samimi gözükmeyen eylem.
şimdi diplomasiden falan bahsetmeyelim, bir moderatör* panel'de herkese eşit süreyi vermiyorsa, buna itiraz eden herhangi bir ülkenin başbakanına elle müdahalede bulunuyorsa, üstelik konu israil-filistinse helal olsundur iyi ki terk etmiştir...
gel gelelim,
rte'nin salonu terk ederken, perez'e kaba tabiriyle sövüp, çıktığında perez'le bir sorunum yoktu, sorun moderatörleydi diyorsa burda bir çelişki vardır.hele hele seçimler bu kadar yakınken, hali hazırda değişken* merkez, radikal sağ oyları varken, orta doğuda israil'e başkaldıran lider sıfatını almak varken,gözüme gerçekten samimi gelmedi.eğer israil'i protesto amacın varsa tank, silah, uçak almazsın, modernizasyon anlaşması yapmazsın, orta doğu projesini desteklemezsin, tribünlere oynamak gerçekten kolay...
Filistin kadar uzak olmayan, burnumuzun dibindeki Irak'ta 2003'ten beri insanlık mezalimi sürerken, hem de sadece gayrımüslim bir güç değil,Müslüman ümmetinin kendi kardeşlerini kırması sözkonusuyken, başbakanımızın neden o vakit george w. bush'a, simon peres'e çıkıştığı gibi bir isyan bayrağı açmadığını sorgulatan eylemdir. Hani diyorlar ya "kahraman filan, altında menfaat yok bu işin, tamamen duygusal" diye, bilemem artık.
bahsi geçen kişi daha düne kadar "bop eşbaşkanıyım" diye bağırmayan bir kişi olsa idi hiçbir farklı şey düşünmeden alkışlanası hareket idi.
şu, herkesin kendini taraf olmak durumunda gördüğü hadiseyi tahlil ederken aranması gereken en önemli özellik "samimiyet"tir. ne yazık ki, bu özellik de sayın başbakanımızda bulunmamaktadır. gönül isterdi ki, bu samimiyeti hissetsek de ideolojik farklılıklarımıza rağmen "haksızlığa tahammül edememiş, en doğrusunu yapmıştır." diyerek alkışlasaydık sayın başbakanı.
haklı bir tepkidir dolayısıyla. yapan kişinin samimiyetsizliğinden dolayıdır sıkıntı. umuyorum ki, planlanmış birtakım saldırıların fitili olma anlamı taşımıyordur bu çıkış.
erdoğan'ın "Sayın Peres, benden yaşlısın sesin çok yüksek çıkıyor. biliyorum ki sesinin bu kadar yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisidir." cümlesiyle ayarın ve psikolojik analizin dibine vurduğu olay.
objektif olarak bakıldığında, erdoğan'ı desteklememek mümkün değil. illa muhalefet olunacaksa da, at gözlükleri çıkarılmalı.
yapması gerekendir esasında. biraz tarafsız bakıp iki dakika düşünmek gerekir. kendisine gıcık olanlar arasında ilk sıralarda yer alsam da bu doğal tepkisi gayet hoşuma gitmiştir. vallahi çok iyi oldu. asıl orada kalsa ve o saygısız tavırlara karşı dik duramasa kendisine olan tiksintim artar ve türk milletini düşürdüğü ezik durumdan ötürü kınardım. kendisi türkiye her şeyden önce türkiye cumhuriyet'i başbakanıdır. beğensek de beğenmesek de orada sergilenen saygısız tavırlar şahsına değil devlete ve de milletedir. bu sebeple yapması gerekeni yapmıştır. orada kalması ve susması zaten yanlış olan tavır olacaktır.
