beşiktaş taraftarlarınca formüle edilmiş sonra da ağırlıklı olarak anadolu kulüplerinde yankı bulmuş olan zehirdir.
hatırlanacağı gibi beşiktaş taraftarları istanbul'daki liverpool maçında bir taraflarını yırtacak ölçüde bağır çağır ortalığı yıkmış ve bunun sonucunda desibel rekoru kırdıklarını iddia ederek kendilerince sevinmişlerdi. bu kadar havalanmanın cevabı ise rövanş maçında liverpool'un 8 golü olmuştu tabi. ama olsun desibel rekorunu kırmış, ingilizlere ne yaman taraftarlar olduklarını göstermişlerdi ya. yeterdi bu onlara.
bu tavır daha sonra bazı anadolu takımları taraftarlarınca sahiplenildi. Adamlar bıraktılar futbolu, maçı, takımı "stada sen mi daha iyi bağırırsın, ben mi daha iyi bağırırırım" derdine düştüler. Bu tavır genelde taraftar desteği olan bütün Anadolu kulüplerine sirayet etmişken bizim krokodilspor her işgüzarlığın olduğu gibi bu işin de bayraktarlığını ele aldı tabi. hatırlanacağı gibi Manchester United maçında takımları golleri ardı ardına yerken onlar gülüp oynamanın, ingilizlere şov yapmanın peşine düşmüşlerdi. gerçi ingilizlerin hiç de ipinde olmamıştı bu durum, orası ayrı.
Daha geçen gün özel mesaj yoluyla futbol konusunda benimle tartışmaya giren samsunlu bir arkadaş da diyecek bir şey bulamayınca samsunspor tribünlerinden alınan birkaç kare fotoğrafı göndermişti bana, ne alakaysa. bunlar sadece birkaç örnek tabi.
Arkadaşlar bırakın bu işleri bakın. kendinizi komik duruma düşürmeyin. tribünler samimi destek yeridir, kendini tatmin yeri değil. kendinizi başkalarına beğendirmeye uğraşmayı bırakın da takımınıza daha mantıklı hangi yollarla sahip çıkarsınız onu düşünün.
maç boyunca takımına destek olmak, sahiplenmek, rakibini baskı altına almak davar gibi bağırmaksa öyleyiz arkadaş. bize seyirci değil davar gibi bağırcak taraftarlar lazım.
ayrıca 90 dakika mal gibi oturup, 61. dakikada konfeti atıp sevindirik olmaktan daha menem birşeydir.**
tribünde bağır çağır ortalığı yıkanlar önce bedava bilet olayını bırakacak, gidecek kulübünün lisanslı ürünlerini alacak, ondan sonra benim karşıma geçip ben taraftarım diyecek.
bursaspor'un lisanslı ürün satışı ne düzeyde önce onu bilecek sonra da ben büyük taraftarım ayağı çekecek.*
Anlamayanlar icin acikca ifade edelim; bu zihniyet Takim taraftarligini bagirip cagirma isi, tribunleri sahsi cosma, desarj olma yeri olarak gorenlerin zihniyetidir.