bugün

ah be datça!

sil hepsini,
unut her şeyi...

çünkü artık sensizlik var.
yeryüzü cenneti. mis gibi çam kokuları arasında uyanıp, kahvaltınızı hayalden güzel mavi bir koya bakarak edebilirsiniz. fazla magazinel ve popüler olmaması, biraz uzak olması burayı yozlaşmaktan ve istila edilmekten korumuş yıllarca. huzur içinde ölünebilecek bir yer.
son bir haftada ustaya saygı sinema etkinliği çerçevesinde ulusal basında adından çok söz ettiren güzel ilçe.
gezilesi görülesi yer.
(bkz: çubucak)
türkiye nin belki de en güzel yeri.
--spoiler--
Oksijen bakımından Dünya'nın ikinci, Türkiye'nin en zengin bölgesidir

Ünlü tarihçi Strabon'un bu konuda meşhur bir sözü vardır:
"Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası'na bırakır."
--spoiler--
kaynak: wikipedi

datça bana ömrümün en güzel 10 yılını yaşatan doğallığından şüphe edilmeyecek derecede doğal harika bir ilçedir. nüfusu bildğim kadarı ile 14bin civarı. zamanında büyük devletler yaşamış datça'da knidos'daki büyük mezarlardanda anlaşılabileceği gibi. geçen yaz datça'da knidos'a gittiğimde eski bir mezara girdim. size şöyle anlatayım bir mezar düşünün normal mezarın içinde bir kapı var. kapı dediğim delik yani o kapıdan girince yuvarlak bir alandasın sekizgen gibi. sekiz ayrı mezar var etrafında. ayrıca göz gözü göremiyecek derecede karanlık. en azından benim telefon'un ışığı yetmiyo.

palamutbükü ise harika bir yer. tatil'de gürültüden uzak denizine girip otelinde dinlenmek isteyenlerin yeri adeta.

merkezinin de hiçbir farkı yok oradan merkez de 2 okul var. yılmazlar ilköğretim okulu ve kazım yılmaz ilköğretim okulu. buraları yapanlar iş adamı kazım yılmaz datça'da bildiğim kadarıyla 5-6 tane okulu var. merkez'deki denizi bile mavi bayraklı. 4/3 ü denizlerle çevrili olan bir yerden bahsediyoruz. ve hepsinde de bayrak var emin olun.

hiçbir şekilde hırsızlık adam öldürme kapkaç vb. olay olmayan bir şehir datça. eğer datça'ya gelicekseniz cinayet işlemeyin adını karalamayın.

datça'ya ilk defa gidecekseniz mutlaka billurkent veya aktur'da kalın. palamutbükü'ndeki küçük bir yerde de olabilir tabi. ayrıca eğlenmek coşmak için gidiyorsanız gitmeyin. disko bar bir iki tane varsa var gerisi yok.
internet kafe olarak papatya internet'i öneririm. pazar meydanında peynircilerin orda.
emlak olarak mert emlak'ı öneririm.

datça'dan bahseden harika şarkı için: http://www.vindir.net/datca-da-bulusalim-311897.html
datça'ya ilk defa gidecekler için: http://www.datcarehber.com/

edit: adamlar eksiliyor yav. kesin oksijen şeyine kızdın. tamam lan oranın da havası güzeldir. ama datça'ya bi gel.
muğla nın bir ilçesi. güzel de bir yerdir aslında, ama sadece ilçe olmak ile alakası yoktur. marmaris in içmeler beldesi ile aynı nüfusa sahip bir ilçedir. * gerçi muğla ili bu duruma daha beter bir örnek olan ula * ilçesine de sahipken datça ya da şaşmamak gerekir. "48 r bilmemkaç" plakalı araçlar bu ilçeye aittir.
can yücelin şiirlerinde bahsettiği , şirin bir tatil beldesi.
memleketimin olduğu yer.
küçük, tatlı ve sakin ege sahil kasabası. muğla'ya bağlı olmasına rağmen neredeyse hiç alakası yoktur yaklaşık 120 km, ortalama 2 saat uzaklıktadır.
muğla nın milas ilçesine bağlı ören i güllük ü bodrum u turgutreis i yalıkavak ı güvercinlik i bilen ve milasta yaşayan birisi olarak;
*içlerinde gördüğüm en güzel ve en berrak denize sahip yer. (tura çıkarsanız koylarınıda tavsiye ederim yanlız inceburun denilen yerde denize girmeyin buzzzzz gibi bir su sizi karşılıyor.)
*havası şu aralar oldukça güzel ve aldığım duyumlara göre yaz boyu da böyle oluyormuş.
*insanları da iyi gibi esnafla pek haşır neşir olamadım ama iyiler ters bir durum yaşamadım.
*cmylmz'ın dediği gibi sahilde donla denize giren yok seviye çok yüksek.
*bodrum'dan datça'ya günde 1 sefer, datça'dan bodrum'a günde 2 sefer olmak üzere vapur seferleri mevcuttur.
*sessiz sakin şirin bir ilçe.

