Kırdıktan Sonra Dövmenin Faydası Yok
Hoca, oğlunun eline bir su testisi vermiş ve ''Git şunu doldur da getir, sakın kırma ha ama!'' demiş ve suratına da bir tokat indirmiş.
Görenler''Hoca,'' demişler''Neden vurdun çocuğa, testiyi kırmadı ki.'' Her sözü değerli, her davranışı anlamlı Hoca şöyle konuşmuş bu kez de:
''Kırdıktan sonra, dövsem de yarar sağlamaz ki''
--spoiler--
dozajında hakettiğinde dövülürse çocuk ileride adam olur. yok ota boka dövülürse serseri olur. dövülmesse piç (şımarık) olur. ben babamdan çok dayak yedim daha hangi sınıftayım tam olarak bilmiyorum. piç hariç tabi.
bir iki tamam da devamlı bir şekilde dayakla terbiye etme yöntemine başvurulduğunda çocuk dayak arsızı oluyor.
atılan dayağın da zamanla bir anlamı kalmıyor. çocukta "amaan en fazla dayak yerim" düşüncesi yerleşiyor ve bu da onu her türlü şeyi korkusuzca yapmaya itiyor.
dayakla hiçbirşey çözüme kavuşulmaz. sadece yıllar sonrasında yaşanabilecek olası kötü ortamı hazırlar. ve bu yüzdendir ki psikologların klişe olarak uyguladıkları ilk şey hastanın çocukluğunda yaşadıklarını anlamaktır.
türk kültüründe önemli bir yeri bulunan yetiştirme çeşidi. psikologlar ve pedegoglar her ne kadar bu duruma şiddetle karşı çıksalar da, dayakla terbiye oranı başarısı istatistiki verilerle sabittir efendim. yine de sevgi, şefkat gibi evrensel kavramları tavsiye ediyoruz efendim. öhhmmmm.