deanimiz amin.
dizideki en sevdiğim karakter. impalasıyla müzik zevkiyle cesareti hayata boşvermişliği ve espri anlayışıyla sevgili dean winchester.. keşke üç beş tane daha olsa be senden sağda solda. dünya daha güzel bir yer olurdu.
Siyah impalasının içinde müziğin sesini açarak ''wanted dead or alive'' a eşlik etmesi, her bölümde bi hatun götürmesi, kardeşine ve sevdiklerine olan bağı bu adamı sevilesi yapan özelliklerden sadece bir kaç tanesi.
bir bölümde, bir melek tarafından yönlendirildiğini söyleyen bir kadın cinayet işliyor. akabinde akıl hastanesine yatırılan kadın ile sam'in yaptığı görüşmede, melek tarafından öldüreceği kişinin kapısına bir işaret bırakıldığını söylüyor.
dean ve sam melekler konusunda tartışmaya başlıyorlar. dean meleklere inanmadığını ve öyle bir şey olamayacağını söylüyor; sam ise tam aksini iddia ediyor. akabinde öldürülen kişinin evine gidiyorlar. kapıda bir melek heykeli bulunuyor ve dean hemen espiri patlatıyor tabii... heykeli işaret ederek: "sam, galiba bir şey buldum. bu yukarıdan bir işaret.".
meleğin tanrı öldü artık tanrısız bir dünyada yaşıyorsunuz sözüne karşılık 'o zaman çinlilere basketbolu kim öğretti?' sorusunu yönelten, taş mı taş biri tarafından canlandırılan karakterine ölüp bitilen, arkadaşı castiele de tapılan supernatural dizisi baş karakteri. yerim.
