en olmadık zamanda sinsice yakalayan yalnızlığın şarkısı. yakalandıktan sonra esaslı bir sille yanağınızda. tarumar olmuş ruh halinin kâri üç beş damla göz yaşı.
''kal yanımda böyle sonbahar gelince
soysuzlar içinde kalma yalnızlığım''
şimdi dışarı çıkacağız seninle. kalabalığın içine karışacağız. herkesin yürüdüğü yönün aksine yürüyeceğiz. hiç kimse farketmeyecek içimdeki seni, kimbilir belki bir anlığına göz göze geleceğim biri anlayacak halimi. hazırlan dışarı çıkacağız seninle şimdi.
şikayet eder gibi durma öyle. etrafta kimse yokken çoğalan sen, kalabalık gördün mü korkarsın, beden sayısı arttıkça kaybolacağını sanarsın aralarında. halbuki aldanırsın. hem ne biliyorsun? tek korkan sen değilsin belki, gel haydi.
en çok sahiplendiğim yanımsın sen. koyverme kendini. bilirim en cevvali, en kararlısı, en ısrarcısı sensin içimdekilerden. herkes sanar ki boynu büküktür yalnızlıkların, yalnız olanların, yalnızlığı hissedenlerin. kendinden ödün vermeyen tek histir halbuki o. olsa olsa geri çekilir bir iki adım, terketmez öyle yerleştiği bedeni. zihne de sindi mi endişesi, kolay olmaz çöreklendiği yeri terk etmesi.
korkma, onlarca insan varken dahi çevremde , muhafaza edenlerdenim ben seni. öyle ya yalnızlık hamal gibidir kimilerine göre. kırık dökük ne varsa sırtlanırsın sanar insanlar seni. konduramazlar öyle ya. acı vermelisin her daim. yapışmış bu da bir kere üstüne. gel atacağız üzerimizdeki kirleri.
şimdi dışarı çıkacağız seninle. kalabalığın içine karışacağız. bir iki dolaşıp izleyeceğiz insanları. sen konuşacaksın kafamın içinde, ben dinleyeceğim gene. ben başkasına anlatacağım bir şeyler, o belki dinleyecek ama beni anlayan sen olacaksın gene.
dayan diyorum kendime. alt etmeye çabaladığım sadece öfkelerim şimdi. sen gir koluma ya da boşver gizlen gözlerimin ardına, dolaşalım biraz. dayan yalnızlığım, dayan ki daha bir dik yürüyeyim sokakta.
radyodan veya ordan burdan yarım yamalak dinlenince, nakaratı yer eder, adamın kulağında. neymiş ne değilmiş diye tamamı bulunur bir yerlerden..baştan itibaren pür dikkat dinlenilir.. sonra anlaşılır nakaratdan ibaret olmayan cok derin bir şarkı olduğu... dinlenmeli, dinletilmeli..
bu sabaha karsı kuzenimin bu sarkıyı hüzünlü bir şekilde mırıldanmasıyla uyandıgım, tüm gün içime işlemiş
Emre Aydın sarkısı...
hiç kurraya girmeden hep kısa çöpü çekenlerin, bakmaya yüzü olmayan insanların yüzlerine bir kez bakmak için ömür feda edenlerin, yaşamayı mutluluk sayanların, yenilgilerden sonra düşüp düşüp kalkmalara alışanların şarkısı. can alıcı şarkı.
helal olsun yazana be dedirten bi emre aydın şarkısıdır.
bu şarkının emre aydın'ın aynı kadına yazdığı kaçıncı şarkı olduğunu da sayamıyoruz artık haliyle... dinlerken bu kadar da acı çektirilmez ki öyle bi adama be kadın! dedirtiyo...