izlediğim, ama abartılacak kadar olmadığını düşündüğüm filmdir. filmi izlemeden önce sözlüğe gelip yorumları okumuş ve buna göre sinamaya gitmiştim.
filmdeki eksiklikler:
- sahneler kopuk (geçişleri çok daha iyi yapabilirlerdi) ve flashback lerin bir kısmı çok alakasız, filmin hikayesiyle alakası yok.
- savaş sahnelerine çok iyi çalışılmamış. Bir olay başlarken sonunu tahmin edebiliyorsunuz. eski bir filmden bir sahne nerdeyse birebir zihninizde canlanıyor ve şu olacak diyorsunuz, oluyor. mesela sniper sahnesi.
- işidciler Allah Allah nidalarıyla koşuyorlar ama bizimkiler sağolsunlar ölürken dudakları bile kıpırdamıyor. Sanki adamlar gerçekten allah için savaşıyorlar da bizimkiler yunan askeri amk. işid cilerin islamı ve allah ın adını kullanarak savaştıkları, piyon oldukları yani işin siyasi boyutlarına da filmde deyinilebilirdi. bizim tek sorunumuz antimilitarizm mi amk.
- eğitim sahnelerindeki komutanlar figüranlığın hakkını vermiş. Ya arkadaşım, şöyle yaşatsana bize eğitmlerde neler çektiklerini, komutanlar yaşamıyor ki, askerler yaşasın. Filmin kalitesinin düştüğü zorlama yerler buralar.
- kamera kullanımı ve tekniğinin de zayıf olduğunu söylemeliyim. Kamera sayısı az, aksiyonu hissetiremiyor ve montajda geçişler sert.
...
daha yazarım da sıkıldım. Genel manada problemler bunlar. Ha yinede vurucu sahneler yok mu? var. Bunun için bile gidilir mi? gidilir. çok da beklenti yüksek olmasın, fragmanda olan sahneler vurucu sahneler.
büyük beklentiyle gittiğim olmamış film. neresinden başlasam bilemiyorum.
er ryan'dan çakılan ayrıntılar filmi heder etmiş bir kere. neler çakılmış derseniz, sniper'ın her atışta bir şeyler okumasını mı söyleyeyim, dürbüne baktığı gözünden vurulan sniper'ı mı anlatayım, timin arasında mermi dağıtma görevi verilen upham rolündeki kızı mı söyleyeyim.
senaryo zorlamanın sonu olmuş. flashback'lerden imanınız gevriyor. klişeden geçilmiyor. örnek mi? madem Irak'tayız madem türkmen köyündeyiz fonda hangi müzik olsa beğenirsiniz. tabi altın hızma. ulan tamam trt ve yeşilçam filmleriyle büyüyen bir nesil olarak klişeler hayatımıza işledi de yedinci sanatla uğraşan biriysen teknik dışında bir şeylere de ihtiyacın var demektir. filmde kullanılacak silahlar türk yapımı olacak diye kasana kadar senaryoda biraz ince işçilik çıkarsaydınız. yani filmin girişindeki o sikimsonik top atıp çocuğu ateş hattından uzaklaştırma neydi öyle? yine o sahnede ki kılık kıyafet nedir? ulan dünyanın neresinde olursa olsun o kılıkla operasyona gitsen 100 metreden ne ayak lan bu tipler diyip gelip silahı kafana dayarlar.
cast seçimi dersen rezalet. o makineli tüfekçi nedir, eşref karakteri necidir, hadi murat arkın'a babasına hürmeten bir şey demiyelim de o eğitim sahnelerindeki atıf emir benderlioğlu nedir? sırf kaslı diye sıfır yetenek o adamı ne diye koydunuz filme? oğuz'un manitası diye koyduğunuz o kız niye vardı mesela? o olmazsa filmde ne eksik kalacaktı? bekir'i niye evlendirdiniz? hadi evlendirdiniz o mekan seçimi neydi öyle?
tamam türk filmi, tamam teknik fena değil ama senaryo, cast ve mekan seçimi, diyalogları boş mu verelim?
Her türk'ü derinden etkileyebilecek guzel bir film, hatta türk sinema tarihinin en iyisi olabilir. Oyuncular, konu, filmdeki geçişler herşey mükemmeldi. Benim gibi duygusuz bir insanın sadece bu tür filmlerde gözleri dolduğu için bazı yerleri abartmış olabilirim ama kesinlikle izlendiğinde pişman etmeyecek bir film.
Gravity ya da the martian gibi filmleri elestirenlerin başarılı buldukları - öve öve bitiremedikleri doğru zamanda çekilmiş türk filmi.
işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen dağ 2 yi izleyip böbürlenmektir.
öncelikle şunu net olarak söylemeliyim ki mükemmel bir film olmuş. üç gün içinde farklı sinemalar da iki kez izledim, tabiri caizse sindire sindire. vatansever her türk insanı kendinden bir çok şeyi bulabilir bu filmde. çok ani duygu değişimlerine hazır olun bence, tam ağlamak üzereyken bir anda güleceksiniz, film bu duygu değişimlerini iyi başarıyor. özgün bir senaryo değil fakat, bruce wills monica belluci ile güneşin gözyaşları.. hemen hemen konu aynı, anlatım ve uygulama da aynı. hatta veysel yarbay bile selam çakıyor o filme. lakin bu kötü bir film olduğunu göstermez asla, denenmiş ve riski az bir senaryo yu türk usülü anlatmışlar ki bence çokta iyi iş çıkarmışlar. tebrikler diyorum kocaman tebrikler.
gerçekten güzel film , daha film başlarken hollywood sineması tadında başlıyor , giriş-gelişme- sonuç her şey güzel hoş ama bir eleştirim var:
spoiler sayılmaz okuyabilirsiniz:
şimdi karşıda bir düşman var işid (deaş)
şimdi filmdeki bu kötü karakter olan işid'i o kadar ruhsuz ve boş yapmışlar ki sanki kahramanlarımız bilgisayar oyunundaki karakterlere karşı savaşıyor hissine kapılıyorsunuz .
mesela öne çıkan bir kötü karakter olabilirdi karşı tarafta ? bir cümle sözü olmayan bir düşmanla savaşıldı film boyunca ?
ama totalde iyi film 15 sene sonra ilk defa bir filmin sinemada alkışlandığını gördüm.
Filme gitmeden önce 5 kez birincisini izleyip öyle gittiğim filmdir. Fragmanı bile türk sineması için yeni bir çağ açıyor adeta. Gidin ve tüm tüyleriniz diken diken olmadan gelmeyin.
forum gibi bir film. film bir sözlükte geçiyor. yazarın bir tanesi sözlüğü forum gibi kullanıyor. sonra bütün yazarlar onu neyse devamını anlatmayayım sürprizi kalmaz.
Dağ 2 filmi Türk sinema tarihindeki çekilmiş en iyi filmlerden biriydi bence Türk'ün gücünü ve Türkmenlerin yaşadığı zülümleri bir parçada olsa gösteren harika bir film her Türk'ün izlemesi lazım....
Mutlaka sinemada izlenmeli. Bu tarz türk yapımı filmlere destek olunmalı. Bu arada filmin imdb puanı 10. Ne kadar kaliteli bir film olduğunu burdan anlayabilirsiniz.