sizler daha iyi bilirsiniz ancak kendimce tecrübe ettiğim bu sırları/detayları sizlere arz etmek istiyorum yüksek müsaadelerinizle. şöyle buyrun lütfen:
şiddet ve sekse davet niteliği taşıyan dizileri izleyip coşmak yerine yerli ve milli bir dramayı izlemek suretiyle sinirlerinizin alınmasına vesile olur.
doğru insanları arkadaş olarak seçmek, dayak yeme olasılığınızı bir hayli düşürür. en tatlı dayak, arkadaştan yenen dayaktır unutmayın. bakın diğer örnekleri:
35 yıl önce niye söylemedin bunları kardeşim. özellikle 3 senelik lise zamanı boyunca yediğimiz dayaklardan vücuttaki tüm sinirler öldü. şimdi yımrıh atsalar karnımıza sırtımıza hissedemiyoruz..
ilk dayağını doğduğunda popoya atılan şaplak var sayarsak ve ondan sonra anne, baba, abi ,abla, kardeş, öğretmen, arkadaş vb. hiç dayak yemediğini var sayarsak bu sırra vakıf kişinin 35 yaşından büyük olması lazım. dolayısıyla bebeleri pistten alalım.
daha önce 8 adet sırrı, kendimce, naçizane arz etmeğe çalıştım. çalıştım diyorum çünküsüme hiçbir konuda iddialı değilim. bugün, dayak yemeden yaşamanın başka bir püf noktasını paylaşacağım yüksek müsaadenlerinizle. teşekkür ederim.
dünya üzerindeki yapılan ciddi araştırmalar gösteriyor ki insanların trafikte dayak yeme olasılığı % 19,03. bu oran, türkiye'de çok daha artıyor. sıkı durun:
% 19,88.
yani biz 100 dayaktan bahsediyorsak, bunların yaklaşık 20'si trafikte atılıyor.
o yüzden araç kullanmamak, sizi dayak yemekten korur.
hatta mümkünse yaya olarak bilene trafiğe karışmayın. çünküsüme nerede, ne zaman, nasıl dayak yiyeceğinizi kimse bilemez.
temsil misal, nüfus müdürlüğÜ'nde işiniz var. okay, bekleyin.
2 gün sonra da göç idaresi'nde işiniz var. tamam.
önümüzdeki hafta da su ve kanalizasyon idaresi'ne gitmeniz gerekiyor. o da okay.
ben, diyorum ki bu işi de önümüzdeki hafta, aynı günde, birkaç saat içinde halledin. fazladan sokağa çıkmaya gerek yok. dayak yersiniz.
"özledim" şeklinde bir mesaj alırsanız, ivedilikle numaranızı değiştirmek bu sırlardan biridir efendim.
iyi kötü dayak yemeden bu yaşa geldim. aslına bakarsanız sırf bu nedenle bile tavsiyelerim ciddiye alınmalı. ama kesinlikle ısrar etmiyorum. yapılan bir araştırmaya göre en çok dayağı ısrarcı insanlar yiyormuş.
hemen herkesin başına gelmiştir. gidilen çay ocağında yahut kıraathanede türk kahvesi istersiniz. sade dersiniz, şekerli gelir. orta dersiniz sıfır şeker. ya bir kere bana limonlu kahve geldi amk.
neyse böyle bir durumda hiç bozuntuya vermeyin. için, kalkın.
adamın senedi vardır, karısıyla kavga etmiştir, oğlu öğretmenini sikiyordur falan bir sürü derdi olabilir ve sizin üzerinizde stres atmak isteyebilir. efendi gibi parasını bırakıp hemen çıkın mekandan.