Demokraside eşitlik vardır diyenlerin iki yüzlülüğünü göstermiş, kibir dolu beyandır.
Bir insan kendi kendini "aydın, bilgili" olarak görüyorsa o adamdan bir halt olmaz.
Kendi kendini övüp egona tavan yaptıracağına bırakta başkası seni övsün.
zamanında söyleyen kişiyi linç etmelerine rağmen %100 doğru olan sözdür.
bir toplumu gücü elitlerinin gücüyle doğru orantılıdır.
halk yalakalığı ülkeleri felakete götürür. halkım, milletim, oy verin, siz karar verin diye diye cahil ve kontrolsüz halka bırakamazsınız her şeyi.
kaldı ki bizim halkın cehaletinin temel sebebi imkanların olmaması değil okumayı sevmemesi, bir tarafı yememesidir. yoksa fosur fosur her gün 2 paket sigara alan adam kitap çok pahalı yeaa diyorsa onun ta...
Çoban dağda dolaşır beynine oksijen gider ama Aysu kayacı saçını sarıya boyamaktan kalan üç adet beyin hücresi de ölmüştür. Dağdaki çobanlar oyum bir mi deyiverir, gider Cihangir de dağdan inen teröriste göt verir.
iki yüzlü pislikler sizi. Aydın olan insan kendine ben Aydınım demez. Aydın kişi feraset sahibidir diploma değil. Diploma aydınları anca sözlük köşelerinde kibirlenir.
işte ben böyle kişilere karşıyım. O vatandaşın sizden ne eksiği var sadece okumamış diye mi bunca afra tafra. O dağdaki coban dediginiz insan var ya senin sofrana gelen eti sağlıyor. O olmazsa hayvancılık yok olup gidecek haberi yok. Devlet onlara o konuda eğitim bile veriyor. Köylülerin çok cefasi var birincil hizmette. Benim basimin tacıdır köylüm.
Dağdaki çoban, iç güvenlik yasasından etkilenmez, içki yasağından etkilenmez, hatta şehirlerde kan gövdeyi götürse iç savaş çıksa askeri darbe bile olsa etkilenmez, ne olacak koyunların piskolojisimi bozulacak bunlardan. Dağdaki çobanla benim oyum bir değildir.
kesinlikle olmamalıdır. herkes malın iyisinin seçiminden ve kalitesinden anlayamaz.
burda mesele sınıfsal değil, çoban değil akli yeterliliği yerinde ise onunda oyu bir olmamalı.
bu işin bir ehliyeti olmalı. nasıl seçilenlerin belli kriterleri var seçenlerinde belli kriterleri olması gerekir. gerizekalıların çoğunluğuyla yönlendirilen kitleden ne hayır gelir?
düşünsel olarak aydın kişi çobanı yönlendirebilir yeterki havalara(kibir) girip kendisini toplumdan koparmasın zaten böyle bir aydın olur (bkz: kuşum aydın).
eş değerdir. demokrasi platon'un hayal ettiği, toplumun en aydının ülkeyi yönettiği sistem değildir(en aydını kim seçecekse). demokrasi tam anlamıyla halkın kendine yakışanı giymesidir. demokratik ülkelerde halk hak ettiği şekilde yönetilir. hem çobanın aydın olma ihtimali yok mudur? aydın dediğin kimdir it oğlu it, aydın belirleme derneği başkanın çobanla alıp veremediği nedir? bunları hepsinin sorgulanması gerekir sayın halkım.
bir sarı civciv vakvakladı senelerdir aynı ağız dalaşı sürüp gitmekte.
Yahu sokayım sizin oyunuza, bir oy kullanacaksınız mağazada vitrine çıkarttığınız ayakkabı gibi bağırıp çağırıp bunu konuşuyoruz.
Dağdaki çobanla da aydın kesimin oyu birdir.
Almanya' da ki en ücra kasabada ikamet eden gurbetçinin oyuyla benim annemin de oyu birdir.
Bizim bakkal Ferit ile öğretim üyesi Mehmet bey' in de oyu bir. Uzatmayın amk.
Oncesinde dagdaki cobanla aydin kisinin secilme hakki ortak mi diye sorulmasi gereken soru. Tc vatandasi olup gerekli sartlari yerine getiren herkes milletvekili bakan hatta cumhurbaskani bile olabilir. Peki meclisteki kac siyasetci yetkin kisi, kaci siyasi bilimler veya ilgili bolum mezunu. Hadi imkanlar sebebi ile ilkokul terk olan ama kafasi basan adami meclise sokarsin anlarim ama onu bakan yapmak ne diye? E tabi halk akillanmadikca siyaseti kariyer olarak degil de hobi olarak yapan cok siyasetcimiz olur. Anliyacaginiz oy verenden cok oy verileni tartismak lazim. Ha yok ille soruya cevap ver diyorsaniz cevap vermek istemiyorum cunku kafamdaki dusunce ne hosunuza gider ne de insancil bir yaklasim.