ha endişeniz sonrasıysa bu durumdan daha kötüsü karne ile ekmek falan almaktır snaırım ki onu da yaşamış milletiz varsın bu seferde bu tavır yüzünden yaşayalım. bize hiçbir şey olmaz. kaldı ki recep tayyip erdoğan işini bilir, ister kıvırmak deyin ister dönmek o bir şekilde ortalığı toparlayacaktır. zaten söylenmesi gerekenleri de söylemiştir, malum lafın tamamı deliye söylenir ancak.
güzel oldu güzel, arada bu dayı tavırları işe yaramakta, esmesek de gürleyelim hiç değilse.
türkiye cumhuriyeti başbakanı sıfatıyla gittiğin bir toplantıya, "ak parti" logosuyla bezenmiş bir klasörle gitmek, sonrasında da "ben ak parti genel başkanı değilim, türkiye cumhuriyeti başbakanıyım" demek. sonra "ben moderatöre kızdım" demek falan filan...
eminim panelin tamamını izleyemeyenler ve rte nin sadece 2,3 dakikalık terk etme sahnesini izleyenler, rte nin diplomasiden uzak, mızmız bir çocuk gibi paneli terk ettiğini düşünüp, t.c. başbakanı olan rte ye saygısızca ithamlarda bulundular,bulunuyorlar ve bulunacaklar.
kısaca panelde ne oldu anlatayım.
rte ilk 12 dakikalık konuşmasında o kadar açık sözlükle barış mesajı verdi, o kadar gerçekçi tespit ve değerlendirme yaptı ve öyle barışçıl somut örneklerle sonuca gitti ki, diplomatik yönünü eleştirenler mümkünse bu konuşmasını bulsunlar izlesinler ve nasıl diplomatik bir duruş sergilenir öğrensinler.kesinlikle duygusal değil mantıklı bir konuşma yapmıştır. *
fakat amr musaya geçti konuşma.O biraz duygusal davrandı ve hem sesini gereksiz bir şekilde yükseltti, hem de konuşmasını boş yere uzattı.
amr musa nın sözlerinden de etkilenen perez, konuşmaya sakin bir tavırla başladıktan sonra gereksiz bir parlama ile * sesini yükseltti,kendi halkının yaşadıklarını demogoji yaparak anlatmaya çalıştı.konuşmasını o kadar saçma sapan bir şekilde bitirdi ki,ortada ne barışla alakalı somut bir adım,ne de israil in gelecekte alacağı tavır vardı.
ve en kötüsü,bence en kötüsü o salondaki ikiyüzlü adi insanların perez i alkışlamasıydı.
yorum:
rte elbette ilk konuşmasındaki gibi sakin durması bu dakikadan sonra beklenemez.ortada bir haksızlık var ve biz dürüst bir milletiz.eğer konumuzda haklı isek neden tepkimizi göstermeyelim.
ve bu tepki önce perez e ve bence daha önemlisi orada alkış tutan ellerin sahiplerineydi.
insanlığa tarihi tepki: "bu insanlık suçunu alkışlayanları da kınıyorum".
merak ediyorum acaba tersden çekim varmıdır izleyebileceğimiz ki,bu cümleden sonra orda alkış tutmuş kişilerin suratları ne haldeydi.ama onlar utanmak nedir bilmezler.
velhasıl, rte böyle bir platformda kaderin hükmü ile dünyaya bir mesaj verdi.bu mesajı son 3 haftadır hep vermeye çalışıyordu ,ama isaril güdümlü hiçbir yayın organı dünyaya bunları duyurmadı.canlı yayında böyle bir olay tarihte israilin geleceği için dönüm noktasıdır.
kendisini veya siyasi kişiliğini sevmeyenler tarafından hakkı verilmeyen harekettir. orada türkiye cumhuriyeti başbakanı'na diğerine verilenin yarısı kadar süre vermek gibi bir saygısızlık yapılıyorsa buna ne karşılık verilse daha iyi olurdu ?
ha ayrıca seçim propagandası diyenlere de diyecek söz bulamıyorum. bir insan kazanacağı zaten dünden belli olan bir seçim için böyle büyük bir şeye kalkışır mı ?
ne yapacaktı başka. yeter artık gurursuz sürüngen gibi yaşadığı. aynı tepkisini pkk ya , ermenilere , bunları koruyan avrupa dayanışmasına da göstermesini istiyorum. kendim için değil türkiye için , türk milleti için , bu çılgın türkler için.
