lisa gerard ve brendan perry'den ibaret bir grup bu grup. yani gruptan ziyade, "ikili". yaptıkları müziğe de tam bir ad vermek zor. goth diyorlar; gothic diyorlar. bizse mistik diyoruz.. farklı farklı.
ne diyorduk, biz diyorduk. biz: kedim ve ben. kedim alacalı bir renge sahip. bazen kızıl oluyor; o zamanlarda öpüyorum onu. fakat bu aralar rengi sarardı. pek sevmez oldum.
adamlar (adamlar) serpent egg'i çıkartıyorlar. bu albümde tarihi kültürlerden kalma müzikleri toplayıp, oradaki temaları işliyorlar. zaten iyi bakmanız gereken "the host of seraphim" bu ara çıktı. yani bu albümde, aralıkta falan değil; arka sokaklarda hiç değil.
albüm toplam yarım saat falan sürüyor, hadi bir 6dk da ben ekledim. içinde kalmıyor insanın, "ulan yarısı doluymuş bu cd'nin, neden onlarca milyon verdim" dedirtmiyor.
daha sonraları çıkan albümleri de bu doğrultuda olunca, oldu mu size kara mistisizm ile gothizm arası ama aynı zamanda da çok etkileyici müzikleri olan bir grup.
bu heriflerin (herif! yuuh) adı hep yanlış anlaşılıyor, bazılarına da itici geliyor. lakin adamlar ölü müziği yapmıyorlar. sadece artık kullanılmayan, zor gelen aletlerle (enstrüman) müzük yapıyorlar. bir de, brendan olaya çok önceleri geliştirdiklerini düşündüğüm felsefik bir yan katmış. zat-ı aliler diyorlar ki: "dead can dance. yes, we named this way; because they can!" yok yok bunu benim çarli söyledi. brendan, "ölüleri dans ettiriyoruz, çünkü ölüye dirilik katmayı; diriye ölülük vermeyi düşündük grubu oluştururken" demişti. evet.
16 yılın ardından anastasis isimli albümü ile harika bir dönüş yapan müzikal fenomen. Günlerdir playlistten çıkmadan loop yaptırıyor. insanların müzikal zevklerini ve estetik anlayışlarını ölçebilen bir kimyasal deney olsaydı, öyle tahmin ederim ki ayrıştırıcısı kesinlikle dead can dance olurdu.
şahane grup... poplamış işler, üst- egosal beğeni için değil, çok boyutlu 'ruhlar' için müzik yapan sanaatkarlar... grubun ismi aslında bir nevi deyim ve can yücelvari çeviriyle; 'bit pazarına nur yağabilir' gibin bir anlama geliyor... 1981'de melbourne'de kurulmuş ve 1998'e dek müzik icra eylemiş; bi' ara, 2005'te, yeniden nurlanmışlardır, sadece 2005'te ama... http://www.deadcandance.com
etnik müzik deyince akla ilk gelen grup. onları dinlerken dünyada hala keşfedilmemiş bir ırk olduğunu düşünürsünüz. o topluluğu bulup içine dahil olmak, bir ormanın derinliklerinde kaybolmak istersiniz.
bir zamanlar "saldek" adlı, 1 dakika 15 saniyelik parçalarını defalarca dinlemek zorunda kaldığım, eşi benzeri zor bulunan gruplardandır..
yanına göksel baktagir, yansımalar, lorena mc kennit, enya ve zamfir de eklendiğinde sabahtan akşama değin çay içip kitap okuamaya müsait ortam oluşturan müzikleri doğuran gruptur..