insan şu an bilemediğini ileride bilebileceğini düşündüğü için ilerlemeci bir tavır sergilemek durumunda kalmıştır. Oysaki insan bilmiyorsa bilip bilmediğini de bilemez. Yani bilmiyormuş gibi davranıp da bilgi arayışına giremez. Lakin bu kaostan kaçmak için şu an bilmiyorum ama ileride bilebilirim demiştir. Nedensellik de ilerlemeciliğe dayanır. Neden ve sonuç olarak ayrılan iki olayın birbiriyle bağlantılı olmasından ziyade bakılması gereken şey bu iki olayın arasındaki ilişkiyi aynı anda olmayan bir şey olarak düşünmektir. ilerlemeci düşünmediğinde hiç bir olay hiç bir olayın nedeni ya da sonucu olamaz. Ama kaosun içinde ve zamansızlıkta boğularak yokolmak korkusundan kaçarak bilimin de içinde bulunduğu hakikate ulaştırmayacak anlamsızlıkların içinde depişmeyi seçiyorsunuz.
Dogmatik uykudan uyandırıcı alarm olan david hume ile filozofların tutarsızlığını gözler önüne seren (!) gazali'nin farklı zamanlarda sundukları ortak görüştür.
Dogmatiklerin akıl ve bilgi görüşlerini acımasızca eleştiren hume, (zorunlu) nedensellik fikrine de karşı çıkar. Hume, doğada görünen yapılardaki değişmezlik ve evrendeki var olduğu sanılan nedenselliğin sürekli olarak görülmesinin insanda onun gerçek olduğu düşüncesine yol açtığını; oysa nedenselliğin gerçek değil, sürekli gözlemlenmesinden dolayı "alışkanlık" olduğunu ifade eder.
Mad man gazali de aristoteles'in islam dünyasındaki sunucusu olduklarını söylediği filozofları; gerek aklı, gerçeği ve doğruyu kavramada tek ölçüt kabul etmeleri gerekse olaylar arasında rasyonel bir bağ kurmak için nedenselliği onaylamaları nedeniyle eleştirir. Daha sonra tıpkı hume gibi o da nedenselliğin sürekli gözlemlenmesinden ötürü gerçek sanıldığını oysa bunun "alışkanlık" olduğunu öne sürmüştür.
Nihayetinde ikisi de nedenselliğin gerçek sanılan bir alışkanlık olduğunu ifade eder.