üslubun yanlış olduğundan dem vuruluyor fakat üslubu bozan peres olmuştur. konuşması sırasında erdoğan'a yönelmiş ve sesini yükseltmiştir. o sırada söylediklerine ise kendisi bile inanmamıştır eminim. roketler altında yaşıyorlarmış falan filan. gazze'deki insanlar ne altında yaşıyor o zaman?
haklı bir çıkıştır ve bu çıkış sonrası israil-abd-türkiye eksenli ilişkilerde bir eksilme, türkiye'nin israil-filistin sorununun çözüm aşamasında devredışı bırakılması, türkiye'nin iran-suriye eksenine kayması*gibi durumlar olasılık dışıdır. anlık bir tepkidir ve yerinde buluyorum. erdoğan'a 12 dakika, perez'e ise 25 dakika süre tanınması, ardından peres'in üslupsuzluğu, söylediklerinin anlamsızlığı erdoğan'ın bu tepkisine sebep olmuştur. chavez'le ise karşılaştırmamak lazım zira venezuela dünya petrol rezervleri içinde önemli bir paya sahip ve chavez'in elinde böyle bir koz var. artı israil-flistin sorunuyla uzaktan yakından alakası yok ve başkonsolosu çekmesi haklı olsa da şovenist bir eylem. türkiye ise aynı durumda değil. hem sorunun çözüm aşamasında ciddi girişimlerde bulunmuş hem de abd ve israil'le müttefik bir ülke. hal böyleyken bu çıkışın yapılması büyük cesaret ister.
ayrıca türkiye abd ve israil için öyle hemen vazgeçilmesi olası piyon bir müttefik değildir. orta doğu'da petrol kozu olmamasına rağmen liderlik potansiyeli taşıyan tek ülkedir. kıbrıs harekatında da, afyon sorununda da türkiye müttefiklerinin istemediği şekilde davrandı ve bu eylemler uzun vadede müttefiklerle ilişkileri zedelemedi. zaman zaman egemen güç abd ve israil'e karşı çıkacak potansiyelimiz vardır bunu bilmeli ve kendimizi küçük görmemeliyiz. oy kaygısı ile yapıldığını söyleyenler kendileri inandılar mı acaba? erdoğan cidden sinirlendi, yüzünün rengi değişti, hafif terledi. o sırada belediye seçimlerini düşünmesi ne kadar olası acaba?
sözün özü yerinde harekettir efendim. diplomatik bir tutum değildir, biraz mahallevaridir ama hamas militanı bombalayacağım diyerek medya binası, okul, hastane bomnbalayan israil çoktan haketmişti bu sert çıkışı. takdir ediyorum.*
nedendir bilinmez bu haberi web sitesinde duyuran jerusalem post gazetesi, rte'nin "siz insan öldürmeyi bilirsiniz" ve "sizin tankların üstünde gazzeye girmek bana keyif veriyor diyen başbakanlarınız vardı" sözlerine yer vermemiştir. neden acaba...
bop eşbaşkanlığından istifa etsin, amerika'yla israil'le ikili ilişkilerde sınırlar çizilsin, ülkemdeki yabancı üsler kapatılsın o zaman derim ki adam gibi adammış. ama bu işler gürleme ile olmaz!
recep tayyip erdoğan'ın şaşırtan hareketidir... yıllardır olanlara göz yumup böyle bir hareket yapmasının altında ne gibi sebepler olduğunu yakında milletçe göreceğiz. lakin içten içe kutlamamak mümkün değil.