Son dönemde yaşanan ölümlü kazalarda sıkça adından söz edilen kişidir.
Edindiğim izlenime göre büyük patronlara aracı olan bu kişi organize ettiği diğerleri üzerinden güzel komisyonlar alıyor. Denetimsiz vergisiz dayılık yapan dayıbaşı daha fazla kazanmak için kendi aklının yettiğince kurnazlıklar yaparak yolunu buluyor. Ancak o kurnazlıkların limiti zorlanınca ortaya çıkan tablorın sonuncusunda 18 işçi daha canından oldu.
Şimdi her alanda denetimsizliğe fırsat veren bir devletin "tarlalarda kaç paraya çalışıyor bana bu oy verenler" diye sormadığı,
bunca emekçinin hakkını dayıbaşı, elebaşı gibi fırsatçılara yedirdiği sürece biz bu hikayeleri duymaya devam ederiz.
özetle civarının sevdiği dayıcım bazı toprak sahiplerinin de tanıdığı oluyor ve koçum bizim bir işimiz var şu kadar adam lazım cümlesini emir telakki edip civarında ne kadar eş, dost, akraba, yoldaş, din kardeşi varsa kamyonun kasasına koyup mekana getiriyor. yeter ki yakın çevresi kazansın yoksa kendi adam başına ücret almıyor yani. (orada ironi var alıyor bu kadar saf olmayın) aşırı yüklemeden arada kazalar olsa da çaresizliğin ne olduğunu bilmeyen bizler için eleştirmekten öteye geçmiyor. bu arada kazançları gelir vergisi kanunu 51.maddeden dolayı çok kaşınmazlarsa ki insanların canını para için hiçe sayan bir adamın fazla vergi verebilmek için devleti sayması düşük olasılık basit usulde vergilendirilir. özetle (bkz: mobil ağa)