Yazarın notu: gelin hacı, çoluk çocuk, torun torba, çadır karavan gelin görün kafanızı dinleyin sessiz sakin bir tatil yapın.
knidos antik kentini görmediyseniz tavsiye ediyorum. Giriş 15 liraydı hatırladığım kadarıyla müzekartınız varsa durum ayrı tabi.
artık keşfedilmiş yerdir. an itibariyle dolup dolup taşmakta inanılmaz bir kalabalık yaşamaktadır.
ileride çocuklarımıza anlatırız. çok değil yakın zaman önce bakirdi koylarında kimsecikler yoktu, buralar taşlıktı, dutluktu. insanlar geldi böyle oldu. makus son. ''nerde çokluk orda bokluk!''
edit: sakin bir yer bulmalı. huzur dolu öylece. dingin, deniz sesleri... arka fonda ortaçgil 'den bozburun...
editimsi:eksici arkideş tavsiyem datça taraflarına gelmen.gez gör sen de keşfet. okumana seviniyorum. hani biraz da algılayabilirsen. azıcıkta olsa. umudumuzu kaybetmiyoruz. okumayı öğrendi algılamayı da öğrenecek. ha bir de eksilemeyi öğrendi. es geçmeyelim:)
bu yıl güzide 4 konsere evsahipliği yapmış güzel ilçe. sırasıyla; farid farjad , idil biret , grup gündoğarken ve yeni türkü ...
ikisi geçti diğer ikisi 19 ve 21 ağustos tarihlerinde. nirva'daki gündoğarken konseri hoş bir alternatif. lakin mekan engeli var. ortaçgil konserinde de saçma sapan bir dizayn yapılmıştı. yeni türkü, 21 ağustos'ta datça amfi tiyatroda. * *
özlenilendir. neredeyse 10 yıldır tatillerimi orada geçiriyorum (bkz: yazlık) ve hiç bıkmadım oradan. her bir köşesi ayrı mı güzel olur, kafamı dinliyorum orada. havuzun kenarında bir hamak var oraya gidiyorum, kitabımı okuyorum. deniz kenarında bankta oturup ekstra tuzlu çekirdek çitliyoruz annemle, bir yandan da gelene geçene bakıp yorum yapıyoruz beraber. sanarsın bugün ne giysem jürisiyiz eheheh. yat limanına gidiyorum, "şu yatlardan birisi benim olaydı ah be" diye sikindirik fakir edebiyatı yapıyorum orada. büklere gidip yüzüyorum bi güzel, favorim de hayıtbükü.

20 yaşındayım ve bar olsun disko olsun aramıyorum lan, çok tuhaf. bu beni moruk mu yapar bilmiyorum ama, datça'yı özledim.
Gidilmediği zaman özlenilen yerdir. Doğup büyüdüğüm güzel alandır.
bu aralar berbat haberlerle gündemden düşmeyen insanların hor mu hor kullanmasına rağmen hala güzel kalmaya çalışan ilçe.
son dönem ulusal basına yansıyan haberler kısaca şöyle:
* can yücel'in mezarının paramparça yapılması.(vahşet)
* trafik kazaları ve bar kavgaları(şişede durmayan alkol-kasksız son sürat motor kullanan gençler)
* erkan petekkaya 'nın denize atılması.(richard gere olsa ne yazar bi datçalı kavgası denizde biter)
* öfkeli kasabın satırla köpek doğraması.(vahşet)
mandalinası ve domatesi çok meşur olan tatil bölgesi.
Ucuz ve Çok güzel bi tatil bölgesidir. .
1 beton 1 de tahtadan olmak üzere 2 iskelesi vardır. 6 ay boyunca kaldım hergün iskeleye gidip ulen bu sefer balıklama atlıcam dediğim 1 kere bile olsun bile cesaret edemediğim tatil bölgesi.
Eğer ucuz ve kaliteli bi tatil yapılmak isteniyosa biz arkadaşlarla kaldık apart otelde 4 kişi 50 tl veriyoduk. apart otelde kalan yerel gaztede yazarlık yapan bi amcamız vardı 4 kişilik balığı 10 liraya yaptırıp getirirdi bize yemeğide ucuza getirmiştik kimi zaman tavuk kimi zaman melemen kimi zamanda komşularımızla ortaklaşa yemekler yapardık baya zevkliydi iş imkanı olsa hiç düşünmeden taşınırdım oraya. palamut bükü ve koyları şahanedir cennetemi geldim diye düşünmedim değil.
can yücel'in beni datça'ya gömün diye vasiyet ettiği, bademi ve zeytinyağıyla ünlü, akdeniz ve ege denizinin birleştiği tarihi "dor"lara dayanan yarım ada.
Çok sakin bir yerdir ve zengin tatil beldelerindendir. turgut özalın kendisi için yaptığı tatil köyüdürde aynı zamanda izlenime göre evden daha çok yat vardır burada , yat sahiplerinin konaklamak icin uğradığı yerdir yeşiliyle güzel bedelerimizdendir ama datçaya girmek için bir koprüden geçmek lazımdır ve devletin buraya kendisi köprü yapmadığı için özel bir şahış yapmıştır kopru ucretide 5tl dir. bir nevi şehire girmek ücretli diyebiliriz.
Ünlü tarihçi Strabon'un meşhur bir sözü vardır: "Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası'na bırakır."

ama doğru değildir.çünkü tanrı alkolik olmasını istediği kulunu datçaya bırakır. datça sizi o kadar yalnız bırakır ki gece uyumadan önce yaptıgınız en son sey de,sabah kalkınca yaptıgınız ilk sey de içmektir.datça acımasızdır,datça yalnızların şehridir.