Atatürk kimseden bağış adı altında gevur parası toplayıp, hakkında açılan ilk davada lanetlediği ülkelere, topukları götüne vura vura kaçmamıştır. Dağda, taşta silüeti aranası kişidir. Tabiiki bazen "keşke olmasaydı" denildiği zaman gelmiştir. Mesela yobazlar, ufacık beyinleri ile ona sataştığı zaman... Keşke Atatürk, bu soysuzların ninelerini yunanın altından kurtarmasaydı. Hala geç kalınmış sayılmaz. Ninelerinizi hazırlayın, uçak biletiniz benden.
* kadar aklı olan cemaat adamının, tsunami'de allah yazısı araması gibi bir şeydir. tek farkları biri gerçekliğin resmini bulmaya çalışır, diğeri hurafelerin resmini aramaya çalışır.
biri tarihe yazılmış "gerçek" kahramanlık hikayelerinin, gönlünde ki resmini çizer dağlara taşlara,
diğeri tarihin rivayet ve hurafelerinin acizliğini sorar dağa taşa. birinin gerçek kahramanlık hikayeleri vardır, diğerinin sübyancılık hikayeleri. biri korkar, biri gurur duyar övünür.
birinin bir beklentisi yoktur ona beslediği sevgiden, diğerinin fazlaca beklentisi vardır onu sevmesinden.
biri gerçekten sever, diğeri korktuğundan.
biri fw mailler ile propaganda yapar*, diğeri tarih gösterip tarih yazar.
saftır, kendini dogmalardan kurtaramamış bir insandır.
o da senin gibi etten kemikten bir insandı ve hayatı boyunca herhangi bir uluhiyet iddiası olmamıştı.
domates üzerinde allah yazısı arayan müslümandan farkı olmayan kemalisttir.
hayır, ne atatürkçüyüm ne de yobaz falan. ama öteki tarafın yaptığı şeyin aynısını yapıyorsun, kabul et.
sen domates üzerinde allah yazıyor diye sevinenle dalga geçersin, sonra gidip silüet gördüğünde atatürk'e benzetirsin. bununla da gurur duyarsın.
böyle yapıyorsan domates üzerinde allah yazdığına inanan adamla da dalga geçmemelisin.
ne inandığın lideri dağda taşta arayacaksın,
ne de taptığın ilahı soğanda sarımsakta.
ne o zoruna mı gitti denilesi önermedir. Vefa göstermenin cismani hali resmini , silüetini koymak ve görmek istemektir.
Kaldı ki yapılanlar az biledir. George Washington adına şehir bile kurulmuştur. gösterdiğin vefa liderini ne kadar anladığınla bağıntılı ilerlemekle doğru orantılıdır.
başlıkta da söylendiği üzre masum insandır.
masumca hissiyatıyla değer verdiğine değer katar.
dağa, taşa, apartman kapısına, park bankına, izbe duvar köşelerine, komünist yaftalar kusan art niyetli insandan farkı budur.