Aslında eşit olmamalıdır. Kisinin sosyo-kültürel ozelliklerine göre bir skala oluşturulup buradan cikacak verilerin toplamindaki puan katsayisina gore sandığa yansimalidir. Bunlar örneğin;
- eğitim durumu.
- devlete olan borç durumu.(gecikme arttikca farklilik gostermeli)
- faturalarini odeme aliskanligi.(evet hırsız kürtlerden bahsediyorum)
- vergilerin düzenli ödenmesi ve miktarı.
- daha önce hüküm giyip giymemesi.
Vs.
Boyle bir sistem çok daha adil olacaktır muhtemelen.
Bu şekilde düşünmek demokrasiye aykırı ve demokrasiye layık olmayan kişi söylemidir. Arkadaşlar eşit eğitim hakkı sağlanmamışsa bu dağdaki çobanın suçu değildir. Üniversite mevzunu ile okuma yazma bilmeyen insan arasında büyük bir fark olabilir ama herkes düşünebilir ve kendi kararlarını verebilir. Sandıkta gidip oy kullanmalıdır. Seçme ve Seçilme hakkını bu devlet kolay kazanmadı. Lütfen saygı duyalım.
Zamanında ne salak kızsın dediğim kızı şu an anlıyorum. Vatanını makarnaya satan insanlarla oy vermeyi bu kadar ciddiye alan insanların oyları aynı olmamalıdır.
yılların eskitemediği sorunsal. aslında eşit olmamalı. yani elbette eğitimli bir insan eğitimsiz bir insandan daha bilinçli davranır oy kullanırken. Hani eğitimli olduğu için parti seçerken fayda zarar dengesini daha iyi gözetir, eğitimli olduğu için bir x partisine oy vermez iddia edildiği gibi. neyse.
fakat şöyle bir şey var, ülkenin cefasını da her zaman gariban çeker. yani eğitimli adam zaten çoğunlukla bürokrasinin içindedir. her yerde iyi kötü tanıdığı vardır. işlerini kolayca hallettirir mesela. yada maddi sıkıntı kolay kolay çekmez. ama eğitimi iyi alamamış insan öyle değildir. günlük hayatta kamusal alanda bin bir eziyet çeker. derdi olur anlatamaz. anlatsa dinletemez. sadece önüne 4-5 yılda bir sandık gelir, o da derdini sandığa anlatır.
yani çobanı anlamadan düzeni anlayamazsın. sistemi kavrayamazsan aha böyle dövünürsün ben roma hukuku biliyorum beni sikinize takın diye.
eşdeğer değildir diye cevap verilecek soru. oy kullanırken, belirli bir genel kültür seviyesinin üzerinde olma şartı aranmalıdır. ülke problemlerine zerre kadar kafa yoramayacak, mantıklı çözümler üretemeyecek kapasitedeki insanlar ülkenin geleceğinde söz sahibi olamamalı. demokrasi denen kaşarlaşmış sistemde, çoğunluk azınlığı yönetir, zihniyet anlamında. bu yüzdendir ki, şu an cehalet yönetiyor ülkeyi.
herkes ama herkes kendisini kimin daha iyi yöneteceği konusunda fikir yürütebilme hakkına sahiptir. akli dengesi yerinde olmayanlara ve bu konuda engeli olanlara zaten oy kullanma hakkı ve sorumluluğu verilmiyor. ama dağdaki çobanın kendi geleceğine karar verme hakkı bir aydının bu kararı verme hakkından daha az değildir, olamaz.
öte yandan bu işin bir de sınıfsal önemi var. demokrasi kelimesindeki demos sözcüğü, biraz da aşağılayıcı olarak sıradan vatandaş anlamındadır. yani demokrasinin özünde bu vardır. elit bir zümrenin değil, sıradan vatandaşın reyi.
emin olun bu ülkeyi aydınların eline versek, şu ankinden fersah fersah daha kötü bir ülkede yaşıyor olurduk. çünkü en büyük ekonomik krizlerden sonra bile öncelik ekonomiyi düzeltmeye, fakir vatandaşı zenginleştirmeye verilmezdi. aydın zümre de nasıl olsa sülalem rahat diyerek seçimlerde kararını bu koşulları göz önünde bulundurmadan verirdi.
eş değerdir tabi...meydanlarda eşitlik diye bağıranlar burada çobanla benim oyum bir mi diyor, başka yere gidiyor özgürlük sloganları atıyor iş başörtüsüne gelince protestolar başlıyo başörtülü istemiyoruz sloganları atılıyor siz gerçekten ne istediğinizi biliyormusunuz yoksa herşey bizim menfaatlerimizde olsun gerisi bizi alâkadar etmez mi diyorsunuz. siz neyi istediğinizi bildiğinizde iyi muhalefet olduğunuzda başakiler gider veya ülke daha iyi bir konuma gelir.