dilini, tarihini, edebiyatını ahmakça ahlaki kurallar gözetip yoketmeye çalışarak, devşirme paradigmalardan bir devlet-kültür inşa etmeye çalışarak, uçsuz bucaksız hırsını bir devlet ideolojisine yansıtmadan çekinmeyecek kadar cüretkar devrimlerde bulunarak, acımasızca ve kanla bir insanın kimliğiyle oynayarak, onun asli değerini muhafaza etmesine geçit vermeyerek, hor ve hakir görerek, işkence ederek, ve umursamazca/çılgınca insanın mahiyetine karşı cürmler işleyerek, üstüne üstlük bu mütecaviz anlayışı bir ülkeye hakim kılarak, kavramlarıyla ve kelimeleriyle insanların üstüne çökerek, hülagü han'ın uyguladığı fiili katliamı bir insanın ve insanların beyinlerde hayata geçirmeye gayret ederek tüm vücudunu, askeri ve hukuki -doğrusu hukuksuzluk- gücünü bir insanın üstüne yığmaya çalışan bir düzende domuz muamelesi görmekten kaçmaktır "dağlarda özgürce dolaşmak".