-elindeki sahip olduğu şeyleri etrafa saçmak, vermek (kıyafetlerini insanlara dağıtmak)
-düzeni bozmak, kırmak, dökmek, karmaşa yaratmak (etrafı dağıtmak)
-birine şiddet uygulamak (suratını dağıtmak)
-olumsuz psikolojik durumun patlaması olarak dışarı yansıyan kendini kaybetmek, sarhoş olmak, kendinden geçmek (içip içip dağıtmak).
bir grubun, bir topluluğun her üyesine ona düşen bölümü öğeyi vermek; aynı cinsten şeyleri çeşitli kimselere bölüştürmektir. veya oyun masasında iskambil kağıtları dağıtmak, postacı mektubunu dağıtmak, şirketimiz bu yıl ortaklarına yüksek miktarda kar payı dağıtacak... ödül gibi şeyleri dağıtmak, oraya buraya saçmak, serpiştirmek, rüzgar sisi bulutları dağıttı, hırsızın arama sırasında bütün dosyaları dağıttı ya da halk arasında polisin bir topluluğu bir bütünü protestoya gelen eylemcileri dağıtmak anlamında kullanılır.