hayatım boyunca eksikliğini duyduğum insan. babanın eksikliği, amcanın başıboşluğu gibi durumlarda ihtiyacınız olan dayıdır. geçen evli olan kardeşime sordum. sen hiç büyürken dayı aradın mı hayatında. o da benim gibi düşünüyormuş. peki dedim sence senin ufaklıklara iyi bir dayı olabilecek miyim? ona ne şüphe. *
sevilendir.
ama şöyle bir şey var:
facebookta duvarınıza doğum günü mesajı yazar. sizde teşekkür edeceksiniz tabi. ne yazacağız. teşekkürler dayı yazsak çok kaba gibi oluyor. teşekkürler dayıcım yazsak,çok kızsal ve ibnemsi oluyor. ben yılladır bunun psikolojisini yaşadım lan..
2-3 sene içerisinde bunu bilen liseli değildir başlığı altında görebileceğimiz dizi. asuman dabak falan oynuyordu. pazar günüydü bir de. o yüzden hiç sevmiyordum, ertesi gün okul olduğu için.
yolda rastlanan amcalara son günlerde fazla kullanılmayan hitap şekli. hacı da olmaz onunda swf si var, yerine hoca daha tercih edilebilir bir hitap şeklidir.
yeğenlerine en yakın davranan akrabadır, hatta kanka'dır ve her nedense her ailede 1 tane işsiz, haylaz, isyankar, sıradışı bir dayı vardır.
2011 yılı eylül ayı itibarı ile 30 senedir evlenmeyen, zamanında dünyayı dolaşan ve senelerdir çalışmayan dayımdan görevi teslim alarak işsiz, isyankar dayı tahtına oturmuş bulunuyorum.
ne yazık ki hiç tanışma fırsatı bulamayacağım, adını gururla taşımaya çalıştığım, annemle babamın düğünü öncesi askerden dönerken trafik kazasında yaşamını yitiren, ailenin 4 çocuğundan en küçüğü. konusu neredeyse hiç açılmasa da aile için tam bir felaket hikayesidir dayımın ölümü.
anneannem ve özellikle büyükbabam tek erkek çocuklarının anısını benimle yaşatmaya çalışırlar hissederim. ne zaman yanlarına gitsem artık gözleri görmeyen, beni sadece sesimden ve sarılışımdan tanıyabilen büyükbabam bana ayrı sarılır bilirim. nemli gözler ve titreyen göğsüyle uzun uzun, doyasıya kucaklar beni... oğlunun hasretini en küçük torununu koklayarak gidermeye çalışır her ne kadar burnu koku almasa da...
ah be dayı o trafik kazası hiç olmasaydı keşke. burada olabilseydin, büyükbabam bana her sarıldığında içindeki o yarım kalmışlığı hissetmeseydim, büyükbabamın ağzından 'ölsem de bir an önce dayını görebilsem.' cümlesini hiç duymasaydım...
genellikle evlendikten sonra, eşleriyle ilgili sorunlardan dolayı görülemeyen ve kendini özleten insanlardır.
keşke halen görüşebilsek ve yine sarılırken kafamızı ısırsa, topladığımız saçlarımızı bozsa, sulu sulu öpse yanaklarımızdan... yeğenlerim benim dese... tatlı tatlı sitem edebilsek yine...
seni çok özledim dayıcığım... burnumda tütüyorsun.
baba kavramı neyse dayı, dayımda oydu benim için, çünkü babasiz başladım hayata, 5.5 aylıkken Hz allah yanına almış ve bana, oğluna doyamadan göçüp gitmiş bu hayattan. ama bana babasizligimi hissettirmeyen dayım, çocukken 1 hafta boyunca baba dediğim dayım, bana babasizligi hissettirmemek için ben 14 15 yaşına gelene kadar evlenmeyen dayım, her olayımda anında yanımda olan dayım, Burak benim 30 yaşına gelene kadar yetimim kimse alamaz oğlumu benden diyen dayım, herkese karşı beni savunan, en ufak tokat bile atmamış dayım, her akşam gelirken bana dışarıdan yemek getiren aç miyim değil miyim diye meraktan günde 5 kere arayan dayım vardı benim, vardı evet ama yok artık, bu hayatta yalnız bıraktı beni, her zaman yanında olan ben o son yolculukta yanında olamadım, ah dayım benim ne çok sevenin varmış senin hiç mi düşmanı olmaz bi insanın? hiç mi kötü bi tarafı, kötü bir huyu olmaz? keşke biraz kötü olsaydın be dayım keşke birazcık kötü olsaydın da unutmasi kolay olsaydı seni, biraz canımı acitsaydin da bana bunu da yapmıştı diyebilseydim, ama yok yok kimseyi uzmemissin sen kimseyi, komşumuzun uzak akrabaları bile cenazende agliyıp bayiliyosa senin, demekki uzmemissin sen kimseyi, ama şimdi çok uzdun herkesi be dayım, yaktın bütün herkesin cigerini, 3 ve 6 yaşında ki çocukların var ya senin göz bebeklerin hani canından çok sevdiklerin, sen onları görmeye giderken öldün göremedin ama artık onların babası benim dayim, gözün arkada kalmasın, ömrümün son gününe kadar benim çocuğum onlar. ama şunu unutma seni ben çok özledimm dayim çok özledim.
ankara'da yaşıyorsan bir erkek çocuğuna tunalı'yı odtü'yü arjantin caddesi'ni öğreten, eğer kafa biriyse adam gibi içmeyi, nasıl tatil yapılması gerektiğini, fotoğraf çekmeyi doğrudan ve ya dolaylı yoldan hayatı anlatan kişidir.
dayı önemlidir. bir çok kız çocuğunun babasından sonra ilk aşkı dayısıdır.
eğer gerçekten iyi bir dayıya sahipseniz yeri geldiğinde dert ortağınız olur, anne-babanızla paylaşamadıklarınızı paylaşır öğütlerini dinlersiniz. bazen sizi en çok düşünenlerden biridir, bunu da size hisettirebilir. gidip sizin düşünemediğiniz kadar ince düşünüp sorunlarınızı çözebilir. teşekkür edip boynuna sarılmaya utanır, böyle sözlüğe yazarsınız siz de.