cehennem her zaman öldükten sonrasına bırakılmaz Allah tarafından. bazen dünya üzerinde de bir cehennem kurar bazı insanlara. kendini değersiz hisseden insan "bana bir cehennem yapılmış bu dünyada" diyerek mutlu olabilir, değersizliğinin içerisinden bir değer yaratmak da biz insanlara has değil midir ki? başkalarını kandırırken, yalana alışıp kendisini de kandırmaktır yaşamak.
değersiz insanın her çığlığı dağlara tepelere çarparak geri dönen bir ses kadar yalnızdır. o ses kadar ürkütücü, o ses kadar kimsesiz, o ses kadar hüzünlüdür insan.
hep kaybeden bir kumarbazın hüzünlü gözleri gibi, yanlış yaptığını bile bile hüznüne isyan eder değersiz insan.. dünyanın en kötü yokluğudur değersiz olduğunu bilmek. bütün varlıkların kapatıcısı, bütün varlıkların boğulduğu bir kuyudur değersiz olmak..
saçmasapan bir çukurda pis bir çamurun içinde debelenirken içinde debelendiğim çamur, bana değer verse ne değer vermese ne diye düşünerek çamuru küçümser bir süre değersiz insan. hiç durmadan üzerine yağan yağmurun kendisini çamurun içinden çekip kurtaramayacağını bilir.bilir bilmesine de hiç vazgeçmez yağmurdan. o , belki bir ümittir belki de gördükçe burkulduğu bir masum... arkasına bile bakmadan yürüyen insanlardandır değersiz olduğunu bilenler. arkalarına döndüklerinde gördükleri şeyleri kaldıramayacak kadar yüreksizdirler çünkü.
hiçbir derdi olmayan bir bebek niçin ağlar diye düşünürsek değersiz insanın çığlığının sebebini de anlarız aslında.
kalbine hiç durmadan kurşun sıkılan değersiz insanlardansanız , kalbinizi ortaya koyun öldürsün kurtulsunlar...